);

Single Blog Title

This is a single blog caption

ÖZET: Sahil Güvenlik Personeli olan asker kişi sanık hakkında, idari görevleri sırasında işlediği ileri sürülen suçlar nedeniyle açılan kamu davasının ADLİ YARGI yerinde görülmesinin gerektiği hk

                 T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

CEZA BÖLÜMÜ

ESAS     NO  : 2015 / 4

KARAR NO  : 2015 / 4

KARAR TR   : 02.03.2015

 

 

 

ÖZET: Sahil Güvenlik Personeli olan asker kişi sanık hakkında, idari görevleri sırasında işlediği ileri sürülen suçlar nedeniyle açılan kamu davasının ADLİ YARGI yerinde görülmesinin gerektiği hk

 

K  A  R  A  R

 

            Davacı             : K.H.

            Sanık               : H.T.

OLAY                        : 22.02.2009 tarihinde Nedim Sümbül isimli şahsın şoförlüğünü yaptığı Tır aracında Suriye ve Gürcistan uyruklu olmak üzere 14 göçmenin yakalanması sonrası kollukça yürütülen çalışmalarda, “H.D., H.T. ve arkadaşları ile Sahil Güvenlik Komutanlığından bir görevlinin de katıldığı organizasyonun, Hatay ve Adana İlleri üzerinden kara ve deniz yolları ile Kıbrıs üzerinden  Avrupa ülkelerine irtibatlı oldukları şahıslar aracılığı ile organize bir şekilde göçmen kaçakçılığı yaptıkları” şeklinde istihbari bilginin alınıp konunun Mersin Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilmesi üzerine başlatılan soruşturma sonucunda; Mersin Sahil Güvenlik Komutanlığı Akdeniz Bölge Komutanlığı emrinde görevli sanık Yzb. H.T. ile sivil kişi sanıklar A.T., H.D., H.T., İ.Ş.,  M.Y., A.K., K.B., N.B.’ın, Mersin bölgesinde göçmen kaçakçılığı organize ettikleri, Hatay ilinden açık kimlikleri tespit edilemeyen S., F., H.L. ve Fındık A. isimli şahıslar tarafından  Suriye, Filistin ve Gürcistan ülkelerinden Hatay İline yasadışı yollardan giriş yapan, Hatay İlinden Mersin İline organize bir şekilde gönderilen, yurtdışına çıkmak isteyen göçmenleri kara-denizyolu ile Mersin İlinden KKTC’ne götürülmesini organize ederek KKTC üzerinden Avrupa ülkelerine gönderdiklerinin  tespit edildiği, sanıklar A.T., H.T., H.D. ve  H.T. isimli şahısların örgüt kurucu ve yöneticileri konumunda oldukları, İ.Ş., M.Y., A.K., N.B. ve K.B. ile Hatay ve Adana İlleri üzerinden kara ve deniz yolları ile Kıbrıs üzerinden Avrupa ülkelerine irtibatlı oldukları şahıslar aracılığı ile fikir ve eylem birliği içinde bir araya gelerek, hiyerarşik bir yapı ve süreklilik içerisinde iş bölümüne dayalı uygun araç ve gereç temini ve yeterli eleman sayısı ile göçmen kaçakçılığı eylemlerini gerçekleştirdiklerinin anlaşıldığı; böylece, suç işlemek amacıyla örgüt kurma-üye olma suçunu işledikleri, Tır dorselerinde,  tekne kamaralarında maddi menfaat elde etmek maksadıyla yasal olmayan yollardan göçmenlerin  taşınması ile de göçmen kaçakçılığı suçunu işledikleri, kamu görevlisi olan sanık H.T.’nin diğer sanıklar ile birlikte gerçekleştirdiği eylemlerinde, aynı zamanda görevinin  gereklerine aykırı davrandığı,  göreve ilişkin edindiği bilgileri başkaları ile paylaştığı, örgüt faaliyet kapsamında görevinde yetkiyi kötüye kullandığı ve gizli kalması gereken bilgileri başkalarına ilettiği ileri sürülerek,  sanıklardan  A.T., H.T., H.D. ve  H.T.’nin eylemlerine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 220/1, 220/4 madde  ve fıkrası delaletiyle 79/1, 220/5 maddesine göre örgüt yöneticisi/kurucusu konumunda olduklarından, diğer  sanıklarca örgüt faaliyeti çerçevesinde  işlenen ve yargılama sonucunda  sabit görülen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak, sanık H.T.’nin ayrıca aynı Kanun’un 257/1,43 ve 258/1,43 maddeleri uyarınca, sanıklar İ.Ş., M.Y., A.K.’ın, aynı Kanun’un 220/2, 220/4 madde ve  fıkrası delaletiyle 79/1, sanık N.B.’ın eylemlerine uyan  aynı Kanun’un 220/6, sanık K.B.’in eylemlerine uyan aynı Kanun’un 220/7, 220/4 madde ve  fıkrası delaletiyle 79/1. maddeleri uyarınca  ayrı ayrı cezalandırılmaları  istemiyle Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 22.4.2010 gün ve E:2010/6233,K:2010/2989 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

