);

Single Blog Title

This is a single blog caption

PRİM BORCUNDAN DOĞAN UYUŞMAZLIK RESEN TAHAKKUK ETTİRİLEN PRİM BORCU SOSYAL GÜVENLİK DESTEKLEME PRİMİ BORDROLARININ VERİLMEMESİ

Hukuk Bölümü 2004/54 E., 2004/60 K.

 

  • PRİM BORCUNDAN DOĞAN UYUŞMAZLIK
  • RESEN TAHAKKUK ETTİRİLEN PRİM BORCU
  • SOSYAL GÜVENLİK DESTEKLEME PRİMİ BORDROLARININ VERİLMEMESİ
  • 506 S. SOSYAL SİGORTALAR KANUNU(MÜLGA) [ Madde 79 ]
  • 506 S. SOSYAL SİGORTALAR KANUNU(MÜLGA) [ Madde 134 ]

 

“İçtihat Metni”

OLAY : Davacı işverene, 1996/11-12, 2001/11 ( ek ) aylarına ait aylık sigorta prim bildirgeleri, 1999/1 ila 11 devresi ve 2000/5. ayına ait Sosyal Güvenlik Destekleme Primi bordrolarının verilmediği nedeniyle, Ankara Sigorta İl Müdürlüğünce resen hesaplanan 2,267,992,034.- TL. tutarındaki prim borcu tebliğ edilmiş; adıgeçen Şirketçe yapılan itiraz, Kurum ilgili ünitesince reddedilmiştir.

Davacı şirket vekili tarafından, idarece resen tahakkuk ettirilen prim borcunun kaldırılmasına karar verilmesi istemiyle, 27.1.2003 günlü dilekçe ile sulh ceza mahkemesinde itirazda bulunulmuştur.

ANKARA 9. SULH CEZA MAHKEMESİ; 24.9.2003 gün ve E:2003/40 Müt. sayı ile, muteriz vekili Ankara Sigorta Müdürlüğünce hakkında verilen idari para cezasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiş ise de, 506 sayılı Yasa’nın 4958 sayılı Yasa ile değişik 140/4. maddesinde “…Kurumca itirazı reddedilenler kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içinde idare mahkemesine başvurabilirler…” hükmü getirildiğinden davaya bakmanın sulh ceza mahkemesinin görevine girmediği gerekçesiyle itiraz dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

Davacı Şirket vekili, aynı istekle, 9.10.2003 gününde idari yargı yerinde dava açmıştır.

ANKARA 12. İDARE MAHKEMESİ TEK HAKİMİ; 5.2.2004 gün ve E: 2003/1505 sayı ile, davanın konusunun, davacı şirketten istenilen sigorta prim belgelerinin verilmemesi nedeniyle resen düzenlenen sigorta prim belgelerine dayanılarak tahakkuk ettirilen prim borcuna ilişkin olduğu, dolayısıyla işlemin 506 sayılı Kanun uyarınca verilen bir idari para cezası olmadığının anlaşıldığı, bu durumda prim borcundan kaynaklanan uyuşmazlığın 506 sayılı Kanun’un 134. maddesi gereğince iş mahkemesinde çözümlenmesi gerekeceği sonucuna varıldığı, ancak daha önce adli yargı yerince görevsizlik kararı verildiği ve bunun kesinleştiğinden bahisle, görevli yargı yerinin belirlenmesi için 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre Uyuşmazlık Mahkemesi’ne başvurulmasına ve işin incelenmesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesi’nce karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Tülay TUĞCU’nun Başkanlığında, Üyeler: Dr. Atalay ÖZDEMİR, M. Lütfü ÜÇKARDEŞLER, Serap AKSOYLU, Z. Nurhan YÜCEL, Abdullah ARSLAN ve H.Hasan MUTLU’nun katılımlarıyla yapılan 4/10/2004 günlü toplantısında;

I- İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesi Tek Hakimi’nce anılan Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen şekilde başvurulduğu ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II- ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim İsa YEĞENOĞLU’nun davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan;

-İlgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Danıştay Savcısı Nevzat ÖZGÜR’ün davada adli yargının görevli olduğu yolundaki yazılı açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, 506 sayılı Yasa’da öngörülen prim belgelerinin işverence verilmediği nedeniyle sigorta idaresi tarafından resen tahakkuk ettirilen prim borcunun kaldırılması isteminden ibarettir.

506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun “Prim belgeleri” başlıklı 3395 sayılı Kanunla değişik 79. maddesinin yedinci fıkrasında “Fiilen veya kayden çalıştığı tespit edilen sigortalılara ait olup bu Kanun uyarınca Kuruma verilmesi gereken belgelerin yapılan tebligata rağmen bir ay içinde verilmemesi veya noksan verilmesi halinde, bu belgeler Kurumca resen düzenlenir ve muhteviyatı sigorta primleri Kurumca tespit edilerek işverene tebliğ edilir.” denilmiş; aynı maddenin sekizinci fıkrasında “İşveren, tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ilgili Kurum ünitesine itiraz edebilir. İtiraz tahsilatı durdurur. İtirazın reddi halinde, işveren kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili mahkemeye başvurabilir. Yetkili mahkemeye başvurulması prim borcunun tahsil ve takibini durdurmaz.” hükmüne yer verilmiş; anılan Kanun’un 134. maddesinde, bu Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görüleceğine işaret edilmiştir.

Olayda, idari para cezası tahakkuk ettirilmesinden doğan bir dava bulunmadığına göre, 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesi uyarınca resen tahakkuk ettirilen prim borcundan doğan uyuşmazlıklara bakmakla görevli yetkili mahkemenin 134. maddede işaret edilen iş mahkemesi olduğunda kuşkuya yer yoktur.

Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesi Tek Hakimi’nin başvurusunun kabulü ile Sulh Ceza Mahkemesi’nce yargı yolu yönünden verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Ankara 12. İdare Mahkemesi Tek Hakimi’nce yapılan BAŞVURUNUN KABULÜ ile Ankara 9. Sulh Ceza Mahkemesi’nce yargı yolu yönünden verilen 24.9.2003 gün ve E: 2003/40 Müt. sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 4.10.2004 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.