);

Single Blog Title

This is a single blog caption

ÖZET : Davacının mesken olarak kullandığı ve bedelini ödediği gecekondusunun bulunduğu ve mülkiyeti belediyeye ait olan taşınmaza,  2981/3290 sayılı Yasalar uyarınca tapu verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddedildiğinden bahisle;  davalı belediye adına kayıtlı hisseli taşınmazın, davacının payı oranında tapuda iptali ve adına tescili/bu yoldaki başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın İDARİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

                    T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

HUKUK BÖLÜMÜ

ESAS NO      : 2015 / 447

KARAR NO  : 2015 / 486

KARAR TR   : 6.7.2015

ÖZET : Davacının mesken olarak kullandığı ve bedelini ödediği gecekondusunun bulunduğu ve mülkiyeti belediyeye ait olan taşınmaza,  2981/3290 sayılı Yasalar uyarınca tapu verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddedildiğinden bahisle;  davalı belediye adına kayıtlı hisseli taşınmazın, davacının payı oranında tapuda iptali ve adına tescili/bu yoldaki başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın İDARİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

 

K  A  R  A  R

 

 

Davacı             : G. Ç.

Vekili             : Av. F. Ç.

            Davalı              Keçiören Belediye Başkanlığı

Vekili              : Av. G. Y.

O  L  A  Y      : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, mülkiyeti belediyeye ait olan Yükseltepe Mah. 1572. Cad. No: 141 Keçiören/Ankara adresinde bulunan imar mevzuatına uygun ve yasal statüdeki gecekondusunu, 28/12/1990 tarihinden bu yana mesken olarak  kullandığını; müvekkilinin başvurusu üzerine, gecekondunun bulunduğu Keçiören Tapu Sicil Müdürlüğünün 34672 ada 1 parselde bulunan 176/4427 metrekare hisse paylı arsanın, davalı Keçiören Belediye Başkanlığı tarafından 27/03/2007 tarihinde, bedeli ödenerek satın alındığını; müteakiben, davalı Keçiören Belediye Başkanlığı Emlak İstimlak Müdürlüğü tarafından Keçiören Tapu Sicil Müdürlüğüne söz konusu arsanın müvekkili adına tescil edilmesi için yazı yazıldığını, ancak müvekkilinin tüm başvuru ve ısrarlarına rağmen arsanın tapuda kendi adına tescil edilmediğini;  müvekkilinin hiçbir kusuru bulunmadığı halde,  bedelini ödediği, halihazırda ikamet ettiği evinin tapusuna sahip olamadığını ifade ederek; davalı Keçiören Belediye Başkanlığı adına kayıtlı Keçiören Tapu Sicil Müdürlüğünün 34672 ada 1 parselde bulunan 176/4427 metrekare hisse paylı arsanın, müvekkilinin payı oranında tapuda iptaline ve müvekkili  adına tesciline karar verilmesi istemiyle  adli yargı yerinde dava açmıştır.

ANKARA 7.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 22.10.2013 gün ve E:2012/654, K:2013/522 sayı ile,  dava ve cevap dilekçesini özetledikten sonra aynen, “ Taraflar delillerinde, Cebeci Vergi Dairesi’nin iskan ilişik yazısı, arsa bedelinin ödendiğine dair 27.03.2007 tarih, 5.504,51 TL tutarlı tahsilat makbuzu, Keçiören Belediye Başkanlığı Emlak İstimlak Müdürlüğü’nün 176/4427 hissenin tescil yazısı, tapu kayıtları, elektrik ve su faturaları, çap, keşif, bilirkişi delillerine dayanmıştır.

Davalının zamanaşımı, görev ve husumet itirazlarının 21.02.2013 günlü celsede reddi cihetine gidilmiştir.

Dava tapu iptali ve tescil davasıdır.

