);

Single Blog Title

This is a single blog caption

BELEDIYEDE,1475 SAYILI KANUN VE IŞ AKDINE DAYALI, SENDIKALI IŞÇI STATÜSÜNDE ÇALIŞAN DAVACININ, IŞINE SIN VERILMESINE ILIŞKIN IŞLEMIN IPTALI ISTEĞI ILE AÇTIĞI DAVANIN ADLİ YARGI YERİNDE GÖRÜLMESI GEREKTIĞI HK. İŞ KANUNU ( 14. maddesi yürülükte ) (1475) Madde 17 İŞ MAHKEMELERİ KANUNU (5521) Madde 2

Hukuk Bölümü         1991/4 E.  ,  1991/7 K.

  • BELEDIYEDE,1475 SAYILI KANUN VE IŞ AKDINE DAYALI, SENDIKALI IŞÇI STATÜSÜNDE ÇALIŞAN DAVACININ, IŞINE SIN VERILMESINE ILIŞKIN IŞLEMIN IPTALI ISTEĞI ILE AÇTIĞI DAVANIN ADLİ YARGI YERİNDE GÖRÜLMESI GEREKTIĞI HK.
  • İŞ KANUNU ( 14. maddesi yürülükte ) (1475) Madde 17
  • İŞ MAHKEMELERİ KANUNU (5521) Madde 2

“İçtihat Metni”Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

            Davacı           : H.K.

Vekili              : Yağlıdere Belediye Başkanı

O L A Y          : Yağlıdere Belediyesinde otobüs biletçisi iken ve temizlik işlerinde görevlendirilen davacı, bu göreve gitmemesi nedeniyle, 1475 sayılı İş Yasası  ve iş akdine göre işi kendiliğinden bırakmış olduğu kabul edilerek, işine son verilmesine ilişkin 15.5.1989 gün ve 287 sayılı Yağlıdere Belediye Başkanlığı işleminin iptali ve eski işine iade edilmesi istemiyle 1.6.1989 gününde adli yargı yerinde dava açmıştır.

Espiye Asliye Hukuk Mahkemesi; 2.5.1990 gün ve E:1989/86, K:1990/268 sayılı kararıyla; davacının işten çıkarılma işleminin iptalini istediği, olayın idari nitelikte bulunduğu gerekçesiyle davayı görev yönünden reddetmiş, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

Davacı, görevine son verilmesi işleminin iptali, eski işine iade edilmesi ve kıdem, ihbar ve sendika tazminatlarının ödenmesi isteğiyle idari yargıya başvurmuştur.

Trabzon İdare Mahkemesi; 20.6.1990 gün ve 416-453 sayıyla; İş Kanununa bağlı olarak çalışan davacının, görevine son verilmesi nedeniyle bu Kanundan doğan parasal haklarının tazminine yönelik davanın görüm ve çözümünün adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

Davacı, bu karar üzerine görev uyuşmazlığının çözümü yoluna gitmeyerek Asliye Hukuk Mahkemesinde (İş Mahkemesi) işe iadesi, haksız fesih işleminin iptali ve boşta geçen sürelere ait ücret vs. sosyal haklarının ödenmesi istemiyle dava açmıştır.

Yağlıdere Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi; 6.11.1990 gün ve 141-75 sayıyla; adli ve idari yargı yerleri görevsizlik kararları arasında oluşan görev uyuşmazlığının Uyuşmazlık Mahkemesi’nce çözümleneceği gerekçesiyle görevsizlik ve yetkisizlik kararı vermiş; bu karar Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 4.12.1990 gün ve 12933/12843 sayılı kararıyla onanmak suretiyle kesinleşmiştir.

Davacı, meydana gelen olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesini istemiş, dosyalar Yağlıdere Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 27.12.1990 gün ve 9 sayılı yazıları ekinde Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

Böylece, adli ve idari yargı yerleri arasında, 2247 Sayılı Kanunun 14.maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE           :

Türk Milleti adına karar veren Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü, Yılmaz ALİEFENDİOĞLU’nun Başkanlığında: Hüseyin ÖRMECİ, Kaya ÖZTEKİN, Erol ÇIRAKMAN, Rüştü ALTAY, Abdullah DEMİR ve Osman ŞİMŞEK’in katılmaları ile yaptığı 6.5.1991 günlü toplantıda, geçici Raportör- Hakim Ayten ANIL’ın raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; toplantıya, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı yerine katılan Savcı İsmet GÖKALP ile Danıştay Başsavcısı yerine katılan  M.İlhan DİNÇ’in, 1475 ve 5521 sayılı Kanun hükümleri uyarınca davanın adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği yolundaki sözlü ve yazılı düşünceleri alındıktan sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, iş akdinin işveren tarafından tek taraflı feshedilmesi işleminin iptali, eski işe alınması ve kıdem, ihbar ve sendika tazminatının ödenmesi istemiyle açılmıştır.

Dava dilekçesinde davacının 10.7.1986 tarihinden, işine son verilmesi tarihine kadar davalı işyerinde, işçi statüsünde çalışmakta olduğu anlaşılmaktadır.

5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 1. maddesiyle iş mahkemelerinin; İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle (o Kanunun değiştirilen 2. maddesinin Ç.,D. ve E fıkralarında istisna edilen işlerde çalışanlar hariç) işveren ve işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanın her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olduğu belirtilmiştir.

Olayda işçi olan davacı ile işveren arısında iş ilişkisinden doğan anlaşmazlığın iş akdi, İş Yasası çerçevesinde çözümü, meselesinin esasının teşkil etmektedir. Yani işçinin sözleşmeye dayalı hak ve sorumlulukları ile işverenin gene aynı yönde hak ve yükümlülükleri arasında hukuka uygunluğun sağlanması söz konusudur. Davacı ile davalı idare arasında meydana gelen anlaşmazlık, bir idari işlemin hukuka uygun olup olmadığının denetiminden çok taraflar arasında 1475 Sayılı İş Kanununa ve 2821 sayılı Kanuna dayanan işçi ve işveren ilişkisinden doğmuştur. Anlaşmazlığın 5521 sayılı İş Mahkemesi Kanununun göreve ilişkin hükmü uyarınca adli yargı düzeninde yer alan iş mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir.

SONUÇ         : Anlaşmazlığın niteliğine göre davanın adli yargı düzeninde yer alan İş Mahkemesinde görülmesi gerektiğine, bu nedenle Espiye Asliye Hukuk Mahkemesinin 2.5.1990 gün ve E:1989/86, K:1990/268 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına; her ne kadar Yağlıdere Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi kararında görevsizlikten söz edilmişse de bu karar Uyuşmazlık Mahkemesi Kanununda öngörüldüğü biçimde bir görevsizlik kararı sayılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 6.5.1991 gününde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.