);

Single Blog Title

This is a single blog caption

ÖZET : 2918 sayılı Yasadan kaynaklanan sorumluluk davasının, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

                    T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

HUKUK BÖLÜMÜ

ESAS NO      : 2014 / 1177

KARAR NO : 2015 / 42

KARAR TR  : 2.2.2015

ÖZET : 2918 sayılı Yasadan kaynaklanan sorumluluk davasının, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

K  A  R  A  R

 

            Davacı        : T. T.

Vekili          : Av. S. E.

Davalı       : Elazığ Belediye Başkanlığı

Vekili          : Av. E.S.

 

O L A Y      :  Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin sevk ve idaresindeki 23 DU 768 plakalı aracın 16.2.2012 tarihinde Elazığ İli, Merkez, Fikret Memişoğlu Caddesini takiben itfaiye kavşağına doğru seyir halinde iken No:22 deki binanın önündeki asfalt yolun ortasında bulunan 80-90 cm genişlikte, 18-19 cm lik derinlikteki çukurlara düşmesi sonucu, sağ tekerleğinin patlayarak, aracın sürücünün hakimiyetinden çıkıp park halindeki iki araca çarparak durmasıyla meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sonucu oluştuğu önesürülen 3.584,80 TL tutarındaki zararın 2.900,00 TL‘lik kısmının kaza tarihinden, kalan kısmının ise idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

ELAZIĞ 2.İDARE MAHKEMESİ: 8.5.2012 gün ve E:2012/1191, K:2012/560 sayı ile, 2918 Sayılı Kanunda yapılan değişikle, 2918 Sayılı Kanunda kamu kurum ve kuruluşlarına verilen görevlerin ya da yüklenen sorumlulukların ilgili idare tarafından gereği gibi yerine getirilmemesi nedeniyle meydana gelen trafik kazası neticesi ortaya çıkan zararın tazmini istemiyle açılacak davaların adli yargı mercilerinde çözüme kavuşturulacağının öngörüldüğü dolayısıyla, 2918 Sayılı Kanun uyarınca idareye karşı hizmet kusuru bulunduğundan bahisle açılacak tazminat davalarının adli yargının görev alanına girdiği, olayda, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununda belediyeye yüklenen görevlerin sayıldığı, tazminat davasına konu uyuşmazlığın 2918 Sayılı Kanun ile davalı idareye yüklenen görevlerin gereği gibi yerine getirilmediği iddiasından başka bir ifadeyle 2918 Sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklandığının görüldüğü bu durumda, davalı idarenin gerekli tedbirleri almadığı iddiasından kaynaklanan uyuşmazlığın görüm ve çözümünün 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 110. maddesi hükmü uyarınca adli yargının görev alanına girdiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın görev nedeniyle reddine karar vermiş, bu karara davacı vekilince itiraz edilmiştir.

MALATYA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ: 30.10.2012 gün ve E:2012/701, K:2012/712 sayı ile, Elazığ 2.İdare Mahkemesi kararı usul ve hukuka uygun olup bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, itiraz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili bu kez aynı istemle adli yargı yerinde dava açmıştır.

ELAZIĞ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 21.10.2014 gün ve E:2014/126, K:2014/839 sayı ile, İdari Yargılama Usulü Yasasının 2/1-b maddesi, 11.2.1959 gün ve 17/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay 4. H.D’nin çeşitli kararlarına istinaden dava tam yargı davasının konusunu oluşturduğundan idari yargının görevine girdiği, bu nedenle mahkemelerinin görevsizliğine, davacının idari yargı yerinde dava açmakta muhtariyetine karar vermek gerektiği gerekçesiyle dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine ve kararın temyiz edilmek suretiyle veya temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde daha önce aynı uyuşmazlıkta idari yargı yerinde görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı kolları arasında oluşan olumsuz görev uyuşmazlığı hususunda karar verilmek üzere dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili, idari ve adli yargı yerlerince verilmiş olan görevsizlik kararları nedeniyle oluştuğu öne sürülen olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle başvuruda bulunmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR,  Ali ÇOLAK, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Ertuğrul ARSLANOĞLU, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 2.2.2015 günlü toplantısında;

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari ve adli yargı dosyalarının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin işlemlerde herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davalı idarenin sorumluluk sahasında kalan yolda meydana gelen kaza nedeniyle oluştuğu öne sürülen maddi tazminata hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 1. maddesinde, Kanunun amacının karayollarında can ve mal güvenliği yönünden trafik düzenini sağlayacak ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri belirlemek olduğu; “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde, bu Kanunun trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri bunların uygulamasını ve denetlenmesini ilgili kuruluşları ve bunların görev, yetki ve sorumluluk, çalışma usulleri ile diğer hükümleri kapsadığı ve bu kanunun karayollarında uygulanacağı; 10. maddesinde, yapım ve bakımdan sorumlu olduğu yolları trafik düzeni ve güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmanın, gerekli görülen kavşaklara ve yerlere trafik ışıklı işaretleri, işaret levhaları koymak ve yer işaretlemeleri yapmanın Belediye Trafik birimlerinin görev ve yetkileri arasında olduğu belirtilmiştir.

Öte yandan 2918 sayılı Yasanın 19.1.2011 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 14. maddesiyle değişik 110. maddesinde “İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dahil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun hükümleri uygulanır.

Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir”; Geçici 21. maddesinde de “Bu Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrasının göreve ilişkin hükmü, yürürlüğe girdiği tarihten önce idari yargıda ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde açılmış bulunan davalara uygulanmaz” denilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, davacının sevk ve idaresindeki 23 DU 768 plakalı aracın 16.2.2012 tarihinde Elazığ İli, Merkez, Fikret Memişoğlu Caddesini takiben itfaiye kavşağına doğru seyir halinde iken No:22 deki binanın önündeki asfalt yolun ortasında bulunan 80-90 cm genişlikte, 18-19 cm lik derinlikteki çukurlara düşmesi sonucu, sağ tekerleğinin patlayarak, aracın sürücünün hakimiyetinden çıkıp park halindeki iki araca çarparak durmasıyla meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sonucu oluştuğu önesürülen zararın işleyecek yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle bakılan bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

2918 sayılı Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrasının iptali istemiyle Bursa 3.Asliye Hukuk Mahkemesi ve Batman 2.Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan itiraz başvuruları üzerine konuyu inceleyen Anayasa Mahkemesi, şu gerekçesi ile anılan kuralı Anayasaya aykırı görmemiş ve iptal istemini oy birliğiyle reddetmiştir: “… Anayasa Mahkemesi’nin daha önceki kimi kararlarında da belirtildiği üzere, tarihsel gelişime paralel olarak Anayasa’da adli ve idari yargı ayırımına gidilmemiş ve idari uyuşmazlıkların çözümünde idare ve vergi mahkemeleriyle Danıştay yetkili kılınmıştır. Bu nedenle, genel olarak idare hukuku alanına giren konularda idari yargı, özel hukuk alanına giren konularda adli yargı görevli olacaktır. Bu durumda, idari yargının görev alanına giren bir uyuşmazlığın çözümünde adli yargının görevlendirilmesi konusunda kanun koyucunun mutlak bir takdir yetkisinin bulunduğunu söylemek olanaklı değildir. Ancak, idari yargının denetimine bağlı olması gereken idari bir uyuşmazlığın çözümü, haklı neden ve kamu yararının bulunması halinde kanun koyucu tarafından adli yargıya bırakılabilir. İtiraz konusu kural, trafik kazasında zarar görenin asker kişi ya da memur olmasına, aracın askeri hizmete ilişkin olmasına veya olayın hemzemin geçitte meydana gelmesi durumlarına göre farklı yargı kollarında görülmekte olan 2918 sayılı Kanun’dan kaynaklanan tüm sorumluluk davalarının adli yargıda görüleceğini öngörmektedir. İtiraz konusu düzenlemenin gerekçesinde de ifade edildiği gibi, askeri idari yargı, idari yargı veya adli yargı kolları arasında uygulamada var olan yargı yolu belirsizliği giderilerek söz konusu davalarla ilgili olarak yeknesak bir usul belirlenmektedir. Aynı tür davaların aynı yargı yolunda çözümlenmesi sağlanarak davaların görülmesi ve çözümlenmesinin hızlandırıldığı, bu suretle kısa sürede sonuç alınmasının olanaklı kılındığı ve bunun söz konusu davaların adli yargıda görüleceği yolunda getirilen düzenlemenin kamu yararına yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan, 2918 sayılı Kanun’da tanımlanan Karayolu şeridi üzerindeki araç trafiğinden kaynaklanan sorumlulukların, özel hukuk alanına girdiği konusunda bir tartışma bulunmamaktadır. İdare tarafından kamu gücünden kaynaklanan bir yetkinin kullanılması söz konusu olmadığı gibi, aynı karayolu üzerinde aynı seyir çizgisinde hareket eden, bu nedenle aynı tür risk üreten araçlar arasında özel-kamu ayırımı yapılmasını gerektiren bir neden de yoktur. Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu kural Anayasa’nın 2.,125. ve 155. maddelerine aykırı değildir. İtirazın reddi gerekir…” (Any. Mah.nin 26.12.2013 tarih ve E.2013/68, K.2013/165 sayılı kararı; R.G. 27.3.2014, Sayı: 28954, s.136-147.)

Anayasa’nın 158 inci maddesinin son fıkrasında “ Diğer mahkemelerle, Anayasa Mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlıklarında, Anayasa Mahkemesi’nin kararı esas alınır.” denilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda gerekçesine yer verilen kararı, yasa koyucunun idari yargının görevine giren bir konuyu adli yargının görevine verebileceğine, dolayısıyla 2918 sayılı Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrası ile öngörülen, bu Kanun’dan doğan tüm sorumluluk davalarının adli yargıda görülmesi düzenlemesinin Anayasa’ya aykırı bulunmadığına dair olup, esas itibariyle görev konusunda verilmiş bir karardır ve Anayasa’nın 158 inci maddesi uyarınca, başta Mahkememiz olmak üzere diğer yargı organları bakımından da uyulması zorunlu bir karar mesabesindedir.

Bu durumda,  2918 sayılı Yasanın 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 110. maddesi ile Anayasa Mahkemesi’nin işaret edilen kararı gözetildiğinde, bahsi geçen Kanun maddesinin karayollarında, can ve mal güvenliği yönünden trafik düzeninin sağlanarak trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri kapsadığı ve Kanunun, trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulanmasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluşları ve bunların görev yetki ve sorumlulukları ile, çalışma usullerini kapsadığı, dolayısıyla oluşan trafik kazası nedeniyle açılacak sorumluluk davalarının görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu; meydana gelen manevi zararın tazmini istemiyle açılan bu davanın da adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, Elazığ 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

S O N U Ç      : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Elazığ 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 21.10.2014 gün ve E:2014/126, K:2014/839 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 2.2.2015 gününde Üye Eyüp Sabri BAYDAR’ın KARŞI OYU ve  OY ÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi.

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

 

 

Üye

Eyüp Sabri

BAYDAR

 

 

 

 

Üye

Ertuğrul ARSLANOĞLU

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

Üye

Ayhan

AKARSU

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT