ÖZET : Adli yargı merciinin kararı ile hükmen tescil edilmiş tapu kaydındaki mülkiyet kaydının, başka bir adli yargı mercii kararı ile hukuka aykırılığının tespit edilmiş olması nedeniyle iptali istemiyle açılan davanın; tapu kayıtları üzerinde tescil, terkin, tashih ve şerh gibi işlemlere ilişkin davalar adli yargı yerinde görüldüğünden, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk
T.C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ HUKUK BÖLÜMÜ ESAS NO : 2014 / 1112 KARAR NO : 2015 / 84 KARAR TR : 2.3.2015 | ÖZET : Adli yargı merciinin kararı ile hükmen tescil edilmiş tapu kaydındaki mülkiyet kaydının, başka bir adli yargı mercii kararı ile hukuka aykırılığının tespit edilmiş olması nedeniyle iptali istemiyle açılan davanın; tapu kayıtları üzerinde tescil, terkin, tashih ve şerh gibi işlemlere ilişkin davalar adli yargı yerinde görüldüğünden, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk. |
K A R A R
Davacı : A.A.
Davalı : Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü
Vekili : Hukuk Müşaviri F.Y.
O L A Y : Davacı dava dilekçesinde özetle; Kırklareli ili Lüleburgaz ilçesi Ovacık köyü Çatal Merası mevkiinde bulunan 811 parsel sayılı yerin Lüleburgaz Kadastro Mahkemesinin E:1975/15 sayılı kadastro tespitinin iptali davası devam ederken, Kadastro Mahkemesinde görülmekte olan dava yok sayılarak verilmiş tescil kararı sonrası Tapu Müdürlüğünce oluşturulmuş tescilden bilgi sahibi olması üzerine 07.11.2012 tarihinde Lüleburgaz Asliye Hukuk Mahkemesi Hâkimliği’ne Tapu İptali ve Tescil davası açtığını. Lüleburgaz 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2012/547 sırasına kaydolmuş olan bu davada meydana gelen tescilin yolsuz tescil olduğu ve böylece tapu kaydının yok hükmünde olduğunun mahkeme hükmü ile tespit edilerek, yok hükmündeki tapunun iptalinin olmayacağına dair karar verildiğini, bu hüküm 18.03.2013 tarihinde kesinleştiğini, bu aşamadan sonra 811 parselin tescilinin terkin edilmesine ilişkin Lüleburgaz Tapu Müdürlüğü’ne 29.11.2012 tarihinde müracaat ettiğini, 23.02.2013 tarihinde tebliğ olan Lüleburgaz Tapu Müdürlüğü’nün 31.01.2013 tarih ve 1223 yevmiye numaralı yazısıyla talebinin reddedildiğini, Lüleburgaz Tapu Müdürlüğü’nün 31.01.2013 tarih ve 1223 yevmiye numaralı ret yazısına karşılık Tapu ve Kadastro 14. Bölge Müdürlüğü’ne itiraz ettiğini 16.04.2013 tarihinde kendisine tebliğ olan Tapu ve Kadastro 14. Bölge Müdürlüğü’nün 26.03.2013 tarih ve 31200141-100.01/2013/3 sayılı yazları ile itirazının reddedildiğini, Tapu ve Kadastro 14. Bölge Müdürlüğü’nün yazısına karşı ise Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’ne itiraz ettiğini ve 27.07.2013 tarihinde kendisine tebliğ olunan Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nün 17.07.2013 tarih ve 96021322-100.01/ sayılı yazısı ile itirazının reddedildiğini, geçerli bir hukuksal nedene dayanmayan 811 parselin tescil işleminin yolsuz tescil niteliğini taşımakta olan yok hükmündeki bir tapu kaydı olduğunu ifade ederek, 27.07.2013 tarihinde kendisine tebliğ olunan Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nün 17.07.2013 tarih ve 96021322-100.01/ sayılı Lüleburgaz Tapu Müdürlüğü’nün 31.01.2013 tarih ve 1223 yevmiye numaralı ret kararını onayan, Tapu ve Kadastro 14. Bölge Müdürlüğü’nün 26.03.2013 tarih ve 2013/3 sayılı kararlarını onama kararının onanması kararının iptalini ve bu işleme bağlı Lüleburgaz Tapu Müdürlüğü’nün 31.01.2013 tarih ve 1223 yevmiye numaralı ret kararı ve bu işleme bağlı Lüleburgaz Tapu Müdürlüğü’nün 31.01.2013 tarih ve 1223 yevmiye numaralı ret kararının onanmasına verilen Tapu ve Kadastro 14. Bölge Müdürlüğü’nün 26.03.2013 tarih ve 2013/3 sayılı Lüleburgaz Tapu Müdürlüğü’nün 31.01.2013 tarih ve 1223 yevmiye numaralı ret kararlarının onanmasına verilen kararların tamamıyla birlikte oluşan işlemler bütününün iptali ve bu kararlar ile birlikte oluşan işlemler bütününü ortadan kaldırılarak yolsuz tescilin terkin edilmesi amacına uygun olarak Lüleburgaz 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/472 sayılı kararının uygulanmasına karar verilmesi istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.
Davalı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü vekili süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesinde özetle; görev itirazında bulunmuştur.
Edirne İdare Mahkemesi: 10.04.2014 gün ve E:2013/1265 sayı ile özetle, ‘’…2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde; idari dava türleri, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları; idari işlem ve eylemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları; kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi ipin yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı açılan davalar olarak sayılmış; idari yargının idari işlem ve eylemlerin hukuka uygunluğunun denetimini yapmakla görevli olduğu kurala bağlanmıştır.
İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davalarının; idari dava türlerinden biri olduğu idare hukukunun bilinen ilkelerindendir.
İdare, idare hukuku alanında kamu gücüne dayalı olarak re’sen ve tek yanlı irade açıklaması sonucu tesis etmiş olduğu işlemlere, hukuk alanında yeni durumlar oluşturmasıyla idari işlem kimliği kazandırmakta ve kural olarak bu işlemler özel yasal düzenlemeler dışında, idari yargı denetimine tabi bulunmaktadır.
Öte yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Asliye hukuk mahkemelerinin görevi” başlıklı 2. maddesinde;
“(1) Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.
(2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.”
Hükmü yer almaktadır.
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun “Genel olarak görev” başlıklı 25. maddesinde ise;
Kadastro mahkemesi, yalnız kadastro işlerine münhasır olmak üzere;
- A) Velisi veya vasisi bulunmayan küçüklere ve kısıtlılara kayyım tayin eder. Bunların menfaatlerini korumak amacıyla Türk Medeni Kanununun hakimin iznini şart kıldığı hallerde bu izni verir.
- B) Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 465 ve bunu takip eden maddeleri gereğince adli yardım taleplerini inceleyerek kabul edebilir.
- C) Tutanağı düzenlenen taşınmaz mallara ait ihtiyati tedbir kararı verebilir. Bu kararı hemen o yerin kadastro ve tapu sicil müdürlüklerine bildirir. Tedbir kararı alan taraf karar gününden itibaren usulün öngördüğü süre ipinde kadastro mahkemesinde dava açmadığı takdirde tedbir kendiliğinden hükümsüz kalır.
Bu Kanunun 26 ve 40 ıncı madde hükümleri saklı kalmak üzere, kadastro tutanağının düzenlenmesi gününden ve tutanak sonradan tamamlanmış ve düzeltilmiş ise, o günden sonra doğan haklara dair istekler, taksim şuyuun giderilmesi veya muhdesata bağlı olarak taşınmaz malı iktisap, muhdesatın yıkılıp kaldırılması ve benzeri nitelikte olan ve mahkemeden yenilik doğurucu hüküm almayı gerektiren dava ile ilgili isteklerin incelenmesi, kadastro mahkemesinin görevi dışındadır.”
Hükmü yer almaktadır.
Bakılan davada, iptali istenilen işlem; kesinleşmiş yargı kararı gereğince tapuda yapılmış olan tescilin terkini isteminin reddine ilişkin karardır. Dolayısıyla, Mahkememiz tarafından yapılan inceleme bizatihi tescil işlemi hakkında değil, tescilin terkini isteminin reddine ilişkin işlemin hukuka ve mevzuata uygun olarak tesis edilip edilmediği hakkındadır. Bu husus ise yukarıda belirtilen Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2.maddesi ile Kadastro Kanunu’nun 25.maddesi kapsamında olmayıp, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2.maddesi gereğince idari yargının görevinde bulunmaktadır.’’ demek suretiyle davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiğini belirterek, davalı idare vekilinin görev itirazının reddine karar vermiştir.
Davalı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü vekilinin, adli yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolunda süresi içinde verdiği dilekçe üzerine, dava dosyasının onaylı bir örneği Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı: “Kırklareli ili Lüleburgaz ilçesi Ovacık köyü Çatal Merası mevkiinde bulunan 811 parsel sayılı yerin Lüleburgaz 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/432 E, 2012/255 K sayılı temyiz edilmeksizin 17/07/2012 günü kesinleşmiş kararı ile Ahmet Yaşar isimli tesciline karar verilerek, tapuda işlem gördüğü, davacı A. A.’ın ise, dava konusu 811 nolu parsel hakkında, Lüleburgaz 1. Kadastro Mahkemesinin 1975/15 Esasında derdest dosya bulunduğu ve bu yerin kendisi adına tescil edilmesi istemi ile Lüleburgaz 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı davada ise; Mahkemenin 07/11/2012 gün ve 2012/547 E, 2012/472 K sayılı kararı ile, dava konusu parsel hakkında, Lüleburgaz 1. Kadastro Mahkemesinin 1975/15 Esasında derdest dosya bulunduğu, bu dava derdest iken Lüleburgaz 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/432 E, 2012/255 K sayılı kararı ile verilen tescil kararının usulsüz olduğunu bu nedenle yok hükmünde olduğunun tespitini yaparak davanın reddine karar verdiği, bu kararında temyiz edilmeksizin 18/03/2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacı bu kez, Lüleburgaz 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 07/11/2012 gün ve 2012/547 E, 2012/472 K sayılı, Ahmet Yaşar adına verilen tescil kararının yok hükmünde sayılmasına dair tespitini gerekçe göstererek, davalı idareye başvurup, 811 nolu parseldeki malik kaydının terkin edilmesini talep etmiş, davalı Lüleburgaz Tapu Müdürlüğünün, 31/01/2013 gün ve 1223 yevmiye sayılı ret kararının ve bu kararı onaylayan Tapu ve Kadastro 14. Bölge Müdürlüğü’nün 26/03/2013 gün ve 2013/3 sayılı kararlarının iptali ile yolsuz tescilin terkin edilmesi talebi ile idare mahkemesinde dava iptal ve terkin talepli dava açmıştır.
Davanın konusu, adli yargı yerinde Asliye Hukuk Mahkemesi kararı ile hükmen tescil edilmiş tapu kaydındaki mülkiyet kaydının, diğer bir Asliye Hukuk Mahkemesi kararı ile hukuka aykırı olduğu tespiti yapılmış olması nedeniyle terkini talebini içermektedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1027. maddesinde “İlgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru, tapu sicilindeki yanlışlığı ancak mahkeme kararıyla düzeltebilir. Düzeltme eski tescilin terkini ve yeni bir tescilin yapılması biçiminde de olabilir. Tapu memuru, basit yazı yanlışlıklarım, tüzük kuralları uyarınca resen düzeltir.” hükmüne; Tapu Sicili Tüzüğü’nün 85. maddesinde de “ Kütük üzerinde belgelere aykırı tescil veya yazımın düzeltilebilmesi için ilgililerin yazılı olurunun alınması ve yevmiye defterine kaydedilmesi gerekir.(…)/ Kütük, yevmiye defteri ve yardımcı sicillerde belgesine aykırı olarak basit yazım hatası yapıldığının tespit edilmesi halinde, müdür tarafından nedeni düzeltmeler sicilinde açıklanarak, re’sen düzeltme yapılır.” hükmüne yer verilmiştir. Bu düzenlemeden de tapu iptal ve tescil davası niteliğinde olan, ilgili parselle ilgili olarak Kadastro Mahkemesinde derdest olan davada gözetildiğinde, açılan davanın özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde görülmesi gerektiği anlaşılmaktadır.” demek suretiyle, 2247 sayılı Yasa’nın 10. ve 13. maddeleri uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.
Başkanlıkça, 2247 sayılı Yasa’nın 13. maddesine göre Danıştay Başsavcısı’nın da yazılı düşüncesi istenilmiştir.
Danıştay Başsavcısı: “4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1027. maddesinde yer alan ilgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memurunun, tapu sicilindeki yanlışlığı ancak mahkeme kararıyla düzeltebileceği hükmü uyarınca, ilgililerin yazılı muvafakatları dışında, tapu sicilinde yapılacak tescil, terkin ve tashih gibi işlemlere ilişkin değişikliklerin mahkemenin bu konuda bir karar vermesine bağlı olduğundan tapu kaydı üzerinde yapılacak değişikliğe ilişkin davaların çözümü Adli Yargı yerlerine ait bulunmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden;
Kırklareli İli, Lüleburgaz İlçesi, Ovacık Köyünde bulunan ve kadastro çalışması sonucunda 811 parsel numarası ile 1958 yılında Mahmure Rodop adına tespit edilen taşınmaz hakkında yapılan bu tespite itiraz edildiği, uyuşmazlığın Lüleburgaz 1. Kadastro Mahkemesinin E: 1975/15 nolu dosyasında halen derdest olduğu,
Lüleburgaz 1. Kadastro Mahkemesinin E: 1975/15 Esas sayılı dava dosyasına ilişkin olarak 02.05.2011 tarih ve E:2011/1, K:2011/3 sayılı kararı ile Ovacık Köyünde bulunan 811 parsele ilişkin Ahmet Yaşar’ın davasının kadastro tespitinden sonraki haklara dayanması nedeniyle davanın tefrik edilerek davacı Ahmet Yaşar’ın 811 parsele yönelik iddiası bakımından görevsizlik kararı verdiği ve bu kararın 12.09.2011 tarihinde kesinleşerek dosyanın Lüleburgaz 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği,
Lüleburgaz 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde davacı Ahmet Yaşar’ın 811 parsele yönelik iddiası bakımından yapılan yargılama neticesinde, Mahkemenin 15.05.2012 tarih ve E:2011/432, K:2012/255 sayılı kararı ile Kırklareli İli, Lüleburgaz İlçesi, Ovacık Köyü 811 parsel sayılı taşınmazın davacı Ahmet oğlu Ahmet Yaşar adına tesciline karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin 17.07.2012 tarihinde kesinleştiği, kesinleşen mahkeme kararının tescil için Lüleburgaz Tapu Müdürlüğüne gönderildiği,
Taşınmaz üzerinde davacı A.A. ile E.A. arasında Lüleburgaz 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan E:2007/483 nolu dava nedeniyle Mahkemenin 29.11.2007 tarih ve E:2007/483 nolu yazısı ile taşınmaz üzerine 05.12.2007 tarih ve 10125 yevmiye numarası ile ihtiyati tedbir şerhi konulmuş olduğundan, bu şerhin terkin edilip edilmeyeceğinin Lüleburgaz 2. Asliye Hukuk Mahkemesine sorulduğu, 811 parsel sayılı taşınmazın tapu kütüğünde herhangi bir isim kayıtlı olmadığı ve itirazlı olduğu halde tedbir hususuna vaz edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğu ve mahkemece dosyanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinden bahisle taşınmazın üzerinde bulunan ve sehven konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasında bir sakınca olmadığının Mahkemece bildirilmesi üzerine Tapu Müdürlüğünce taşınmazın tapu kütüğü sayfasından ilgili tedbir şerhinin 30.07.2012 tarih ve 9168 yevmiye numarası ile terkin edildiği ve Lüleburgaz 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.05.2012 tarih ve E:2011/432, K:2012/255 sayılı kesinleşmiş kararma istinaden taşınmazın Ahmet oğlu Ahmet Yaşar adına hükmen tescil edildiği,
Lüleburgaz 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.06.2008 tarihinde açılmamış sayılan E:2007/483 nolu dosyasının davacısı A.A.’ın aynı Mahkemenin E:2012/547 nolu dosyasında yeni bir tapu iptali ve tescil davası açtığı, görülen dava sonucunda Mahkemenin 07.11.2012 tarih ve E:2012/547, K:2012/472 sayılı kararında; Kırklareli İli, Lüleburgaz İlçesi, Ovacık Köyü 811 parsele ilişkin Lüleburgaz 1. Kadastro Mahkemesinde görülen E: 1975/15 nolu davanın derdest olduğu ve kadastro tespit tutanağı kesinleşmeden ve görevli Kadastro Mahkemesi tarafından henüz tapu sicil kaydı oluşturulmadan önce Lüleburgaz 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin bu dosyanın sonucunu beklemeksizin E:2011/432, K2012/455 sayılı kararı ile tescil hükmü kurduğu, bu kararın yok hükmünde olduğu, Tapu Müdürlüğünün yolsuz olarak yapmış olduğu tescilin terkini yönündeki başvuru sürecinin idari bir işlem olup talebin reddi halinde idari yargının konusunu oluşturacağı, yok hükmünde olan bir tapu kaydının iptali istemiyle dava açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığından davanın reddine hükmedildiği, kararın temyiz edilmeyerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Bilimsel görüşler ve yargısal kararlarda tapu siciline tescil veya sicil kayıtlarının terkini ya da tadili gibi işlemlerden (yahut bu işlemlerin tesisi yönündeki taleplerin reddine ilişkin işlemlerden) kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünün, kural olarak, adli yargının görevinde olduğu kabul edilmektedir. Zira, bu işlemler taşınmazın mülkiyet durumu üzerinde tashihe neden olan (veya tashihi önleyen) işlemlerdir. Belirtilen işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümü, taşınmaz mülkiyetinin aidiyeti veya ayni haklarla kısıtlılık durumu gibi medeni hukuk statülerinin ve bu statüleri doğuran hukuki olayların incelenmesini gerektirir. Çözümü için özel hukukun uygulanması gereken uyuşmazlıklar ise idari yargının görevi dışındadır.
Olayda, A.A. tarafından, Lüleburgaz 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.11.2012 tarihli ve E:2012/547, K2012/472 sayılı kesinleşmiş kararı dayanak gösterilmek suretiyle, taşınmaz hakkında oluşturulan sicilin terkininin talep edildiği, Lüleburgaz 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.05.2012 tarih ve E:2011/432, K2012/255 sayılı kesinleşmiş kararı gereğince tapuda Ahmet Yaşar adına yapılan tescilinin terkinine ilişkin bu talebin Lüleburgaz Tapu Müdürlüğü’nün 31.01.2013 tarih ve 1223 yevmiye nolu işlemi ile reddedildiği, bu karara yapılan itirazın Tapu ve Kadastro XIV. Bölge Müdürlüğü’nün 26.03.2013 tarih ve 2013/3 sayılı kararı ile reddedildiği, itirazın reddi kararına yapılan itirazın da Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün 17.07.2013 tarih ve 96021322-100.01/ sayılı işlemi ile reddedildiği, bunun üzerine Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün 17.07.2013 tarih ve 96021322-100.01/ sayılı işleminin ve bu işleme bağlı diğer kararlar ile birlikte oluşan işlemler bütününün iptali istenmekte ise de, davacının idareye başvurusundaki amacının tescilin terkini olduğundan ve uyuşmazlığın çözümünde yukarıda anılan adli yargı kararlarında belirtilen özel hukuk kapsamındaki konuların değerlendirilmesi gerektiğinden, bu dava adli yargının görev alanında bulunmaktadır.” şeklinde yazılı düşünce vermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Nurdane TOPUZ, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 2.3.2015 günlü toplantısında:
l-İLK İNCELEME: Başvuru yazısı ve dava dosyası örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü vekilinin anılan Yasanın 10/2.maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve dahi 12/1.maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nca, davalı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü açısından 2247 sayılı Yasa’nın 10. ve 13. maddelerinde öngörülen biçimde, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır.
II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Selim Şamil KAYNAK’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Olayda, davacı tarafından, Lüleburgaz 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.11.2012 tarihli ve E:2012/547, K:2012/472 sayılı kesinleşmiş kararı dayanak gösterilmek suretiyle, taşınmaz hakkında oluşturulan sicilin terkininin talep edildiği, Lüleburgaz 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.05.2012 tarih ve E:2011/432, K2012/255 sayılı kesinleşmiş kararı gereğince tapuda Ahmet Yaşar adına yapılan tescilinin terkinine ilişkin bu talebin Lüleburgaz Tapu Müdürlüğü’nün 31.01.2013 tarih ve 1223 yevmiye nolu işlemi ile reddedildiği, bu karara yapılan itirazın Tapu ve Kadastro XIV. Bölge Müdürlüğü’nün 26.03.2013 tarih ve 2013/3 sayılı kararı ile reddedildiği, itirazın reddi kararına yapılan itirazın da Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün 17.07.2013 tarih ve 96021322-100.01/ sayılı işlemi ile reddedildiği, bunun üzerine Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün 17.07.2013 tarih ve 96021322-100.01/ sayılı işleminin ve bu işleme bağlı diğer kararlar ile birlikte oluşan işlemler bütününün iptali istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; Kırklareli İli, Lüleburgaz İlçesi, Ovacık Köyünde bulunan ve kadastro çalışması sonucunda 811 parsel numarası ile 1958 yılında Mamure Rodop adına tespit edilen taşınmaz hakkında yapılan bu tespite itiraz edildiği, bu itiraza ilişkin davanın Lüleburgaz 1. Kadastro Mahkemesinin E:1975/15 sayılı dosyasında görüldüğü, bu dosyaya ilişkin olarak 02.05.2011 tarih ve E.2011/1, K.2011/3 sayılı kararı ile Ovacık Köyünde bulunan 811 parsele ilişkin Ahmet Yaşar’ın davasının kadastro tespitinden sonraki haklara dayanması nedeniyle davanın tefrik edilerek davacı Ahmet Yaşar’ın 811 parsele yönelik iddiası bakımından görevsizlik karan verdiği ve bu kararın 12.09.2011 tarihinde kesinleşerek dosyanın Lüleburgaz 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği, Lüleburgaz 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde davacı Ahmet Yaşar’ın 811 parsele yönelik iddiası bakımından yapılan yargılama neticesinde, 15.05.2012 tarih ve E.2011/432, K.2012/255 sayılı karar ile Kırklareli İli, Lüleburgaz ilçesi, Ovacık Köyü 811 parsel sayılı taşınmazın davacı Ahmet oğlu Ahmet Yaşar adına tesciline karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin 17.07.2012 tarihinde kesinleştiği, kesinleşen mahkeme kararının tescil için Lüleburgaz Tapu Müdürlüğüne gönderildiği, taşınmaz üzerinde davacı A.A. ile E.A. arasında Lüleburgaz 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan E.2007/483 nolu dava nedeniyle Mahkemenin 29.11.2007 tarih ve E.2007/483 nolu yazısı ile taşınmaz üzerine 05.12.2007 tarih ve 10125 yevmiye numarası ile ihtiyati, tedbir şerhi konulmuş olduğundan, bu şerhin terkin edilip edilmeyeceğinin Lüleburgaz 2. Asliye Hukuk Mahkemesine sorulduğu, 811 parsel sayılı taşınmazın tapu kütüğünde herhangi bir isim kayıtlı olmadığı ve itirazlı olduğu halde tedbir hususuna vaaz edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğu ve mahkemece dosyanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinden bahisle taşınmazın üzerinde bulunan ve sehven konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasında bir sakınca olmadığının Mahkemece bildirilmesi üzerine Tapu Müdürlüğünce taşınmazın tapu kütüğü sayfasından ilgili tedbir şerhinin 30.07.2012 tarih ve 9168 yevmiye numarası ile terkin edildiği ve Lüleburgaz 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.05.2012 tarih ve E.2011/432, K.2012/255 sayılı kesinleşmiş kararına istinaden taşınmazın Ahmet oğlu Ahmet Yaşar adına hükmen tescil edildiği,
Lüleburgaz 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.06.2008 tarihinde açılmamış sayılan E.2007/483 nolu dosyasının davacısı A.A.’ın aynı Mahkemenin E.2012/547 nolu dosyasında yeni bir tapu iptali ve tescil davası açtığı, görülen dava sonucunda Mahkemenin 07.11.2012 tarih ve E.2012/547, K.2012/472 sayılı kararında; Kırklareli İli Lüleburgaz İlçesi Ovacık Köyü 811 parsele ilişkin Lüleburgaz 1. Kadastro Mahkemesinde görülen E.1975/15 nolu davanın derdest olduğu ve kadastro tespit tutanağı kesinleşmeden ve görevli Kadastro Mahkemesi tarafından henüz tapu sicil kaydı oluşturulmadan önce Lüleburgaz 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin bu dosyanın sonucunu beklemeksizin E.2011/432, K.2012/455 sayılı kararı ile tescil hükmü kurduğu, bu kararın yok hükmünde olduğu, Tapu Müdürlüğünün yolsuz olarak yapmış olduğu tescilin terkini yönündeki başvuru sürecinin idari bir işlem olup talebin reddi halinde idari yargının konusunu oluşturacağı, yok hükmünde olan bir tapu kaydının iptali istemiyle dava açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığından davanın reddine hükmedildiği, kararın temyiz edilmeyerek kesinleştiği,
A.A. tarafından, Lüleburgaz 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.11.2012 tarihli ve E.2012/547, K.2012/472 sayılı kesinleşmiş kararı dayanak gösterilmek suretiyle, taşınmaz hakkında oluşturulan sicilin terkininin talep edildiği, Lüleburgaz 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.05.2012 tarih ve E.2011/432, K.2012/255 sayılı kesinleşmiş kararı gereğince tapuda Ahmet Yaşar adına yapılan tescilinin terkinine ilişkin bu talebin Lüleburgaz Tapu Müdürlüğü’nün 31.01.2013 tarih ve 1223 yevmiye nolu işlemi ile reddedildiği, bu karara yapılan itirazın Tapu ve Kadastro XIV. Bölge Müdürlüğü’nün 26.03.2013 tarih ve 2013/3 sayılı kararı ile reddedildiği, itirazın reddi kararına yapılan itirazın da Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün 17.07.2013 tarih ve 96021322-100.01/ sayılı işlemi ile reddedildiği, bunun üzerine Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün 17.07.2013 tarih ve 96021322-100.01/ sayılı işleminin ve bu işleme bağlı diğer kararlar ile birlikte oluşan işlemler bütününün iptali istemi ile bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1025. maddesinde; ‘’Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden ayni hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir.
İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları ayni haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır.’’ hükmü,
- maddesinde; “İlgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru, tapu sicilindeki yanlışlığı ancak mahkeme kararıyla düzeltebilir. Düzeltme eski tescilin terkini ve yeni bir tescilin yapılması biçiminde de olabilir. Tapu memuru, basit yazı yanlışlıklarım, tüzük kuralları uyarınca resen düzeltir.” hükmü yer almaktadır.
Ayrıca, 17/8/2013 gün, 28738 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Tapu Sicili Tüzüğü’nün ‘’Terkin, Değişiklik ve Düzeltmeler’’ başlıklı 69. maddesinin (1) numaralı fıkrasında; ‘’(1) Tapu sicilinde terkin, tescilin kendisine hak sağladığı kimsenin istemine ya da yetkili makam veya mahkeme kararına istinaden yapılır.’’ hükmü, ‘’Kaydın Değiştirilmesi’’ başlıklı 72. maddesinin (1) numaralı fıkrasında; ‘’Tapu sicilinde değişiklik, hak sahibinin istemine ya da yetkili makam veya mahkeme kararına istinaden yapılır.’’ hükmü yer almaktadır.
Uyuşmazlığa konu davanın konusu; adli yargı yerinde Asliye Hukuk Mahkemesi kararı ile hükmen tescil edilmiş tapu kaydındaki mülkiyet kaydının, diğer bir Asliye Hukuk Mahkemesi kararı ile hukuka aykırı olduğunun tespiti yapılmış olması nedeniyle terkini talebini içermekte, başka bir anlatımla tapu kaydının değiştirilmesine yönelik bulunmakta, tapu sicilinde yapılan değişikliklere ve tapu kayıtları üzerinde tescil, terkin, tashih ve şerh gibi işlemlere ilişkin davaların görüm ve çözüm yerinin yukarıda yazılı mevzuat hükümleri dikkate alındığında adli yargı mercileri olduğunda kuşku bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın görüm ve çözümünde adli yargı görevli olduğundan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nca yapılan başvurunun kabulü ile, davalı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü vekilinin görev itirazının reddine ilişkin Edirne İdare Mahkemesince verilen kararın kaldırılması gerekmiştir.
S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, davalı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü vekilinin GÖREV İTİRAZININ REDDİNE İLİŞKİN Edirne İdare Mahkemesince verilen 10.04.2014 gün ve E:2013/1265 sayılı KARARIN KALDIRILMASINA, 2.3.2015 gününde Üye Eyüp Sabri BAYDAR’ın KARŞI OYU ve OY ÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Başkan Serdar ÖZGÜLDÜR
| Üye Eyüp Sabri BAYDAR
Üye Alaittin Ali ÖĞÜŞ | Üye Ali ÇOLAK
Üye Ayhan AKARSU | Üye Nurdane TOPUZ
Üye Mehmet AKBULUT |