MERSİN 8. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 10.6.2011 gün ve E:2011/502, K:2011/507 sayıyla; sanık H.T. hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 257 ve 258. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının tefriki ile Mahkemenin 2011/502 esasına kaydedilmesine karar verdikten sonra, suç tarihinde ve halen asker kişi olan sanığa yüklenen bu eylemler sebebiyle, yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle Ağır Ceza Mahkemesine itiraz yolu açık olmak üzere görevsizlik kararı vermiş, dava dosyası, 6. Mekanize Piyade Tümen Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

  1. MEKANİZE PİYADE TÜMEN KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 2.4.2013 gün ve E:2013/426, K:2013/246 sayıyla; sanık hakkında, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, göçmen kaçakçılığı yapmak, görevi kötüye kullanmak ve göreve ilişkin sırrın açıklanması suçlarını işlediği iddiası ile açılan kamu davasında, sanığın asker kişi olduğu, Sahil Güvenlik Komutanlığında Yüzbaşı olarak görev yaptığı,  görev nedeni ile bu suçları işlediği iddiası ile görevi kötüye kullanma ve göreve ilişkin sırların açıklanması suçlarından görevsizlik kararı verilerek dava dosyası Mahkemelerine gönderilmiş ise de; 2692 sayılı Sahil Güvenlik Komutanlığı Kanunu’na dayanılarak hazırlanan, Sahil Güvenlik Komutanlığının İdari ve Adli Görevlerine İlişkin Tüzük uyarınca, sanığın suç tarihinde yerine getirmekte olduğu görevinin,  kaçakçılığın önlenmesi, bu kapsamda deniz araçlarının aranması ve kontrolleriyle sahillerimizin, Liman ve Körfezlerimizin güvenliğinin sağlanması olup, bu görevin de Sahil Güvenlik Personelinin idari görevleri arasında sayıldığı, sanığa isnat edilen asıl eylemin göçmen kaçakçılığı yapmak için kurulan örgüte üye olmak olduğu, yani sanığa isnat edilen suçların askeri hizmet ve görev ile ilişkisinin bulunmadığı, görevi kötüye kullanma ve göreve ilişkin sırrın açıklanması suçları işlenmeden, göçmen kaçakçılığı ve örgüt üyeliği suçlarının (dava dosyasındaki eylemler göz önüne alınarak) işlenemeyeceğinin açık olduğu, bu nedenle suçlar arasında bağlılık bulunduğu açıklanarak, tüm bu tespitler sonrasında idari hizmet kapsamında kalan sanık hakkındaki görevi kötüye kullanma ve göreve ilişkin sırların açıklanması suçlarına ilişkin davada yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, 6. Mekanize Piyade Tümen Komutanlığı Askeri Savcılığı’nca, Mahke-memize gönderilmiştir.

Mahkememize gönderilen dava dosyasında, Uyuşmazlık Mahkemesi’nce 30.12.2013 gün ve E:2013/33,  K:2013/36 sayılı karar ile adli yargı yerince verilen görevsizlik kararı kesinleşmeden dava dosyası Mahkememize gönderildiğinden, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilip dosyanın Mahkemesine gönderilmesinden sonra, dosyadaki eksiklik giderilip, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararı kesinleştirilerek dava dosyası, kendisine gelmekle 6. Mekanize Piyade Tümen Komutanlığı Askeri Savcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir.

