);

Single Blog Title

This is a single blog caption

Midyat İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde görevli sanık J.Komd. Er M. S. Y.’nın, 13.10.2007 günü, çarşı iznine çıkarken, aynı Komutanlık emrinde görevli yakınan Y. B.’dan bir adet Nokia 8800 marka cep telefonu ile Sony marka dijital fotoğraf makinesini kullanıp iade etmek üzere aldığı, daha sonra geri dönmediği ve firari durumuna düştüğü, böylece, güveni kötüye kullanma suçunu işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 155/1. maddesi uyarınca cezalandırılması istemi ile Midyat Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 19.3.2008 gün ve E:2008/104, K:2008/32 sayılı iddianamesi ile kamu davası açılmıştır.

Ceza Bölümü 2010/42 E., 2010/42 K.

“İçtihat Metni”

Davacı

: K.H.

Yakınan

: Y. B.

Sanık

: M. S. Y.

O L A Y

: Midyat İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde görevli sanık J.Komd. Er M. S. Y.’nın, 13.10.2007 günü, çarşı iznine çıkarken, aynı Komutanlık emrinde görevli yakınan Y. B.’dan bir adet Nokia 8800 marka cep telefonu ile Sony marka dijital fotoğraf makinesini kullanıp iade etmek üzere aldığı, daha sonra geri dönmediği ve firari durumuna düştüğü, böylece, güveni kötüye kullanma suçunu işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 155/1. maddesi uyarınca cezalandırılması istemi ile Midyat Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 19.3.2008 gün ve E:2008/104, K:2008/32 sayılı iddianamesi ile kamu davası açılmıştır.

Midyat Sulh Ceza Mahkemesi, Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin 2004/3867, 2006/90 sayılı kararında, sanığın telefon etmek için şikayetçiden kısa bir süre için aldığı cep telefonunu iade etmeyerek olay yerinden uzaklaştığının iddia ve kabulü karşısında, zilyedliği tam olarak aktarılmadığından özel tevdi ve teslimden söz edilemeyeceği, bu nedenle sanığın eyleminin hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir denilmesi nedeni ile sanığa yüklenen eylemin 5237 sayılı Yasa’nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunu oluşturacağı, bu suçla ilgili yargılama görevinin asliye ceza mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, dava dosyası, Midyat Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

MİDYAT ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 5.6.2009 gün ve E:2009/250, K:2009/225 sayıyla sanığa yüklenen eylemin 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun 132. maddesinde düzenlenen “üstünün, astının veya arkadaşının bir şeyini çalma” suçunu oluşturacağı, bu nedenle yargılamanın askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, dava dosyası, 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

7. KOLORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 24.8.2009 gün ve E: 2009/1808, K: 2009/1300 sayıyla, sanığa yüklenen eylemin güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı, bu suçun da askeri suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması ve yargılama aşamasında terhis edilmiş olması nedeniyle sanığı yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, aynı Mahkemece, Mahkememize gönderilmiştir.

o

Mahkememize gönderilen dava dosyasında, Uyuşmazlık Mahkemesi’nce 1.3.2010 gün ve E:2010/9, K:2010/9 sayılı karar ile adli yargı yerince verilen görevsizlik kararı kesinleşmeden dava dosyası, Mahkememize gönderildiğinden, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilip dosyanın Mahkemesine gönderilmesinden sonra, dosyadaki eksiklik giderilip, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararı kesinleştirilerek dava dosyası, kendisine gelmekle 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler; Ali Cengiz ÖZBEK, Ramazan ÖZKEPİR, Ahmet DURU, Bilgin AK, Y. Sezai KARAA, Ersun ÇETİN’in, katılımlarıyla yapılan 04.10.2010 günlü toplantısında;

o

I-İLK İNCELEME: Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmediği, adli ve askeri yargı yerleri arasında Yasa’nın 14. maddesinde öngö-rüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

o

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ’nin adli yargı, Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Birol DİNLER’in davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu’nun “Askeri Mahkemelerin Görevleri” başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan “Genel Görev” başlıklı 9. maddesinde; “Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler” denilmektedir.

“Askeri suç” ise, öğretide ve uygulamada;

a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu’nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu’nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,

c) Türk Ceza Kanunu’na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.

Aynı Yasa’nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesinde; “askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer”

denilmekte iken, maddenin “… ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması …” tümcesi Anayasa Mahkemesi’nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

Buna göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır.

Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararında, sanığa yüklenen eylemin hırsızlık suçunu oluşturacağı gerekçesine yer verilmiş ise de, dosyanın incelenmesinden, görevsizlik kararı veren yargı mercilerince de belirtildiği gibi, olay günü, sanığın çarşı iznine çıkarken kullanıp iade etmek üzere yakınandan aldığı cep telefonu ile fotoğraf makinesini birliğine dönmeyip firar ederek birlikte götürdüğü, anılan eşyaları iade etmediği, böylece “güveni kötüye kullanma” suçunun oluşup oluşmadığının tartışılabileceği, bu suçun ise Askeri Ceza Kanunu’nda düzenlenmediği, bu nedenle yüklenen eylemin “askeri suç” olmadığı sonucuna varılmıştır.

Sanığın yargılama aşamasında terhis edildiği dosya içinde bulunan bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.

353 sayılı Yasa’nın 17. maddesinde, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevinin değişmeyeceği, ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması durumunda, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği düzenlenmiş bulunduğundan ve somut olayda sanığa yüklenen eylemin askeri suç olmadığı sonucuna varıldığından, 353 sayılı Yasa’nın 17. maddesi uyarınca davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Midyat Asliye Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Midyat Asliye Ceza Mahkemesi’nin 5.6.2009 gün ve E:2009/250, K:2009/225 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 04.10.2010 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.