);

Single Blog Title

This is a single blog caption

ÖZET : Kamu kuruluşu niteliği taşımayan Şirket tarafından düzenlenen otoyol geçiş ve ceza  ihtarnamesinin iptali istemiyle açılan davanın, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde ADLİ YARGI YERİNİN görevli olduğu hk.

                    T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

HUKUK BÖLÜMÜ

ESAS NO        : 2018 / 244

KARAR NO  : 2018 / 282

KARAR TR   : 28.5.2018

ÖZET : Kamu kuruluşu niteliği taşımayan Şirket tarafından düzenlenen otoyol geçiş ve ceza  ihtarnamesinin iptali istemiyle açılan davanın, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde ADLİ YARGI YERİNİN görevli olduğu hk.

 

 

 

 

 

K  A  R  A  R

Davacı          : Odunpazan Belediye Başkanlığı / Eskişehir

Vekilleri        : Av. Ç.N.Y.& Av. R. D.& Av. S. Ç.

Davalı           : Hasımsız

O L A Y        : Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili idareye ait 26 B… plakalı resmi aracın 21.10.2017 tarihinde, cenaze nakli sırasında Gebze-İzmir otoyolunda geçiş esnasında gişe görevlisinin, araçta yeterli miktarda HGS olup olmadığını sorması ve şoförün yeterli miktarda var demesi üzerine bariyeri açtığını, aracın geçiş yaptığını; ancak daha sonra Otoyol Yatırım ve İşletme A.Ş. tarafından 1.476,20.TL tutarlı ceza ihtarnamesinin 20.11.2017 tarihinde kendilerine tebliğ edildiğini; bütün köprü ve karayollarında HGS hesabı yetersiz olsa bile sonradan yüklenildiği takdirde otomatik ödeme imkânı bulunduğunu,  ancak olay tarihinde araçta yeterli miktar olmasına rağmen, HGS’den kaynaklı sorun nedeniyle kesilen cezayı kabul etmediklerini,  söz konusu araca kaçak geçiş yaptığı için ceza kesildiği anda, kesilmesi gereken ücretten daha fazla bir bakiyenin hesapta bulunduğunu;  bahse konu ceza ihtarnamesinin usul ve yasaya uygun olmadığını, kesilen cezaların da hatalı olduğunu, ceza ihtarnamesinin şekil şartlarını taşımadığı gibi ceza ihlalinin yapıldığına dair kanıtlayıcı fotoğraflar vs. delil de eklenmediğini; ceza hukukunun temel prensiplerinden biri olan “Cezaların Şahsiliği” ilkesi gereğince olay tarihinde HGS geçiş cezası gerekçesi ile ilgili araç sürücüsü hakkında doğrudan ceza işlemi uygulama ihtimali varken, bunun yapılmayarak ihlalden sonraki tarihte ilgili plakaya bağlı olarak araç sahibi olmaları nedeniyle müvekkili idare aleyhine ceza kesilmesini usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile kabul etmediklerini; bahse konu aracın yük ve personel taşımak amacıyla kullanılan sıradan bir binek araç değil, cenaze nakillerinde kullanılan özel nitelikte bir araç olduğunu; ihtarnamede yazılı ceza tutarının 01.12.2017 tarihinde ödendiğini, cezanın mevzuata aykırı olduğunu ifade ederek; 1.476,20-TL para cezasının ve buna dayalı, ihtarnamenin iptaline karar verilmesi istemiyle 5.12.2017 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.

BURSA 4.SULH CEZA HAKİMLİĞİ;11.1.2018 gün ve D.İş No: 2018/170 sayı ile “(…) Başvuruya konu olan cezanın Otoyol Yatırım ve İşletme A.Ş. tarafından 6001 sayılı kanun uyarınca tahakkuk ettirilen para cezası olduğu anlaşılmakla söz konusu para cezasının işletici şirket tarafından verilmiş olması karşısında özel alacak statüsünde olan cezanın 5326 Kabahatler Kanunun 16. maddesinde düzenlenen idari para cezası niteliğinde olmadığı ve böylelikle söz konusu başvurunun Sulh Ceza Hakimlikleri tarafından incelenecek kararlardan olmadığı anlaşılmış olmakla 5326 sayılı yasanın 28/1-b maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde başvurunun reddine karar verilmiştir.

KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Başvuru konusu idari yaptırım kararının Sulh ceza Hakimliğince incelenebilecek kararlardan olmadığının anlaşılması karşısında 5326 Sayılı Yasa’nın 28/1-b maddesi uyarınca itirazın usulden REDDİNE,

2-İtiraz edenin görevli ve yetkili idari yargı merciinde dava açmakta muhtariyetine, (…)5326 sayılı Kabahatler Kanununun 28/10 maddesi uyarınca Üçbin Türk Lirası dahil idari para cezalarına karşı başvuru üzerine verilen kararlar kesin olması nedeniyle itiraz yolu kapalı ve kesin olmak üzere…”karar vermiştir.

Davacı vekili bunun üzerine, aynı istemle 1.2.2018 tarihinde idari yargı yerinde dava açmıştır.

BURSA 1.İDARE MAHKEMESİ; 12.2.2018 gün ve E:2018/143 sayı ile “(…) 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un “Geçiş Ücretini Ödememe ve Güvenliğin İhlali” başlıklı 30. maddesi’nin 5. fıkrasında; “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir….”hükmü yer almıştır.

5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 2. maddesinde, “Kabahat deyiminden; kanunun, karşılığında idari yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık anlaşılır.” hükmüne yer verilmiş; 3. maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanun’un İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması hâlinde, diğer genel hükümlerinin ise, İdarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı belirtilmiş; aynı Kanun’un 16. maddesinin birinci fıkrasında kabahatler karşılığında uygulanacak olan idari yaptırımlardan birinin, idari para cezası olduğu; 27. maddesinde de İdarî yaptırım kararlarına karşı onbeş gün içinde sulh ceza mahkemesine başvurulabileceği hükme bağlanmıştır.

Dava dilekçesi ile eklerinin incelenmesinden; davacının maliki olduğu 26 B… plakalı aracın otoyol ve/veya köprülerden ücret ödemeden (HGS Geçiş Ücreti) geçtiğinden bahisle 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30. maddesi uyarınca, Otoyol Yatırım ve İşletme A.Ş. tarafından toplam 1.342,00-TL geçiş ücreti ve idari para cezası ile cezalandırıldığı, cezaya karşı Bursa 4.Sulh Ceza Mahkemesi nezdinde itiraz davası açıldığı, Bursa 4. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2018/170 D.İş nolu kararıyla, “özel alacak statüsünde olan cezanın 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 16. maddesinde düzenlenen idari para cezası niteliğinde olmadığı” gerekçesiyle, davanın görev yönünden reddine karar verildiği, bunun üzerine davacı vekili tarafından düzenlenip 01.02.2018 tarihinde kayda giren dilekçe ile bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Yukarıda açık metni yer alan 6001 sayılı Kanun’un 30. maddesinin 5. fıkrasında, işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza verileceği ve genel hükümlere göre tahsil edileceği öngörülmüş; ancak ne 6001 sayılı Kanun’da ne de başka bir Kanunda, 6001 sayılı Kanun uyarınca verilecek idari para cezalarına karşı başvurulacak yargı yolunun İdarî yargı olduğuna ilişkin bir düzenleme yapılmamıştır. Diğer taraftan otoyol ve/veya köprülerin kullanımında istenilen geçiş ücreti, bir kişinin kamu hizmetinden yararlanmasını sağlayan dolayısıyla tarafların eşit koşullar altında ve hür iradeleri ile karşılıklı yarar sağlayacak biçimde sözleşmesi kapsamında bulunmakta olup, somut olayda uyuşmazlığın, kamu hizmetinden yararlanıldığı halde söz konusu ücretin alınamamasından kaynaklandığı dikkate alındığında özel hukuk hükümlerine tabi olduğu da belirtilmelidir.

Bu durumda; geçiş ücretinden kaynaklanan uyuşmazlığın somut olay kapsamında özel hukuk hükümlerine tabi olması ve 6001 sayılı Kanun’un 30. maddesinin 5. fıkrasına istinaden verilen idari para cezasına karşı, 5326 sayılı Kanun’un 3/(1)-a maddesi uyarınca aynı Kanun’un 27/(1) maddesinde öngörülen başvuru yolunun geçerli olduğu ve bakılan davanın çözümlenmesinde Sulh Ceza Mahkemesi’nin görevli bulunduğu sonucuna ulaşılmaktadır.

Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Kanunun 19. maddesi uyarınca, görevli yargı yerinin belirlenmesi için dava dosyasının Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesine…” karar vermiş; Mahkemece 21.2.2018 tarihli üst yazıyla gönderilen dava dosyası, 26.2.2018 tarihinde kayıtlarımıza girmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Suna TÜRE, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN ve Turgay Tuncay VARLI’nın katılımlarıyla yapılan 28.5.2018 günlü toplantısında:

I-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre,  İdare mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen durumun aksine, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası temin edilmeden Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulduğu görülmekte ise de; Başkanlık yazısıyla, adli yargı dava dosyasının Mahkemesinden istenildiği ve sonuçta usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hâkim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Davacı İdareye ait 26 B… plakalı cenaze aracının Gebze-İzmir otoyolundan  geçiş ücreti ödemeden geçtiğinden bahisle 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30. maddesi’nin 5. ve 6. fıkrası uyarınca, toplam 1.342,00-TL geçiş ücreti ve ceza verilmesine ilişkin Otoyol Yatırım ve İşletme A.Ş.’nin 350130171021101238 Bildirim Nolu İhlalli Geçiş İhtarnamesinin iptali istemiyle açılmıştır.

Dava konusu edilen İhtarnameyi düzenleyerek davacıya tebliğ eden Otoyol Yatırım ve İşletme A.Ş.’nin, hukuki yapısı incelendiğinde; anılan Şirketin, Gebze – Orhangazi – İzmir Otoyolu’nun İzmit Körfez Geçişi ve Bağlantı Yolları Dahil olarak Yap – İşlet – Devret Modeli ile yapılması, işletilmesi ve devri işini gerçekleştirmek üzere 27 Eylül 2010 tarihinde Ankara’da, Nurol – Özaltın – Makyol – Astaldi – Yüksel – Göçay Ortak Girişimi’nin ortakları tarafından Anonim Şirket şeklinde  kurulduğu; Proje’nin uygulama sözleşmesinin Karayolları Genel Müdürlüğü ile  anılan Şirket arasında imzalanmasını müteakip  yapımına başlanan İstanbul – Bursa – İzmir Otoyolu Faz I, Gebze-Gemlik Kavşakları arasının (Osmangazi Asma Köprüsü dahil olmak üzere) 1 Temmuz 2016 tarihinde;  Faz II B’nin (Balıkesir – Erdemit) Ayrımı – İzmir Kesimi Kemalpaşa – Karasuluk Kavşakları arası yaklaşık 19 km’lik kısımın 8 Mart 2017 tarihinde;  Faz II A’nın (Gemlik – Bursa arası) 12 Mart 2017 tarihinde işletmeye açılmış olduğu;  şirketin faaliyetlerini halen özel hukuk tüzel kişisi olarak sürdürdüğü anlaşılmaktadır,

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinin değişik 1 numaralı bendinde:

“a) (Değişik : 8.6.2000-4577/5 md.) İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları,

  1. b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,
  2. c) (Değişik: 18.12.1999-4492/6 md.) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar” idari dava türleri olarak sayılmış olup; kural olarak, idari yargıda ancak Devlete ve kamu tüzel kişilerine karşı açılan davalara bakılabilir.

Olayda,  otoyoldan ücret ödenmeden geçildiğinden bahisle, Otoyol Yatırım ve İşletme A.Ş. tarafından toplam 1.342,00-TL geçiş ücreti ve ceza tutarının belirlenerek 350130171021101238 Bildirim No.lu “İhlalli Geçiş İhtarnamesi” ile davacıya tebliğ edildiği görülmüştür.

Buna göre,  iptali istenilen ihtarnamenin kamu kuruluşu niteliği taşımayan Otoyol Yatırım ve İşletme A.Ş. tarafından düzenlendiği gözetildiğinde, idari yargı yetkisi kapsamında açılmış bir idari dava bulunduğundan söz etmek olanaksız olduğundan; uyuşmazlığın, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Belirtilen nedenlerle Bursa 1.İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile Bursa 4.Sulh Ceza Hakimliğinin, 11.1.2018 gün ve D.İş No: 2018/170 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

S O N U Ç  : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Bursa 1.İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Bursa 4.Sulh Ceza Hakimliğinin, 11.1.2018 gün ve D.İş No: 2018/170 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 28.5.2018 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 Başkan

Nuri

NECİPOĞLU

Üye

Şükrü

BOZER

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKSU

 

Üye

Suna

TÜRE

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

 

Üye

Turgay Tuncay Varlı