 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler; Ahmet KARADAVUT, Şuayip ŞEN, Dilaver KAHVECİ, Haluk ZEYBEL, Yusuf Tamer ÇETİN, Mehmet AVCIOĞLU’nun katılımlarıyla yapılan 02.03.2015 günlü toplantısında;

I-İLK İNCELEME: Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmediği, adli ve askeri yargı yerleri arasında Yasa’nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN’un adli yargı, Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Tuna ÖZKAN’ın davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Anayasanın  “askeri yargı” yı düzenleyen 145 nci maddesinde asker kişilerin “askeri mahallerde” işledikleri suçlara bakmanın askeri mahkemelerin görevinde olduğu belirtilmişken; 12.9.2010 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilip, 23.9.2010 gün ve 27708 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5982 sayılı Yasa’nın 15. maddesi ile yapılan değişiklik ile maddenin birinci fıkrasında, “Askeri yargı, askerî mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür. Bu   mahkemeler;  asker   kişiler   tarafından   işlenen  askerî  suçlar  ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidir. Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlara ait davalar her halde adliye mahkemelerinde görülür.

            Savaş hali haricinde, asker olmayan kişiler askeri mahkemelerde yargılanamaz” denilmek suretiyle  “askeri mahallerde” unsuru madde metninden çıkarılmıştır.

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu’nun “Askeri Mahkemelerin Görevleri” başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan “Genel Görev” başlıklı 9. maddesinde; “Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler” denilmekte iken, maddenin “….askeri mahallerde….” ibaresi Anayasa Mahkemesi’nin 26.6.2012 tarih ve 28335 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 15.3.2012 gün ve E:2011/30, K:2012/36 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

“Askeri suç” ise, öğretide ve uygulamada;

  1. a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu’nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,
  2. b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu’nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,
  3. c) Türk Ceza Kanunu’na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.

             2692 sayılı Sahil Güvenlik Komutanlığı Kanunu’nun “Yargılama” başlığı altında düzenlenen 21. maddesinde, “Sahil Güvenlik Komutanlığı personelinin:

            a)Disiplin yolu ile cezalandırılmaları, kendi yetkili amirlerine aittir.

            b)İşledikleri disiplin suçlarından dolayı haklarında 477 sayılı Disiplin Mahkemeleri Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu hükümleri uygulanır.

            c)Askeri suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlarından dolayı haklarında 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanununa göre işlem yapılır.

            d)Askeri mahaller dışında;

            İdari hizmet ve görevlerinden doğan veya bu tür hizmet ve görevi yaparken işledikleri suçlardan dolayı haklarında Memurin Muhakemat-ı Hakkında Kanun ile 15/5/1930 tarih ve 1609 sayılı Bazı Cürümlerden Dolayı Memurlar ve Şerikleri Hakkında Takip ve Muhakeme Usulüne Dair Kanun hükümlerine göre merkez memurlarına uygulanan esaslar uyarınca işlem yapılır.

            Adli hizmet ve görevlerine ilişkin suçlarında doğrudan doğruya Cumhuriyet Savcılığınca takibat yapılır. Ancak birlik komutanlarının adli hizmet ve görevlerine ilişkin suçları nedeniyle haklarında hakimlerin görevlerinden dolayı tabi oldukları yargılama usulleri uygulanır.

            Ceza ve Yargılama Usulü Kanunu yönünden Sahil Güvenlik Komutanlığının üsleri, yerleşme yerleri, yüzer ve uçar birlikleri askeri mahal; her türlü araç, gereç ve silahları askeri araç ve harp malzemesi sayılır.” denilmekte;

“Görevler” başlığı altında düzenlenen  4.  maddesinde, “Sahil Güvenlik Komutanlığının görevleri şunlardır :

  1. A) (Değişik: 18/6/2003-4902/2 md.) Türkiye Cumhuriyetinin bütün sahillerinde, iç suları olan Marmara Denizi, İstanbul ve Çanakkale boğazlarında, liman ve körfezlerinde, karasularında, münhasır ekonomik bölgesi ile ulusal ve uluslararası hukuk kuralları uyarınca egemenlik ve denetimi altında bulunan deniz alanlarında, kanunlarla kendisine verilen görevleri uygulamak ve yetkileri kullanmak.
  2. B) 1. Deniz yolu ile yapılan her türlü kaçakçılık eylemlerini,
  3. 25/4/1973 tarih ve 1710 sayılı Eski Eserler Kanununa aykırı eylemleri,
  4. 18/12/1981 tarih ve 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanununa aykırı eylemleri,

             Önlemek, izlemek, suçluları yakalamak, gerekli işlemleri yapmak, yakalanan kişi ve suç vasıtalarını yetkili makamlara teslim etmek.

  1.  C) Liman sınırları dışında :

             19/4/1926 tarih ve 815 sayılı Türkiye Sahillerinde Nakliyatı Bahriye (Kabotaj) ve Limanlarda Karasuları Dahilinde İcrai Sanat ve Ticaret Hakkında Kanuna,

  1. 9/4/1937 tarih ve 3222 sayılı Telsiz Kanununa,
  2. 10/6/1946 tarih ve 4922 sayılı Denizde Can ve Mal Koruma Hakkında Kanuna,
  3. 24/4/1930 tarih ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununa,
  4. 3/5/1928 tarih ve 1234 sayılı Hayvanların Sağlık Zabıtası Hakkında Kanuna,
  5. 15/5/1957 tarih ve 6968 sayılı Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Kanununa,
  6. 22/3/1971 tarih ve 1380 sayılı Su Ürünleri Kanununa,
  7. 15/7/1950 tarih ve 5682 sayılı Pasaport Kanununa,
  8. 15/7/1950 tarih ve 5683 sayılı Yabancıların Türkiye‘de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanuna,
  9. 6/11/1981 tarih ve 2548 sayılı Gemi Sağlık Resmi Kanununa,
  10. 12/3/1982 tarih ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununa,
  11. Seyir güvenliği ile demirleme, bağlama,avlanma, dalgıçlık ve bayrak çekme ile ilgili hükümlere,
  12. Deniz ve hava araçları ile denizlerdeki tesislerden yapılacak her türlü kirletmelerle ilgili hükümlere,
  13. Yukarıda belirtilen konulara ilişkin uluslararası antlaşmalara,

             Aykırı eylemleri önlemek, izlemek, suçluları yakalamak, gerekli işlemleri yapmak, yakalanan kişi ve suç vasıtalarını yetkili makamlara teslim etmek.

  1. D) Deniz ve Kıyılarda Görülecek Başıboş Mayın, Patlayıcı Madde ve Şüpheli Cisimlerin Yokedilmeleri Hakkında 17/5/1948 tarih ve 5202 sayılı Kanunun uygulanmasında gerekli koruma tedbirlerini alarak ilgililere haber vermek.

             E ) Deniz seyir yardımcılarının ilgili hükümlere göre çalışma durumlarını, yetkili kuruluşlarca konulan deniz engelleri ile batık işaretlerinin sürekliliğini izlemek, kontrol etmek, görülen aksaklık ve noksanlıkları ilgililere bildirmek.

  1. F) Uluslararası Denizde Arama ve Kurtarma Sözleşmesinin öngördüğü düzeyde arama ve kurtarma görevlerini icra etmek.
  2. G) Karasularımıza giren mültecileri silah, mühimmat vesair harp vasıtalarından arıtmak ve bu mülteciler ile onların nezdindeki silah, mühimmat vesair harp vasıtalarını ilgililere teslim etmek.
  3. H) Görev alanları içinde genel güvenlik kuvvetlerince takibi gerekli suçlarla, karada başlayıp denizde devam eden yukarıda belirtilen suçlar dışındaki suçların izlenmesinde ve suçluların yakalanmasında  güvenlik kuvveti olarak diğer güvenlik kuvvetlerine yardım etmek, gerektiğinde bu suçlara el koymak ve suçluları yakalayıp yetkili makamlara teslim etmek.

             Gümrük teşkilatı bulunan limanlarda Gümrük ve Tekel Bakanlığının görev ve yetkileri ile Sahil Güvenlik Komutanlığının bu maddede belirtilen görev ve yetkilerine girmeyen konularda özel kanunlara göre görevli ve yetkili kılınmış diğer makamların görev ve yetkileri devam eder.” hükmü yer almakta olup, deniz yolu ile yapılan her türlü kaçakçılık eylemlerini önlemek, izlemek, suçluları  yakalamak, gerekli işlemleri yapmak, yakalanan kişi ve suç vasıtalarını yetkili makamlara teslim etmek Sahil Güvenlik Komutanlığının görevleri arasında sayılmaktadır.

            Aynı  Kanun’un 22. maddesinde ise, Sahil Güvenlik Komutanlığının bu Kanunda belirtilen görevlerinden  hangilerinin  idari ve  adli görev oldukları hususunun tüzükle düzenleneceği belirtilmiş,

Sahil Güvenlik Komutanlığının İdari ve Adli Görevlerine İlişkin Tüzük’ün  “Liman sınırları içindeki ve dışındaki idari görevler:” başlığı altında düzenlenen 2. maddesinde de, “Sahil Güvenlik Komutanlığının liman sınırları içinde ve dışındaki idari görevleri aşağıda gösterilmiştir.

A-    1) Kaçakçılığın önlenmesi amacıyla deniz araçlarını izlemek,

            2) Kaçak eşya, silah, mühimmat, patlayıcı ve uyuşturucu madde bulunduğundan kuşkulanılan deniz araçlarında veya araçlardaki denk ve sandıklarda arama yapmak,

            3) Deniz araçlarına yanaşıp yük ve belgelerini incelemek,

            4) Gümrük idaresi bulunmayan kıyılara izinsiz yanaşan veya karayla yahut diğer deniz araçlarıyla ilişki kuran deniz araçlarında arama yapmak, yük ve belgelerini incelemek,

            5) Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanunun ek 1 inci maddesi hükmüne göre kurulan emniyet bölgelerinde, bu bölgelerden veya bu bölgelere yapılan deniz taşımalarında, kabotaj ve yük beyannamelerini incelemek ve sözü edilen maddeye göre çıkarılan Bakanlar Kurulu kararı hükümlerine  uyulup uyulmadığını denetlemek,….” ; “Liman sınırları dışındaki idari görevler” başlıklı  3. maddesinin birinci fıkrası  (H) bendinde, “ Pasaport Kanununa aykırı eylemleri önlemek” denilmiş;

            “Komutanlığın Adli Görevleri ve  Çeşitli Hükümler” başlığı altında düzenlenen 4. maddesinde ise, “Sahil Güvenlik Komutanlığının adli görevleri şunlardır:

            A- Bu Tüzüğün  2 nci ve 3 üncü maddelerinde belirtilen görev ve hizmetlerin yerine getirilmesi sırasında yasalarda suç sayılan eylemlere rastlanılması halinde bunlarla ilgili olarak, tutanak tutmak, delilleri saptamak, toplamak ve saklamak, sanıkları gözaltına almak, sanıkları ve suç araçlarını yetkili makamlara  teslim etmek, suçun denizde başlayıp karada devam etmesi ya da suçluların karaya geçmesi hallerinde, yetkili güvenlik kuvvet olaya el koyuncaya kadar, suç delillerinin kaybolmasını ve suçluların kaçmasını önlemek amacıyla karada da bu yetkileri kullanmak ve durumu en kısa sürede yerel mülkiye amirliğine bildirmek;” hükmü yer almıştır.

             Dosyanın incelenmesinden, asker kişi sanığın suç tarihinde yerine getirmekte olduğu görevin, deniz yolu ile yapılan her türlü kaçakçılık eylemlerini, önlemek, izlemek, suçluları yakalamak, gerekli işlemleri yapmak, yakalanan kişi ve suç vasıtalarını yetkili makamlara teslim etmek, liman sınırları dışında da, Pasaport Kanununa aykırı eylemleri önlemek, izlemek, suçluları yakalamak, gerekli işlemleri yapmak, yakalanan kişi ve suç vasıtalarını yetkili makamlara teslim etmek, bu kapsamda deniz araçlarının aranması ve kontrolleri ile sahillerimizin, liman ve körfezlerimizin güvenliğinin sağlanması olup, bu görevin de Sahil Güvenlik Personelinin idari görevleri arasında bulunduğu kuşkusuzdur.

Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararında, asker kişi olan sanığa yüklenen “görevi kötüye kullanma ve göreve ilişkin sırrın açıklanması” suçları nedeniyle,  sanığı  yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesine yer verilmiş ise de, sanığın işlediği ileri sürülen bu suçların, yukarıda izah edildiği şekilde Sahil Güvenlik Komutanlığı personelinin idari görevleri sırasında işlendiği açıktır.

Açıklanan nedenlerle, Sahil Güvenlik Komutanlığı personelinin idari görevleri arasında yer aldığı anlaşılan görevleri sırasında işlendiği ileri sürülen,  askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işlenmediği de anlaşılan suçlar nedeniyle asker kişi sanık hakkında açılan davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Mersin 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

SONUÇ: Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Mersin 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 10.6.2011 gün ve E:2011/502, K:2011/507 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 02.03.2015 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

           Başkan

Serdar ÖZGÜLDÜR

 

 

 

 

 

 

 

 

Üye

Ahmet KARADAVUT

 

 

 

 

 

 

 

Üye

Haluk ZEYBEL

 

Üye

Şuayip ŞEN

 

 

 

 

 

 

 

Üye

Yusuf Tamer ÇETİN

 

Üye

Dilaver KAHVECİ

 

 

 

 

 

 

 

Üye

Mehmet AVCIOĞLU