);

Single Blog Title

This is a single blog caption

ÖZET: Asliye Hukuk Mahkemesince verilen karar idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle verilmiş bir görevsizlik kararı mahiyetinde olmadığından; 2247 sayılı Yasa’nın 19.maddesinde öngörülen koşulu taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca  REDDİ  gerektiği  hk.

                    T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

HUKUK BÖLÜMÜ

ESAS NO       : 2015 / 585

KARAR NO : 2015 / 597

KARAR TR   : 28.09.2015

 

ÖZET: Asliye Hukuk Mahkemesince verilen karar idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle verilmiş bir görevsizlik kararı mahiyetinde olmadığından; 2247 sayılı Yasa’nın 19.maddesinde öngörülen koşulu taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca  REDDİ  gerektiği  hk.

 

K  A  R  A  R

Davacı            :Ş.K.

Vekili              : Av.H.D.

Adli Yargıda

Davalılar         : 1-G.T.                        6-Ş.T.

                         2-S.T.                        7-H.T.

                         3-H.T.                       8-C.T.

                         4-N.T.                       9-Z.T.

                         5-Beykoz Nüfus Müdürlüğü

İdari Yargıda

Davalılar         :Beykoz Kaymakamlığı Beykoz Nüfus Müdürlüğü

            O L A Y   : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davacı Ş.K.’nın 1960 yılı Ağustos ayında doğduğunu, ancak doğum tarihinin 28.07.1957 olarak nüfusa işlendiğini, davacının 1957 yılında isminin Ş.verildiği bir kardeşinin doğduğunu ancak 1960 yılı başlarında vefat ettiğini, davacı Ş. K.’nın ailesinin vefat eden küçüğün ölümünün nüfus müdürlüğüne bildirmediğini, davacı doğunca vefat eden 1957 doğum tarihli kardeşinin kaydı ile nüfusta doğdu olarak gösterildiğini, ve davacının babası tarafından da davacının doğumunun ayrıca nüfusa bildirilmediğini, buna dair tanıklarının olduğunu belirterek; davacının kardeşi olan 28.07.1957 doğum tarihli Ş.K.’nın 1960 yılı başlarında vefat ettiğinin tespitine karar verilmesi istemiyle Beykoz Nüfus Müdürlüğü aleyhine adli yargıda dava açmış, yargılama sırasında davacının kardeşleri de davaya dahil edilerek yargılamaya devam edilmiştir.

            BEYKOZ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ:16.07.2013 gün ve E:2013/45 K:2013/356 sayılı kararında özetle; davacı Şükran Kaya’nın kardeşi olan 28.07.1957 doğumlu Şükran Kaya’nın 1960 yılı başlarında öldüğünün tespiti ile bu durumun düzeltilmesinin davacının yararına olduğu gerekçesiyle, davacının davasının kabulüne karar vermiş ve verilen karar davalı kurum tarafından temyiz edilmiştir.

            YARGITAY 18. HUKUK DAİRESİ:16.01.2014 gün ve E:2013/16290 K:2014/364 sayılı kararında özetle; doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne geçirilmesinin nüfus idaresine verilmiş bir görev olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek hükmün bozulmasına karar vermiştir.

            BEYKOZ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ:04.06.2014 gün ve E:2014/137 K:2014/342 sayılı kararı ile, bozma ilamı doğrultusunda doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne geçirilmesinin nüfus idaresine verilmiş bir görev olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermiş, verilen kararın gider avansı olmadığından tüm taraflara tebliğ edilmediği dosya arasında bulunan tutanakla tespit edilmiştir.

Davacı vekili bu kez aynı istemle Beykoz Kaymakamlığı Beykoz Nüfus Müdürlüğü aleyhine idari yargıda dava açmıştır.

İSTANBUL 10. İDARE MAHKEMESİ:16.04.2015 gün ve E:2015/703 sayılı gönderme kararında özetle; herhangi bir idari işlemin iptali istemine yönelik olmayan ve davacının 28.09.1957 doğumlu kardeşi Şükran Kaya’nın 1960 yılı başlarında öldüğünün tespiti ile doğum tarihinin 28.07.1960 tarihi olarak düzeltilmesi istemiyle açılan davanın, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 39 ve 5490 sayılı Nüfus Kanunu’nun 35. maddeleri kapsamında adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğini gerekçe göstererek, davaya bakmakla görevli merciin belirtilmesi için dosyanın 2247 sayılı Kanunun 19. maddesi uyarınca Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesine, uyuşmazlığın incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesi’nce karar verilmesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf Ziyaattin CENİK, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN, Mehmet AKBULUT ve Yüksel DOĞAN’ın katılımlarıyla yapılan 28.09.2015 günlü toplantısında: Raportör-Hakim Filiz BUDAK’ın, 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Anayasa’nın 158. maddesinde, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkili olduğu belirtilmiş; 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1. maddesinde, “Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir…” hükmü, Yargı Mercilerinin Uyuşmazlık Mahkemesine Başvurmaları başlıklı 19.maddesinde; ‘’ Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler.

Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir. ‘’ denilmiştir. Aynı Yasanın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmektedir.

Adli yargı yerinde dava açıldığı esnada yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 7. maddesinde, diğer bir mahkeme yahut idari makam veya yargı merciinin görevine giren bir dava veya iş kendisine arz olunan mahkemenin, duruşma yapmadan görevsizlik kararı verebileceği gibi davanın her safhasında kendiliğinden görevli olmadığına da karar vereceği hükmü yer almış; bu Kanunu yürürlükten kaldıran 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun, ‘’Asliye hukuk mahkemelerinin görevi” başlıklı 2.maddesinde, “ (1) Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.

(2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” hükmüne yer verilmiştir.

Beykoz 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nce, davacının isteminin nüfusta tashih davası niteliğinde olmayıp, kardeşi Şükran’ın ölüm kaydının nüfusa tescili istemi niteliğinde olduğu; doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek, HMK’nun 2. maddesi gereği açılan davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.

Görüldüğü üzere, Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararı, idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle verilmiş bir görevsizlik kararı niteliğinde olmadığından, adli ve idari yargı yerleri arasında görev uyuşmazlığı oluştuğundan söz etmek mümkün değildir.

Bu durumda, olayda, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen koşullar gerçekleşmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.

 

S O N U Ç      : 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 28.09.2015 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

 

 

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

Üye

Yusuf Ziyaattin

CENİK

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

 

 

 

 

Üye

Yüksel

DOĞAN