Tarafların delilleri toplanmış olup, dosyaya ibraz edilen Keçiören Belediyesi’nin imzasız yazı örneğine göre Keçiören Yükseltepe Mahallesi 34672 ada 1 parselde G. Ç.’e 2981 ve 3290 sayılı Yasalar kapsamında 176/4427 hissenin tapusu verilmesi gerektiğinin belirtildiği, G. Ç.’in tapu tahsisi ile ilgili Keçiören Belediyesi’ne 27.3.2007 tarihinde ödemede bulunduğu, kendisine tahsis edildiği ileri sürülen ve davacının gecekondusunun olduğu yerdeki elektrik su faturalarının dosyaya ibraz edildiği, ödeme belgelerinin verildiği, Cebeci Vergi Dairesi’nin 20.03.1991 tarihli yazısına göre de G. Ç.’in Yükseltepe’deki tapusuz meskeni ile ilgili olarak tapu harcının ödeme belgesinin sunulduğu görülmüştür.

Davacının tapu tahsisinden bahisle adına tescilini istediği taşınmaz ile ilgili tapu kayıtları da getirtilmiş, dava konusu yapılan 34672 ada 1 parselin imar görerek çeşitli ada ve parsellere gittiği, bu parselde de davalı Keçiören Belediyesi’nin hissesinin olduğu, davacıya ait herhangi bir şerhin de bulunmadığı görülmüştür.

Davacının tapu tahsisi ile ilgili olarak Keçiören Belediyesi’nden işlem dosyası getirtilmiş, davacının dava konusu gecekondusunun S. Ç.’ten 23.02.1995 tarihinde satın alındığına ilişkin senet dosyaya sunulduğu gibi muhtarlık belgeleri ve tapu tahsisi ile ilgili tüm belgeler ile araştırma sonuçlarının sunulduğu görülmüş olup, tapu tahsisine ilişkin yapılan işlemlerde krokilerde dava konusu yerin temel halinde bulunduğunun da belirtildiği anlaşılmıştır.

Mahallinde keşif bilirkişi incelemesi yapılmış, keşif sonucunda verilen raporda dava konusu yapılan yerin Keçiören Yükseltepe Mahallesi’nde 34672 ada 1 parselin imar ile kapanarak 90679 ada 3 ve 90688 ada 2 parsellerin oluştuğu, Keçiören Belediyesi’nin bu parsellerde hisselerinin bulunduğu, davacının tescilini talep ettiği yerin de 34672 ada 1 parseldeki 176/4427 hisseye karşılık 176 m2’lik yer olduğunu, dava tarihi itibariyle bedelinin 44.000,00 TL olabileceği, halen 90688 ada 2 parsel üzerinde kalan davacıya ait olan bina ve müştemilatın dava tarihi itibariyle değerinin 23.334,00 TL olduğu yönünde raporun verildiği görülmüştür.

Tarafların bilirkişi raporuna itirazı nedeniyle alınan ek raporda da davacının herhangi bir tapu kaydının bulunmadığı, davacının gecekondusunun temel halinde bulunmasına göre 2981 sayılı Yasanın 1.maddesi kapsamında inşa halindeki yapılar olarak da kabul edilebileceğinin, belediye ve tapu kayıtlarında davacıya, eşine ve çocuklarına ait bir taşınmaza rastlanmadığının bildirildiği görülmüştür.

Ek rapor üzerine davacı vekili duruşmaya gelmemiş, yokluğunda davayı davalı vekilinin takip etmesi üzerine karar ihdası cihetine gidilmiştir.

Davacı vekilinin talebi yapı tahsis belgesine göre kendisine Keçiören 34672 ada 1 parselden 176/4427 hissenin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline ilişkindir.

Davacı vekilinin istemi tapu tahsisinden dolayı davalı adına tapulu olup da üzerinde davacıya ait olan bina ve eklentileri nedeniyle davalı tapusunun iptali ile davacı adına tesciline ilişkin bulunmasına göre tapu tahsis belgesinin ıslah imar planı veya kadastro planı yapıldıktan sonra hak sahiplerine verilecek tapuya esas teşkil eden belge olduğu, imar ıslah planı veya kadastro planları ile belirlenen alanlarda tapu tahsis belgesi yerine hak sahiplerine doğrudan tapuların verilebileceği, tapu tahsis belgesine göre yasamızın öngördüğü şekilde usul ve koşullara uygunluğu saptanılarak hak sahipliği ölçütüne dayalı olarak arsa veya hisse tahsis edildiği ve gerekli düzenlemeler tamamlandıktan sonra da yapılmış olan tahsis esas alınarak idarece hak sahiplerine tapu kayıtlarının verildiği, 2981 sayılı yasa kapsamında idarenin hak sahiplerine tapu vermek ya da 10.md (b) bendinde belirtildiği gibi hak sahibi olmadığı anlaşılanlara verilen tapuları resen iptal etmek şeklindeki yetkilerinin idari nitelik taşıyan uygulama işlemlerinin doğrudan bir sonucu olarak kullanması ve ayrıca bu şekilde kurulan mülkiyet Medeni Kanun hükümleri dışında özel kanun hükmü gereğince idari tescile dayandığı gibi tapuya yapılan tescilin de idari işlemin icrası niteliğinde olması karşısında uyuşmazlığın çözümünde idari yargının görevli olduğu anlaşılmakla davacının taşınmaz üzerindeki iddiası gayrimenkulün mülkiyetinin iktisap yollarına ilişkin Medeni Kanun hükümlerine dair bulunmadığı, 2981 sayılı Kanunda öngörülen hak sahipliği esaslarına dayandığı, bu hak sahipliğinin tespiti ve geri alınmasının idari usul ve esaslar kapsamında belirlendiği göz önüne alındığında 2981 sayılı yasa kapsamında açılan tapu iptali ve tescile ilişkin davanın görüm ve çözümünün idari yargı kapsamında kaldığından davanın yargı yolu nedeniyle reddi gerekeceğinden mahkememizin görevlilik kararından vazgeçilerek davanın yargı yolu nedeniyle reddine karar vermenin doğru olacağı sonuç ve kanısına varılmış bulunulmakla;

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;

21.02.2013 tarihinde verilen görevlilik kararından vazgeçilmesi ile davanın yargı yolu nedeni ile reddine…” karar vermiş, bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

Davacı vekili bu kez, müvekkilince 2981/3290/3366 sayılı yasa gereğince Keçiören Belediye Başkanlığından satın alınan, eski imar planına göre 34672 ada 1 parselde, yeni imar planına göre 90688 ada, 2 parselde bulunan 176/4427 metre kare hisse paylı arsanın tapuda devrine ilişkin yapılan başvurunun davalı Keçiören Belediye Başkanlığınca reddine ilişkin 13/01/2014 tarihli kararın iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

ANKARA 1.İDARE MAHKEMESİ: 21.4.2015 gün ve E:2014/98 sayı ile,  “(…) 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un “Yargı Merciilerinin Uyuşmazlık Mahkemesine Başvurmaları” başlıklı 19. maddesinde; “Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler.

Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir.” hükmü yer almaktadır.

Dava dosyasının incelenmesinden, davacı tarafından Ankara İli, Keçiören İlçesi, Yükseltepe Mahallesi 1572. Cadde No:141 adresinde bulunan 28.12.1990 tarihinden bu yana mesken olarak kullanılan gecekondunun 27.03.2007 tarihinde bedeli ödenerek satın alınmasına rağmen arsanın tapuda kendi adına tescilinin yapılmadığı belirtilerek 34672 ada 1 parselde bulunan 176/4427 metrekare arsanın tapu kaydının iptali ve kendi adına tescili istemiyle Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açıldığı, anılan Mahkemece 22.10.2013 tarih ve E:2012/654, K:2013/522 sayılı kararıyla davanın idari yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde idari dava türleri, idari işlemler hakkında açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı hakları muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları ile genel hizmetlerden birinin yürütülmesi için yapılan idari sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak sayılmış, idari yargının idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimini yapmakla görevli olduğu hükme bağlanmıştır.

Öte yandan, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1014. maddesinde, “Bir tescilin terkin edilmesi veya değiştirilmesi, ancak bu kaydın kendilerine hak sağladığı kimselerin yazılı beyanı üzerine yapılabilir.” hükmü, “düzeltme” başlıklı 1027. maddesinin birinci fıkrasında, “İlgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru, tapu sicilindeki yanlışlığı ancak mahkeme kararıyla düzeltebilir.” hükmü, Tapu Sicil Tüzüğü’nün 81. maddesinin birinci fıkrasında ise, “Tapu sicilinde değişiklik, hak sahibinin veya yetkili makamın istemi ya da mahkeme kararına dayalı olarak yapılır.” hükmü yer almaktadır.

Davacı tarafından, Ankara İli, Keçiören İlçesi, Yükseltepe Mahallesi 1572. Cadde No:141 adresinde bulunan gecekondusuna 2981, 3290 ve 3366 sayılı Yasalar uyarınca tapu verilmesi istemiyle yapılan başvurunun, “temel seviyesinde olan ve süresi içinde ruhsat alınıp yapımına başlanıp bitirilmeyen yapı için hak sahipliğinden söz edilemeyeceğinden” bahisle reddine ilişkin Keçiören Belediye Başkanlığı Emlak ve İstimlak Müdürlüğü’nün 13.01.2014 tarih ve 622.03-274 sayılı işlemin iptali isteminin, davanın esası bakımından davacının adının tapuya tescil edilmesi isteminden kaynaklandığı ve işbu davanın bu istemle açıldığı anlaşılmakta olup, tapu kütüğünde değişikliğe yol açacak ve taşınmazların durumunu etkileyecek nitelikte olan uyuşmazlığın görüm ve çözümünde adli yargı mercilerinin görevli olduğu kanaatine ulaşılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Kanunun 19. maddesi uyarınca dava konusu uyuşmazlıkta görevli yargı merciinin belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesi’ne başvurulmasına, dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesine, davanın incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesi’nin vereceği karara kadar ertelenmesine…” karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler:  Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Nurdane TOPUZ, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 6.7.2015 günlü toplantısında;

l-İLK İNCELEME:

Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının Mahkemece, ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Taşkın Ç.’in, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava,  davacının mesken olarak kullandığı ve bedelini ödediği gecekondusunun bulunduğu ve mülkiyeti belediyeye ait olan taşınmaza,  2981/3290 sayılı Yasalar uyarınca tapu verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddedildiğinden bahisle;  davalı belediye adına kayıtlı hisseli taşınmazın, davacının payı oranında tapuda iptali ve adına tescili/ bu yoldaki başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

2981 sayılı “İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun”un “Tespit ve değerlendirme işlemleri” başlıklı 8. maddesinde; tespit kapsamına, temel inşaatı tamamlanmış veya sömel betonları dökülmüş olmak kaydı ile hazine, belediye, il özel idarelerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare etmekte olduğu arsa veya arazilerdeki inşaatına Kanunun 14.maddesinin (f) fıkrasındaki tarihlerden önce başlanmış mesken, kısmen işyeri ve konut olarak kullanılan veya evvelce konut olarak kullanılıp sonra işyerine çevrilen gecekondular ile imar mevzuatına, ruhsat ve eklerine aykırı tüm yapıların dahil olduğu hükme bağlanmış;  aynı Kanunun 10. maddesinde; bu Kanun hükümlerine göre, hazine, belediye, il özel idaresine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare ettiği arsa veya araziler üzerinde, gecekondu sahiplerince yapılmış yapıların, 12. madde hükümlerine göre tespit ettirildikten sonra, kayıt maliki kamu kuruluşunca bu yerin hak sahibine tahsis edileceği ve bu tahsisin yapıldığının tapu sicilinin beyanlar hanesinde gösterilerek ilgilisine “Tapu Tahsis Belgesi” verileceği; tapu tahsis belgesinin, ıslah imar planı veya kadastro planları yapıldıktan sonra hak sahiplerine verilecek tapuya esas teşkil edeceği, hak sahibi olmadığı halde tapu verilen kişilerin tapularının resen iptal edileceği belirtilmiş; Kanunun 13. Maddesinin 1. fıkrası (b) bendinde; hazine, belediye, il özel idarelerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idaresinde olan veya bu Kanun uyarınca mülkiyetlerine geçen arsa veya araziler üzerinde ıslah imar planları ile meydana getirilen imar parselleri içinde hak sahiplerine, yapılarının işgal ettiği arazi de dikkate alınarak ıslah imar planında getirilen ölçülere uygun şekilde arsa veya hisse tahsis edileceği; gecekondusu muhafaza edilemeyen hak sahiplerine aynı bölgede veya diğer gecekondu ıslah veya önleme bölgesinden başka bir arsa veya hisse verileceği; aynı maddenin 2. fıkrasında da, bulundukları yerde korunamayan gecekondu sahiplerinden hak sahibi sıfatı taşıyanlara, bir gecekondu önleme veya ıslah bölgesinde veya yakın bölgelerde yapılmış ıslah imar planı içinde meydana gelen boş imar parsellerinin müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esasına göre verileceği hükmüne yer verilmiş; 14. maddesinde ise, bu Kanun hükümlerinden yararlanamayacak olan yapılar ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

Bu hükümlerle, 2981 sayılı Yasa kapsamında yer alan taşınmazlarda bulunan gecekonduların nasıl tespit edileceği, tespit sonrasında ne tür işlemler yapılacağı açıklanmış; hak sahiplerince alınan tapu tahsis belgesinin sonradan tapuya dönüştürüleceği öngörülmüş; Yasa hükmünde ifade edilen, ” tapu vermek” şeklindeki bu yetki idari nitelik taşıyan uygulama işlemlerinin doğrudan bir sonucu olarak kullanılmıştır.

Dava dosyasının incelenmesinden; davacının, tapuda davalı idare adına kayıtlı taşınmaz hissesinin iptali ve adına tescili istemiyle açtığı davada idarece verilen cevap dilekçesinde; kayıtlarda, dava dışı S. Ç. tarafından Yükseltepe Mahallesi 14. Sokaktaki temel için 04.12.1986 tarih 2108 sayı ile imar affına müracaat ederek 2000 TL’Iik banka dekontu, tespit ve değerlendirme evrakı, 06.03.1987 tarih 26960 sayılı müracaat formunun olduğu, dava dışı S. Ç.’in 23.02.1995 tarihinde evin enkazını Ankara 29. Noterliğinin enkaz satış sözleşmesi ile davacıya sattığı, ancak yeminli büro tarafından hazırlanan evrakta yapının durumunun temel olarak belirtildiği, halbuki yasa gereği tapu tahsis belgesi aşamasında yapının içinde oturabilir durumda bir mesken olması gerektiği, bu nedenle hak sahipliği sıfatı taşımadığından 2981/3290/3366 sayılı yasalar uyarınca tapu işleminin yapılamadığı, davacı tarafın 34672 ada 1 parselde bulunan 176/4427 hisseyi 27.3.2007 tarihinde müvekkil idareden bedeli ödenerek satın aldığını iddia ettiği,  halbuki iddiasının aksine 913587 nolu tahsilat makbuzunun 2981/3290 sayılı yasaya istinaden tapu verilmek için alınmış arsa bedeli olduğu, iddia edildiği gibi belediye hissesi satışına ilişkin olmadığı, öncelikle bir kişiye hisse satışı yapılabilmesi için ilgili kişinin satışı yapılacak parselde hissesinin olması şartının arandığı, aksi halde parselde herhangi bir hak sahipliği yoksa satışların kanun gereği ihale usulü ile yapıldığı, ayrıca davacıya enkaz satışı yapan S. Ç.’in Yükseltece Mahallesi 54. Sokak no 41 den başka bir meskeninin olduğunun tespit edildiği, bu nedenle 2981/3290/3366 yasalar gereği hak sahipliği sıfatı taşımadığından tapu işlemlerinin yapılamadığı savunulmuş; adli yargı yerindeki davanın görevsizlik nedeniyle reddedilmesinden sonra, davacı vekili tarafından davalı Belediye Başkanlığına yapılan 17.12.2013 tarihli ve “2981/ 3290 sayılı yasalar uyarınca başvuran müvekkilce ekte yer alan dekont örneğinden de anlaşılacağı üzere bedeli peşinen ve defaten ödenen Keçiören Belediye Başkanlığı adına kayıtlı Keçiören Tapu Sicil Müdürlüğünün eski imar planına göre 34672 ada 1 parselde yeni imar planına göre 90688 Ada 2 Parselde bulunan 176/4427 metre kare hisse paylı arsanın davacı müvekkilin payı oranında tapuda iptaline ve davacı müvekkil adına tescilini ve tapuda devir işlemlerinin yapılması için gerekli işlemlerin ivedilikle yapılması…” istemli başvuruya Keçiören Belediye Başkanlığı Emlak ve İstimlak Müdürlüğünce verilen 13.1.2014 gün ve M.06.3KEÇ.0-15/622.03-274 sayılı cevap yazısında “ İlgi dilekçenizde, Müvekkiliniz G. Ç.’ in İlçemiz Yükseltepe mahallesi 1572. Cad No: 141 adresinde bulunan gecekondusuna 2981/3290/3366 sayılı yasa uyarınca tapu verilmesi talebinde bulunmaktasınız.

