);

Single Blog Title

This is a single blog caption

ÖZET : Davacı tarafından, sevk ve idaresindeki aracı ile yolda seyir halinde iken; yol çalışması olduğuna dair uyarı levhasının olmamasından dolayı asfaltın kazıldığı çukura düşmesi sonucu kartelin delinerek motorun hasar görmesi nedeni ile meydana gelen zararın, olayda  kusuru bulunan davalıdan tahsili istemi ile açılan davanın, 2918 sayılı Yasanın 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 110. Maddesi gereğince ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

                    T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

HUKUK BÖLÜMÜ

ESAS NO      : 2014 / 1043

KARAR NO : 2014 / 1095

KARAR TR   : 29.12.2014

 

ÖZET : Davacı tarafından, sevk ve idaresindeki aracı ile yolda seyir halinde iken; yol çalışması olduğuna dair uyarı levhasının olmamasından dolayı asfaltın kazıldığı çukura düşmesi sonucu kartelin delinerek motorun hasar görmesi nedeni ile meydana gelen zararın, olayda  kusuru bulunan davalıdan tahsili istemi ile açılan davanın, 2918 sayılı Yasanın 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 110. Maddesi gereğince ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

K  A  R  A  R

 

Davacı           : T.C.

Vekili              : Av.M.O.

Davalı            : İstanbul B.B.B.

O L A Y          : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kendisine ait 34 SAM 61 plakalı araç ile 02.10.2013 tarihinde Davutpaşa’dan Maltepe/Bayrampaşa istikametine giderken aracın birden irtifa kaybettiğini, araçta büyük bir düşme ve ses meydana geldiğini, yaklaşık 300 metre sonra da aracın birden yağ lambasının yanıp motorunun durduğunu ve bir daha çalışmadığını, müvekkilinin çekici çağırdığını, beklerken aracın düştüğü yere gittiğini, belediyenin yol çalışması yaptığını ve bu çalışma esnasında etrafta hiçbir uyarıcı trafik levhası ve işareti olmadığını, hiçbir ışıklandırmanın bulunmadığını gördüğünü, davalı belediyenin yetkili kurumunun yol çalışması yaparken veya yaptırırken etrafa hiçbir uyarıcı trafik levha ve işareti koymaması nedeniyle müvekkilinin seyir halinde iken asfaltın kazıldığı çukura düştüğünü, kartelin delinerek motorun hasar gördüğünü, buna ilişkin mahkemede hasar tespiti yapıldığını, yaklaşık 60 gün geçmesine rağmen parçaların yurt dışından sipariş edilmesi nedeniyle aracın henüz tamir edilmediğini ve kullanım dışı olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla araçta meydana gelen hasar tamiri, değer kaybı ve aracı kullanamamaktan kaynaklı zarar olmak üzere toplam 22.014,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınmasına karar verilmesi istemi ile 26.11.2013 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.

Bakırköy 9.Asliye Hukuk Mahkemesi: 29.11.2013 gün ve 2013/544 Esas, 2013/567 Karar sayılı kararı ile; “İdarenin yol yapım çalışması yaparken çalışmanın yapıldığına ilişkin uyarıcı trafik levha ve işareti koymaması ve çalışma sırasında asfalt dökmeden önce asfaltı kazarak çukur oluşması tamamen idarenin hizmet kusurudur. Bundan kaynaklı meydana gelen zararların giderilmesi için açılacak dava da idari yargıda açılması gerekmekte olup mahkememiz bu davaya bakmakla görevli değildir. HMK. 114/1-b bendi gereğince dava şartlarından olan yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle HMK. 115/2 md. Uyarınca dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine” şeklindeki gerekçesi ile dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK nun 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar vermiş, verilen karar davacı vekiline 06.03.2014 tarihinde, davalıya 14.03.2014 tarihinde tebliğ edilmiş, tarafların temyiz etmemesi üzerine 31.03.2014 tarihinde kesinleşmiş ve karara bu şekilde şerh edilmiştir.

Davacı vekili bu kez aynı istemle; idari yargıda dava açmıştır.

İstanbul 8.İdare Mahkemesi: 08.07.2014 gün ve 2014/985 Esas, 2014/1061 Karar sayılı kararı ile; “2918 sayılı Kanunda yapılan değişiklikle, 2918 Sayılı Kanunda kamu kurum ve kuruluşlarına verilen görevlerin ya da yüklenen sorumlulukların ilgili idare tarafından gereği gibi yerine getirilmemesi nedeniyle meydana gelen trafik kazası neticesi ortaya çıkan zararın tazmini istemiyle açılacak davaların adli yargı mercilerinde çözüme kavuşturulacağı öngörülmüştür. Dolayısıyla 2918 Sayılı Kanun uyarınca idareye karşı hizmet kusuru bulunduğundan bahisle açılacak tazminat davaları adli yargının görev alanına girmektedir. /Olayda 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununda belediyeye yüklenen görevlerin sayıldığı, tazminat davasına konu uyuşmazlığın 2918 Sayılı Kanun ile davalı idareye yüklenen görevlerin gereği gibi yerine getirilmediği iddiasından başka bir ifadeyle 2918 Sayılı Kanun uygulamasından kaynaklandığı görülmektedir./Bu durumda, davalı idarenin gerekli tedbirleri almadığı iddiasından kaynaklanan uyuşmazlığın görüm ve çözümünün 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 110.maddesi hükmü uyarınca adli yargının görev alanına girdiği sonucuna varılmaktadır./Nitekim Uyuşmazlık Mahkemesinin 24/12/2012 tarih ve E:2012/523, K:2012/422 sayılı kararı da bu yöndedir.” şeklindeki gerekçesi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 15/1-a maddesi hükmü uyarınca görev yönünden reddine karar vermiş, verilen karar davacı vekiline 24.07.2014, davalıya 01.08.2014 tarihinde tebliğ edilmiş, süresinde itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir.

Davacı vekili adli ve idari yargı yerlerince verilen görevsizlik kararları nedeniyle oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle başvuruda bulunmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Nurdane TOPUZ, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 29.12.2014 günlü toplantısında:

Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27.maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; 2918 sayılı Yasa’dan kaynaklanan sorumluluk davasında adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa’nın 14.maddesinde öng