);

Single Blog Title

This is a single blog caption

ÖZET: 2247 sayılı Yasa’nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadı-ğından, (Asliye Ceza Mahkemesinin gö-revsizlik kararı kesinleşmediğinden) aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN RED-DİNE karar verilmesinin gerektiği hk.                                  

                 T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

CEZA BÖLÜMÜ

ESAS      NO   : 2015/27

KARAR  NO   : 2015/25

KARAR  TR    : 28.09.2015

ÖZET: 2247 sayılı Yasa’nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadı-ğından, (Asliye Ceza Mahkemesinin gö-revsizlik kararı kesinleşmediğinden) aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN RED-DİNE karar verilmesinin gerektiği hk.

 

 

 

K A R A R

 

            Davacı             : K.H.

            Sanık               : Y.B.

OLAY            : İstanbul Tersanesi Komutanlığı emrinde görevli saat ücretli işçi sanık Y.B.’nın, 16.7.2008 günü, MAN marka askeri araç ile kaza yaptığı,  bu şekilde sanığın askeri aracın mühimce hasarına sebebiyet vermek suçunu işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun 137. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında, Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nce, yüklenen suçun sübut bulduğu gerekçesiyle, sanığın 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun 137. maddesi uyarınca bir ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve  sonuçta  sanığın 500 TL. adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, verilen karar 16.7.2009 tarihinde kesinleşmiştir.

Sanık hakkında verilen hüküm infaz edilmeden, Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Savcılığı’nca,  Anayasa Mahkemesinin, 23.01.2013 tarih  ve 28537 sayılı  Resmi Gazetede yayımlanan 17.01.2013 tarih ve 2012/80 Esas 2013/16 Karar sayılı kararıyla, Askeri Ceza Kanunu’nun, 47. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin birinci ve ikinci cümlelerinin, Ek-8. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “… kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar ile …”  ibaresinin ve Ek 10. maddesinin ikinci fıkrasının, Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verildiği belirtilerek, infazın durdurulup durdurulmayacağı hususunda karar verilmesi istemiyle dava dosyasının gönderildiği Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nce, infazın durdurulmasına karar verilmiş, infazın durdurulmasına kadar geçen sürede  hükmün infaz durumunun Mahkemeye bildi-rilmesi istenmiştir.

Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Savcılığı’nca, 2.8.2013 gün ve AS.SAV.:2009/249 İLM.NO, infaz konulu yazı ile, hükümlü hakkında verilen para cezasının infaz edilmediği Mahkemeye bildirilmiştir.

KUZEY DENİZ SAHA KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 17.4.2014 gün ve E:2013/684, K:2014/161 sayıyla; Anayasa Mahkemesinin, 23.01.2013 tarih  ve 28537 sayılı  Resmi Gazetede yayımlanan 17.01.2013 tarih ve 2012/80 Esas 2013/16 Karar sayılı kararıyla, Askeri Ceza Kanunu’nun, 47. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin birinci ve ikinci cümlelerinin, Ek-8. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “… kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar ile …”  ibaresinin ve Ek 10. maddesinin ikinci fıkrasının, Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verildiği, böylece askeri suçlarda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesine ve ertelenmesine engel olan hükümlerin iptal edildiği, Mahkemenin 19.07.2013 tarih ve 2013/446 Müt. sayılı duruşmasız işlere ait kararıyla infazın durdurulmasına karar verildiği ve iptal kararının hükümlü lehine sonuç doğurup doğurmayacağının değerlendirilmesi amacıyla  dosyanın  yeniden esasa kaydedilerek duruşma açıldığı belirtilerek, Anayasa Mahkemesinin, 01.12.2012 tarih ve 28484 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 20.09.2012 tarih ve 2012/45-125  sayılı kararıyla, 353 sayılı Kanun’un 10. maddesinin birinci fıkrasının (C) bendinin Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği,  söz konusu kararın yürürlüğe girmesi nedeniyle, ceza yargılaması bakımından, Milli Savunma Bakanlığı veya Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşlarında çalışan sivil personelin asker kişi sıfatlarının ortadan kalktığı, bu nedenle sanığın askeri mahkemede yargılanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, İstanbul Anadolu 47. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

İSTANBUL ANADOLU 47. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ:  2.4.2015 gün ve E:2014/789, K:2015/277 sayıyla; sanığın üzerine atılı suçun askeri aracın mühimce hasarına sebebiyet vermek olduğu ve suçun Askeri Ceza Kanunu’nun 137. maddesinde vazife veya hizmette tekasül dolayısıyla …….. harp malzemesinden birinin mühimce hasara uğramasına sebep olanın üç seneye kadar hapsolacağının öngörüldüğü, bu haliyle atılı suçun kasıtlı suç olmadığı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda mala zarar verme suçu olarak düzenlenen suçun ise ancak kasıtla işlenebileceği, sanığın kastının suçun unsuru olduğu, buna göre  Mahkememizce  sanığın atılı suçtan yargılanamayacağı, sanık hakkında  Kuzey Deniz Saha  Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 24.06.2009 tarihli kararı ile verilen kararın kesinleşip infazına başlandığı hatta sanık tarafından aracın 1.800 TL zararının giderildiğinin dosyada bulunan Maliye Bakanlığının alındı belgesinden anlaşıldığı, buna göre kanun değişikliği  nedeniyle yapılacak olan uyarlama niteliğindeki  ek kararın da askeri  mahkemece verilmesi gerektiği açıklanarak, bu nedenle görevli mahkemenin askeri yargı yeri olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, dava dosyası, kendisine gelmekle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler; Şuayip ŞEN, Kenan YUMUŞAK, Osman ATALAY, Yusuf Tamer ÇETİN, Mehmet AVCIOĞLU ve Sevilay TEMİZYÜREK BATIR’ın katılımlarıyla yapılan 28.09.2015 günlü toplantısında, Raportör-Hâkim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, başvurunun reddi yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Mehmet YAYLA’nın, başvurunun reddine ilişkin sözlü ve yazılı açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dosyanın incelenmesinde, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararının Yasa’da belirtilen hususları içermediği anlaşılmıştır.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 34. maddesi ikinci fıkrasında, “Kararlarda, başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekilleri belirtilir” denilmiş, 223. maddesinin onuncu fıkrasında, “Adli yargı dışındaki bir yargı merciine yönelik görevsizlik kararı kanun yolu bakımından hüküm sayılır” düzenlemesi yer almış, 232. maddesinin altıncı fıkrasında ise, “Hüküm fıkrasında, 223 üncü maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir” hükmüne yer verilmiştir.

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’un “Olumsuz görev uyuşmazlığı” başlığı altında düzenlenen 14. maddesinde, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir” denilmektedir.

Uyuşmazlığın incelenebilmesi için, 2247 sayılı Yasa’nın 1 ve 14. maddeleri uyarınca, yargı yerlerince verilen kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekmektedir. Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri uyarınca yargı yolunu değiştirmeye yönelik görevsizlik kararlarının temyize tabi oldukları kuşkusuzdur. Böylece, başvuracağı kanun yolu, süresi, mercii yasaya uygun olarak gösterilmeyen kararın kesinleşmesinden söz edilmesine olanak yoktur. Bu nedenle, sanığa yukarıda açıklanan haklarını belirtir nitelikte tebligat yapılarak temyiz süresinin beklenmesi, görevsizlik kararı kesinleştikten sonra dosyanın Mahkememize gönderilmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, İstanbul Anadolu 47. Asliye Ceza Mahkemesi’nce verilen görevsizlik kararının kesinleşmemiş olması nedeniyle, 2247 sayılı Yasa’nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.

SONUÇ : 2247 sayılı Yasa’nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİNE, 28.09.2015 günü  OYBİRLİĞİ  İLE  KESİN OLARAK karar verildi.

           Başkan

Serdar ÖZGÜLDÜR

 

 

 

 

 

 

 

 

Üye

Şuayip ŞEN

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Üye

Yusuf Tamer ÇETİN

Üye

Kenan YUMUŞAK

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Üye

Mehmet AVCIOĞLU

 

Üye

Osman ATALAY

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Üye

Sevilay TEMİZYÜREK BATIR