İlgi dilekçeniz üzerine yapılan incelemede, 2981/3290/3366 sayılı yasalar uyarınca Yeminli Özel Teknik Büro tarafından hazırlanan işlem dosyanızın tetkikinde, Tespit formunda ve Müracaat Formunda yapının Temel, olduğu, T.C.Ankara 5. İdare Mahkemesi’ nın 19.01.2006 tarihli kararında ” yasa hükümleri ve anılan yasanın amacına göre bir gecekondunun af kapsamında olup olmadığının belirlenebilmesi için tapu tahsis belgesi verildiğinde kullanılır nitelikte başka bir anlatımla içinde oturulabilir bir gecekondu olması gerekmektedir. ”

Bu durumda; temel seviyesindeki yapı için af başvurusunda bulunduğu, ancak 2981 sayılı yasanın uygulamasına dair yönetmenliğin 19/H maddesi uyarınca inşaat ruhsatı alınarak inşaatın tamamlanması gerekirken, aradan geçen uzun süre zarfında bu yükümlülüğün yerine getirilmediği, dolaysıyla 2981 sayılı yasa uyarınca yapılmış bir gecekondudan söz etmenin mümkün olmadığı sonucuna varıldığından arsa tahsis talebinin reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmaktadır.

Yukarıda aktarıldığı üzere temel seviyesinde olan ve süresi içinde ruhsat alınıp yapımına başlanıp bitirilmeyen yapı için hak sahipliğinden söz edilmeyeceği, belirtilerek tapu verilmesi yönünde açılan davayı reddetmiştir

Bu nedenle de 2981/3290/3366 sayılı yasalar uyarınca müracaatı ve evrakları temel seviyesindeki yapı için tapu talebinizin yerine getirilmesi yasal olarak mümkün değildir.”  denilmek suretiyle davacının talebinin reddedildiği anlaşılmıştır.

Görüldüğü gibi, davacının taşınmaz üzerindeki temel iddiasının, gayrimenkul mülkiyetinin iktisap yollarına ilişkin Medeni Kanun hükümlerine değil, 2981 sayılı Yasa’da öngörülen hak sahipliği esasına dayandığı; hak sahipliğinin tespitinin ise idari usul ve esaslar çerçevesinde belirlendiği açıktır.

Bu durumda,  mesken olarak kullandığı gecekondusunun af kapsamında olup olmadığına veya bedelini ödediği taşınmaza 2981/3290 sayılı yasa uyarınca tapu verilip verilmeyeceğine ilişkin davacının isteminin, anılan Yasada öngörülen hak sahipliği esaslarına uygun olup olmadığının belirlenmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünde, idari yargı yerlerinin görevli bulunduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, Ankara 1.İdare Mahkemesince yapılan başvurunun reddi gerekmiştir.

S O N U Ç   : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Ankara 1.İdare Mahkemesinin 21.4.2015 gün ve E:2014/98 sayılı BAŞVURUSUNUN REDDİNE, 6.7.2015 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

 

 

Üye

Eyüp Sabri

BAYDAR

 

 

 

 

 

 

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

 

 

Üye

Ayhan

AKARSU

Üye

Nurdane

TOPUZ

 

 

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT