);

Single Blog Title

This is a single blog caption

ÖZET: İdare Mahkemesi kararının, adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle verilmiş bir görevsizlik kararı mahiyetini taşımaması karşısında; 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşulu taşımayan BAŞVURUNUN, aynı yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİ gerektiği h

                    T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

HUKUK BÖLÜMÜ

ESAS NO     : 2015 / 276

KARAR NO : 2015 / 295

KARAR TR  : 4.5.2015

ÖZET: İdare Mahkemesi kararının, adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle verilmiş bir görevsizlik kararı mahiyetini taşımaması karşısında; 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşulu taşımayan BAŞVURUNUN, aynı yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİ gerektiği hk.

K  A  R  A  R

 

Davacı            : H.T.

Vekili              : Av. A.E.

Davalı             : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı

Vekili              : Av.M.T.

O L A Y         : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Güneydoğu Terörle Mücadele gazisi olduğunu, kendisinin sağ ayağının kesik olduğunu, kendisine verilen protezin bedelini davalı kurumun talep ettiğini ve her ay maaşından 1/4 oranında kesinti yapıldığını, müvekkilinin aylığından şuana kadar yapılan kesintinin miktarının 6.000,00 TL civarında olduğunu, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 73.maddesi ve Sağlık Uygulama tebliğinin tıbbi malzemelerin Temin Esasları başlıklı 7.maddesinin 13.bölümünün bu konuyu tartışmasız ortaya koyduğunu, müvekkiline SGK İzmir İl Müdürlüğünün tahakkuk ettirdiği borcun ve dayanağı kararının iptali (öncelikle yürütmenin durdurulması)  istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

İZMİR 2.İDARE MAHKEMESİ: 11.7.2013 gün ve E:2013/533, K:2013/1310 sayı ile, olayda 5510 sayılı Yasa hükümleri uyarınca yersiz veya fazla ödemeden dolayı tesis edilen dava konusu işlemin, davacı adına tespit edilen zarar tutarının rızaen ödenmediği takdirde genel hükümler uygulanmak suretiyle tahsil yoluna gidileceği hususunun bildirimine yönelik olduğu ve bu haliyle özel hukuk hükümlerine göre adli yargıda açılacak davanın ön bildirimi niteliği taşıması karşısında; bu yönüyle idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem niteliğinin taşımadığı işlemin iptali istemiyle açılan davanın esasının incelenmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle, davanın incelenmeksizin reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili, bu kez aynı istemle adli yargı yerinde dava açmıştır.

İZMİR 12.İŞ MAHKEMESİ: 20.1.2015 gün ve E:2014/363, K:2015/18 sayı ile, olayda iptali istenen işlemin 5510 sayılı Kanunun uygulama yerinin bulunmadığı, buna göre 5510 sayılı Kanunun 101.madde hükümlerine göre sınırlı yetki ile donatılmış Mahkemelerinin görevli olmadığı, davacının 3713 sayılı Yasa gereğince vazife malülü olup 5434 sayılı Yasa kapsamında bulunması nedeniyle görevin idari yargıya ait olduğu gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili, idari ve adli yargı yerleri arasında ortaya çıktığı önesürülen olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi isteminde bulunmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler:  Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Nurdane TOPUZ, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 4.5.2015 günlü toplantısında; Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın başvurunun reddi gerektiğine ilişkin sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Anayasa’nın 158. Maddesinde, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkili olduğu belirtilmiş; 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1. Maddesinde, “ Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ela görevlendirilmiş, adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir…”, 14. maddesinde,  “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararın kesin veya kesinleşmiş olması gerekir. Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ve ceza davalarında ise ayrıca ilgili makamlarca ileri sürülebilir.” denilmiştir. Aynı Yasa’nın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmektedir.

            Olayda, adli ve idari yargı yerlerinde, Güneydoğu Terörle Mücadele gazisi olan ve sağ ayağı kesilen davacının, kendisine verilen protez bedelinin her ay maaşından kesilen 1/4 oranında miktarın iptali istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır.

Dosyalar üzerinde yapılan inceleme neticesinde; görev uyuşmazlığına konu İzmir 2.İdare Mahkemesi’nin 11.7.2013 gün ve E:2013/533, K:2013/1310 sayılı kararında “Davanın incelenmeksizin reddine” karar verildiği ve kesinleştiği; bu kararın ardından açılan dava sonucu İzmir 12.İş Mahkemesi’nin 20.1.2015 gün ve E:2014/363, K:2015/18 sayılı kararında ise “… görevin idari yargıya ait olduğu; davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle, reddine” şeklinde karar verildiği anlaşılmaktadır.

 Görüldüğü üzere, İzmir 2.İdare Mahkemesinin kararı, davanın incelenmeksizin reddi gerektiğine ilişkin bulunduğundan ve anılan karar “yargı yolunu değiştiren ve adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle verilmiş bir görevsizlik kararı niteliğinde olmadığından”, idari ve adli yargı yerleri arasında, 2247 sayılı yasanın aradığı biçimde görev uyuşmazlığı oluştuğundan söz etmek mümkün değildir.

Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.

S O N U Ç    : 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 4.5.2015 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

  Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

 

 

Üye

Eyüp Sabri

BAYDAR

 

 

 

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

 

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

Üye

Ayhan

AKARSU

Üye

Nurdane

TOPUZ

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT