);

Single Blog Title

This is a single blog caption

SIVIL KIŞI SANIK HAKKINDA, 353 SAYILI YASA’NIN 11 VE 1632 SAYILI YASA’NIN EK. 6. MADDELERI KAPSAMINDA BULUNMAYAN SUÇU TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) (765) Madde 264

Ceza Bölümü         2000/35 E.  ,  2000/34 K.

  • SIVIL KIŞI SANIK HAKKINDA, 353 SAYILI YASA’NIN 11 VE 1632 SAYILI YASA’NIN EK. 6. MADDELERI KAPSAMINDA BULUNMAYAN SUÇU
  • TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) (765) Madde 264

“İçtihat Metni”Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           : K.H.

Sanık             : N.A.

O L A Y          : Sivil kişi sanık N.A.’nın, 1996 yılının son aylarında, S.B. isimli kişiye verdiği iddia edilen muhtelif sayıda savunma tipi el bombası ile Comet el aydınlatma bombasının, S.B.’ın evinde yapılan aramada ele geçirildiği, böylece, merciinden ruhsat almadan bomba temin etmek suçunu işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan Türk Ceza Kanunu’nun 264/1. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 13.4.2000 gün ve E:2000/789, K:2000/55 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

ERZURUM AĞIR CEZA MAHKEMESİ: 14.4.2000 gün ve E:2000/88, K:2000/53 sayıyla; S.B. isimli kişide yakalanan mühimmatın, Türk Silahlı Kuvvetlerinde kullanıldığının saptandığı, bu durumda sanığın Askeri Ceza Kanunu’nun 131. maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği ve yargılama görevinin askeri yargı yerine ait bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, 9. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

9. KOLORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 9.5.2000 gün ve E:2000/567, K:2000/29 sayıyla; sivil kişi sanık hakkında açılan kamu davasında, yüklenen suçun, Askeri Ceza Kanunu’nun 131. maddesi kapsamında kalması halinde dahi, aynı Kanun’un 192. maddesi ile 353 sayılı Yasa’nın 9 ve 11. maddeleri gereğince sanığı yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, 9. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nca Mahkememize gönderilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ali HÜNER’in Başkanlığında, Üyeler; Cengiz ERDOĞAN, Refik DİZDAROĞLU, Keskin KAYLAN, Necmettin ÖZKAN , Recep SÖZEN, Ahmet ALKIŞ’ ın katılımlarıyla yapılan 23.10.2000 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’ in davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Recep Teoman AKÇA’nın davanın çözümünün adli yargının görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

USULE İLİŞKİN İNCELEME:

Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa’nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.

ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu’nun “Askeri Mahkemelerin Görevleri” başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan “Genel Görev” başlıklı 9. maddesinde; “Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler” denilmektedir.

“Askeri suç” ise, öğretide ve uygulamada;

a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu’nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu’nda, kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,

c) Türk Ceza Kanunu’na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalâa edilmektedir.

Olay kısmında ve yerel mahkemelerin görevsizlik kararlarında da belirtildiği üzere, olumsuz görev uyuşmazlığı, sivil kişi sanığın Türk Silahlı Kuvvetleri’nde kullanıldığı saptanan muhtelif cinste bomba temin etmek suçu nedeniyle cezalandırılması istemiyle açılan kamu davası nedeniyle doğmuştur.

Sanığın sivil kişi olması gözönünde tutularak, 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu’nun asker olmayan kişilerin askeri mahkemelerde yargılanma koşullarını belirleyen 11. maddesi yönünden öncelikle değerlendirme yapılmalıdır. Anılan Yasa’nın 11. maddesinde sayılan suçlar arasında sanığa yüklenen “merciinden ruhsat almadan bomba  temin etmek” suçu bulunmamaktadır.

Diğer yandan, Askeri Ceza Yasası’nın 192. maddesinde; “… askeri eşyayı satın almak, rehin olarak kabul etmek ve gizlemek fiillerine dair 131. maddede yazılı suçlar askeri mahkemelere tâbi olmayan siviller tarafından yapılırsa umumî mahkemeler bu kanun hükümlerini tatbik ederler” hükmünün yer alması karşısında; sanığa yüklenen ve iddianamede gösterilen fiilin, Askeri Ceza Yasası’nın 131. maddesindeki “askeri eşyayı satın almak” olarak nitelendirilmesi halinde dahi davanın görüm ve çözümü adli yargı yerinin görevinde bulunmaktadır. Bu nedenle sanık hakkında açılan kamu davasına adli yargı yerinde bakılması gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, olumsuz görev uyuşmazlığına konu olan kamu davasının adli yargı yerinde görülmesi ve Erzurum Ağır Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

SONUÇ: Anlaşmazlığın niteliğine göre, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Erzurum Ağır Ceza Mahkemesi’nin 14.4.2000 günlü, E:2000/88, K:2000/53 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, 23.10.2000 günü kesin olarak oybirliği ile karar verildi