ÖZET : İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesine göre açılan itirazın iptali davasının, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.
T.C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ HUKUK BÖLÜMÜ ESAS NO : 2014 / 793 KARAR NO : 2014 / 901 KARAR TR : 13.10.2014 | ÖZET : İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesine göre açılan itirazın iptali davasının, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk. |
K A R A R
Davacı : A. S. A.Ş.
Vekili : Av. M. M. E.
Davalı : İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. P.Y.
O L A Y : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketi nezdinde 12.4.2010 başlangıç tarihli 30780724 sayılı Maksimum Kasko Sigortası poliçesi ile teminat altına alınan 06 BG 1918 plakalı aracın, 10.12.2010 tarihinde “İstanbul/Sancaktepe Tuna Cad. Tem Güney Yan Yol Sabah Gazetesi Yanı” mevkiinde “hasarlı ve yola çıkıntısı olan refüje” çarpması sonucunda meydana gelen hasar dolayısıyla açılan 5555400 no’lu hasar dosyası kapsamında 26.1.2011 tarihinde sigortalıya ödenen 3.000,00 TL asıl alacak, ödeme tarihinden takip tarihine kadar işlemiş 227,84 TL faiz olmak üzere toplam 3.227,84 TL tazminat bedelinin TTK’nun 1301 hükmü gereğince Rücu’en tazmini için İstanbul 12 İcra Müdürlüğünün 2011/22819 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, sözü edilen takibe karşı davalı/borçlunun, “..yargı yolunun hukuka aykırı olduğunu ve idari yargı yolunun görevli olduğunu” ileri sürerek, takibin tümüne itiraz ettiğini ve icra takibinin durdurduğunu ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, itirazın iptaline, takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına takip tarihi itibariyle ana rakam ve faiz alacağının hüküm altına alınmasına karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.
İSTANBUL 35. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ : 27.6.2012 gün ve E : 2012/4, K: 2012/182 sayı ile, davacı yanın talepleri davalı Belediyenin hizmet kusuruna dayalı talepler olmakla ve bu nedenle idari yargıda görülmesi gereken bir dava olması nedeniyle davalı yanın yargı yolu itirazının kabulü ile davanın idari yargı yolunda çözümlenmesi gereken davalardan olması nedeniyle reddine karar vermiş, bu karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi : 2.5.2013 gün ve E: 2013/2120, K: 2013/6146 sayı ile, temyiz istemlerinin reddi ile kararın onanmasına karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.
Davacı vekili bu kez aynı hukuki sebeplerden dolayı, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürdüğü itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesi talebiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.
İSTANBUL 2. İDARE MAHKEMESİ : 17.7.2013 gün ve E: 2013/1628, K: 2013/1599 sayı ile, 2577 sayılı Kanun’un 2. maddesi kapsamında idarelerin hizmet kusurundan dolayı açılacak tam yargı davası niteliğinde olmayan işbu davaya ilişkin davacı taraf istemlerinin, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümleri doğrultusunda incelenmesi gerektiğinden, açılan davanın anılan 2004 sayılı Yasa kapsamında adli yargı yerinde konu edilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15/1-a maddesi hükmü uyarınca görev yönünden reddine karar vermiş, bu karara karşı taraf vekillerince itirazda bulunulmuştur.
İstanbul Bölge İdare Mahkemesi: 7.1.2014 gün ve E: 2013/21644, K: 2014/75 sayı ile, itiraz konusu idare mahkemesi kararında yasada sayılan bozma nedenlerinin bulunmadığı anlaşıldığından ve itiraz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar da söz konusu kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte görülmediğinden itirazların reddine, kararın onanmasına karar vermiş, davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığınca kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Dördüncü Kurul: 6.5.2014 gün ve E : 2014/8544, K: 2014/8925 sayı ile, kararın düzeltilmesi isteminin reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.
Davacı şirket vekili, adli ve idari yargı yerlerince verilmiş olan görevsizlik kararları nedeniyle oluştuğunu öne sürdüğü olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle başvuruda bulunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Bahri AYDOĞAN, Nurdane TOPUZ, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 13.10.2014 günlü toplantısında;
l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari ve adli yargı dosyalarının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin işlemlerde herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.
II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali istemiyle açılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İlamsız takip” başlıklı Üçüncü Bap, 42-49. maddelerinde takip yöntemleri gösterilmiş; değişik 58. maddesinde, takip talebinin icra memuruna yazı ile veya sözlü olarak yapılacağına işaret edilmiş; değişik 60. maddesine göre, takip talebi üzerine icra dairesince düzenlenen ödeme emrinin değişik 61. maddede öngörülen şekilde takip borçlusuna tebliğ edileceği ve 62-65. maddelerde itiraza ilişkin hükümlere yer verilmiş olup, değişik 66. maddede, süresi içinde yapılan itirazın takibi durduracağı kurala bağlanmıştır.
İtiraz nedeniyle takibin durması üzerine alacaklıya, itirazın iptali için Yasada iki yola başvurma olanağı tanınmış olup, bunlardan birincisi, 67. maddeye göre mahkemeye başvurmak, ikincisi ise 68, ek 68/a ve ek 68/b maddelerine göre icra hakiminden itirazın kaldırılmasını istemektir.
İncelenen uyuşmazlıkta alacaklı konumundaki davacı tarafından, değişik 67. maddeye göre mahkemeye başvurmak suretiyle itirazın iptali davası açılmıştır.
Söz konusu 67. Madde (Değişik: 18/2/1965 – 538/37 md.), “(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/15 md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik: 9/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
(Mülga dördüncü fıkra: 17/7/2003-4949/103 md.)
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır” hükümlerini taşımaktadır.
Anılan Yasanın değişik 1. maddesinin birinci fıkrasında, “Her asliye mahkemesinin yargı çevresinde yeteri kadar icra dairesi bulunur” denilmekte olup, yukarıda hükmü yazılı 67. maddede sözü edilen “mahkeme” ile, icra dairesinin bulunduğu yargı çevresi bakımından bağlı olduğu asliye mahkemesinin anlaşılması ve takip hukukuna özgü bulunan itirazın iptali davasının asliye mahkemesinde görülmesi gerektiği açıktır.
Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinde, idari dava türleri: a)İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, b)İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, c)Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak sayılmıştır.
Olayda, davacı tarafından sigortalısının yaptığı trafik kazası sonucu oluşan maddi zararın rücuen tazminini teminen İstanbul 12 İcra Dairesinin 2011/22819 Esas sayılı dosyasında icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesi istemiyle davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Bu duruma göre, İcra ve İflas Kanunu’nun değişik 67. maddesine göre açılan itirazın iptali davasının görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, İstanbul 35. Asliye Ticaret Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.
S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle İstanbul 35. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27.6.2012 gün ve E : 2012/4, K: 2012/182 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 13.10.2014 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Başkan Serdar ÖZGÜLDÜR
| Üye Ali ÇOLAK
Üye Alaittin Ali ÖĞÜŞ | Üye Bahri AYDOĞAN
Üye Ayhan AKARSU | Üye Nurdane TOPUZ
Üye Mehmet AKBULUT |