ILAÇLI STENT BEDELININ TAMAMIMIN ÖDENMEMESINE ILIŞKIN IŞLEMIN IPTALI SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU (5510) Madde 1
Hukuk Bölümü 2011/240 E. , 2012/16 K.
- ILAÇLI STENT BEDELININ TAMAMIMIN ÖDENMEMESINE ILIŞKIN IŞLEMIN IPTALI
- SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU (5510) Madde 1
“İçtihat Metni”Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.
Davacı : V.G.
Vekilleri : Av. O.Ö., Av. O.Ö., Av. S.T.
Davalı : İller Bankası Genel Müdürlüğü
Vekili : Av. H.K.
O L A Y : İller Bankası Genel Müdürlüğü 12. Bölge Müdürlüğünde Şube Müdürü olarak görev yapmakta olan davacıya, rahatsızlığı nedeniyle 28.02.2008 tarihinde müracaat ettiği hastanede ilaçlı stent takılmış, davacı 29.02.2008 tarihli ve 3.009,35.-TL bedelli faturayı ödedikten sonra, davalı Kurumuna müracaat ederek, tedavisi için kullanılan ilaçlı stent bedelinin tarafına ödenmesini talep etmiştir.
Davalı Kurum, 24.04.2008 tarih ve 329 no.lu yazı ile günlük kur üzerinden 175$+KDV ödeneceğini bildirmiş ve 25.04.2008 tarihinde davacıya 245,25.-TL ödenmiştir.
Davacı vekili, müvekkili tarafından karşılanan ve tedavisinde kullanılan stent bedelinin tamamımın ödenmemesine ilişkin işleminin iptali ve eksik ödenen 2.764,00.-TL’nin yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.
ELAZIĞ 1. İDARE MAHKEMESİ; 31.12.2009 gün ve E:2008/1191, K:2009/1783 sayı ile; 01 Ekim 2008 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 1. maddesinde; bu Kanunun amacının, sosyal sigortalar ile genel sağlık sigortası bakımından kişisel güvence altına almak, bu sigortalardan yararlanacak kişileri ve sağlanacak hakları, bu haklardan yararlanma şartları ile finansman ve karşılanma yöntemlerini belirlemek, sosyal sigortaların ve genel sağlık sigortasının işleyişi ile ilgili usul ve esasları düzenlemek olduğu belirtilmiş, “Finansmanı sağlanan sağlık hizmetleri ve süresi” başlıklı 63. maddesinin 1. fıkrasında; Genel sağlık sigortalısının ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlıklı kalmalarını; hastalanmaları halinde sağlıklarını kazanmalarını; iş kazası ile meslek hastalığı, hastalık ve analık sonucu tıbben gerekli görülen sağlık hizmetlerinin karşılanmasını, iş göremezlik hallerinin ortadan kaldırılmasını veya azaltılmasını temin etmek amacıyla Kurumca finansmanı sağlanacak sağlık hizmetleri sayılmış olup, (f) bendinde, “Yukarıdaki bentler gereğince sağlanacak sağlık hizmetleriyle ilgili teşhis ve tedavileri için gerekli olabilecek kan ve kan ürünleri, kemik iliği, aşı, ilaç, ortez, protez, tıbbi araç ve gereç, kişi kullanımına mahsus tıbbi cihaz, tıbbi sarf, iyileştirici nitelikteki tıbbi sarf malzemelerinin sağlanması, takılması, garanti süresi sonrası bakımı, onarılması ve yenilenmesi hizmetleri” bu kapsamda değerlendirilmiş, 2. fıkrasında da, “Kurum, finansmanı sağlanacak sağlık hizmetlerinin teşhis ve tedavi yöntemleri ile (f) bendinde belirtilen sağlık hizmetlerinin türlerini, miktarlarını ve kullanım sürelerini, ödeme usul ve esaslarını Sağlık Bakanlığı’nın görüşünü alarak belirlemeye yetkilidir. Kurum, bu amaçla komisyonlar kurabilir, ulusal ve uluslararası tüzel kişilerle işbirliği yapabilir. Komisyonların çalışma usul ve esasları Maliye Bakanlığı İl Sağlık Bakanlığı’nın görüşü alınarak kurumca belirlenir.” hükmüne yer verilmiş, 64. maddesinde ise, Kurumca finansmanı sağlanmayacak sağlık hizmetlerinin sayılmış olduğu; aynı Kanunun 101. maddesinde, “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar İş Mahkemelerinde görülür.” hükmünün getirildiği; görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan, görev konusunda taraflar için bir müktesep hak doğmayacağı; bu nedenle, yeni bir yasayla kabul edilen görev kurallarının, geçmişe de etkili olacağının, bilinen bir genel hukuk ilkesi olduğu; buna göre, davanın açıldığı andaki kurallara göre görevli olan mahkeme, yeni bir yasa ile görevsiz hale gelmiş ise, davanın açıldığı anda görevli olan ve fakat yeni yasaya göre görevsiz hale gelen mahkemenin görevsizlik kararı vermesinin gerekeceği; nitekim, Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümünün 07.03.2005 tarih ve E: 2004/128, K:2005/12, 21.11.2005 tarih ve E:2005/76, K:2005/102 sayılı kararlarının da bu yönde bulunduğu; bu durumda; 5510 sayılı Kanun uyarınca tedavi bedeline ilişkin uyuşmazlıkların adli yargı yerince (İş Mahkemelerinde) çözümlenmesi gerektiğinden, eksik ödenen tedavi bedeline karşı Mahkemelerinde açılmış bu dava bakımından 5510 sayılı Kanun’un yürürlük tarihi olan 01.10.2008 tarihi itibariyle Mahkemelerinin görevinin sona erdiği gerekçesiyle; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15. maddesinin 1/a bendi uyarınca davanın görev yönünden reddine karar vermiş; bu karar kesinleşmiştir.
Davacı vekili bu kez, aynı istemle adli yargı yerinde dava açmıştır.
ANKARA 16. İŞ MAHKEMESİ; 14.07.2011 gün ve E:2010/226, K:2011/626 sayı ile; 5510 sayılı Kanunun Genel Sağlık Sigortası geçiş hükümleri başlığında Geçici 12. Maddenin 3. fıkrasında “…Genel sağlık sigortalısının ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce başlayan ancak, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra faturalandırılan tedavi giderleri Kurum tarafından karşılanır” düzenlemesinin bulunduğu; Davacının 28.2.2008 tarihinde tedavi olduğu, ilaçlı stent faturasının 29.2.2008 tarihinde kesildiği, davacı tarafından davalı kurumdan 22.4.2008 tarihinde talep edildiği, 5510 sayılı Kanunun 1.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiş olduğu, bu tarihten önce başlanan bu tarihten önce fatura edilerek sonuçlanan tedavi giderinden SGK’nın sorumlu olmadığı, mensubu olduğu idarenin 657 sayılı Kanun ve Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliği çerçevesinde sorumlu olacağı; taraflar arasındaki hukuki uyuşmazlığın çözümünde 5510 Sayılı Kanunun uygulama yerinin bulunmadığı; Kanunun 101. Maddesinde açıkça “Bu kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde Bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür.” düzenlemesi karşısında, sınırlı yetkiyle donatılmış İş Mahkemelerinin görevsiz olduğunun anlaşıldığı, idari yargıda görülmekte olan davaların 5510 sayılı kanun yürürlüğe girdiğinde iş mahkemelerine devredileceğine dair herhangi bir düzenleme de mevcut olmadığından davanın idari yargı yerinde çözümleneceği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, bu karar kesinleşmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 06.02.2012 günlü toplantısında:
I-İLK İNCELEME:Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, adli yargı dosyasının; davacı vekilinin istemi üzerine, son görevsizlik kararını veren Mahkemece 15. maddede belirtilen hükmün aksine, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası temin edilmeden gönderildiği görülmekte ise de; idari yargı kararının kesinleşme durumunu gösteren onaylı bir örneğinin dava dosyasında mevcut olduğu ve sonuçta usule ilişkin başka bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.
II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet AKKAYA’nın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, İller Bankası Genel Şube Müdürü olarak görev yapan davacının, 28.02.2008 tarihinde gördüğü tedavisi nedeniyle kullanılan ve kendisi tarafından ödenen 29.02.2008 fatura tarihli ve 3.009,35 TL ilaçlı stent bedelinin, 25.04.2008 tarihinde 245,25TL’sının ödendiğinden bahisle; stent bedelinin tamamımın ödenmemesine ilişkin işleminin iptali ve eksik ödenen 2.764,00.-TL’nin yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasasının 101. maddesinde, bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği; 104. maddesinde, bu Kanunla yürürlükten kaldırılmayan hükümleri saklı kalmak kaydıyla 5434 sayılı Kanuna yapılan atıflar ile ilgili mevzuatında tedavi bedellerinin ödenmesine ilişkin yapılan atıfların bu Kanunun ilgili maddelerine yapılmış sayılacağı; 1.7.2008 tarihinde yürürlüğe giren “Genel sağlık sigortası geçiş hükümleri” başlıklı Geçici 12. maddesinde, “Bu Kanunun uygulanmasında sağlık hizmeti sunucularının sigortalılık kontrolü ve diğer provizyon işlemlerini elektronik ortamda yapmaya başlaması için gerekli altyapının kurulmasına kadar, sağlık bilgilerinin yazılı olarak tutulmasına başlanır ve sağlık belgesinin veya sağlık karnesinin Kurumca verilmesine devam edilir.
Kamu idarelerinin sağlık hizmetlerinin sağlanmasına ilişkin görevleri, yürürlükten kaldırılan kanunlardaki hak ve yükümlülükler çerçevesinde ilgili kayıt ve işlemler Kurum tarafından devralınan tarihe kadar devam eder. Devir süreci 1/1/2012 tarihine kadar tamamlanır.
Kişilerin yürürlükten kaldırılan kanun hükümleri gereğince hak ettikleri sağlık hizmetleri, bu Kanun hükümleri gereğince kapsama alınmamış ise tedavi tamamlanıncaya kadar yürürlükten kaldırılan kanun hükümlerine göre Kurumca sağlanmaya devam edilir. 67 nci madde gereği hesaplanan 30 günün hesabında kişilerin lehine olan durum uygulanır. Genel sağlık sigortalısının ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce başlayan, ancak, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra faturalandırılan tedavi giderleri Kurum tarafından karşılanır.” denilmiştir.
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun geçici 139. maddesinde niteliği bentler halinde sayılan muayene ve tedavilerin bedellerinin ne şekilde ödeneceği belirtilmekte iken 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “yürürlükten kaldırılan hükümler” başlıklı 106. maddesinin 8. bendi ile yürürlükten kaldırılmış olmakla birlikte, 5510 sayılı Yasanın “Yürürlük” başlıklı 108. maddesinin birinci fıkrasının d bendi uyarınca diğer bentlerde belirtilen maddeler dışında kalan 106. madde hükmü 1.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Öte yandan, Maliye Bakanlığınca çıkarılan ve 31.12.2009 tarih ve 27449 (5. Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Kamu Personelinin Sağlık Hizmetlerinin Sosyal Güvenlik Kurumuna Devrine İlişkin Tebliğ” ile de kamu personelinin 14.1.2010 tarihine kadar (bu tarih dahil) almış olduğu sağlık hizmetlerinin kamu personelinin kurumları tarafından karşılanacağı bu tarihten sonraki sağlık hizmetlerinin ise kamu personelinin sağlık hizmetlerinin devredildiği Sosyal Güvenlik Kurumunca karşılanacağı kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden uyuşmazlığa konu stentin takılmasının 5510 sayılı Yasanın 101. maddesinde, anılan kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde Yasa hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemesinde görüleceği hükme bağlanmış ise de, 1.7.2008 tarihinde yürürlüğe giren Geçici 12. maddesinde, Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce başlayan ve yürürlüğe girdiği tarihten sonra faturalandırılan tedavi giderlerinin kurum tarafından karşılanacağı belirtildiğinden ve olayda ameliyatın 28.2.2008, faturalandırılmanın 29.2.2008 tarihinde olduğu, ihtilafın stent bedelinin ödenmemesine ilişkin işlemden kaynaklandığı gözetildiğinde 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2/1-a maddesinde belirtilen idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları kapsamında davanın görüm ve çözümünün idari yargı yerinde görüleceği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, Elazığ 1. İdare Mahkemesinin verdiği görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.
S O N U Ç : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Elazığ 1. İdare Mahkemesi’nin 31.12.2009 gün ve E: 2008/1191, K: 2009/1783 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 06.02.2012 gününde Üyelerden Mustafa AYSAL ve Eyüp Sabri BAYDAR’ın KARŞI OYLARI ve OY ÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi.