ASKER KİŞİ SANIK KAMU DAVASI TEDBİRSİZLİK VE DİKKATSİZLİK SONUCU YARALAMAYA SEBEBİYET YARALAMAYA SEBEBİYET
Ceza Bölümü 2003/42 E., 2003/42 K.
- ASKER KİŞİ SANIK
- KAMU DAVASI
- TEDBİRSİZLİK VE DİKKATSİZLİK SONUCU YARALAMAYA SEBEBİYET
- YARALAMAYA SEBEBİYET
- 353 S. ASKERİ MAHKEMELER KURULUŞU VE YARGILAMA USULÜ K… [ Madde 9 ]
- 353 S. ASKERİ MAHKEMELER KURULUŞU VE YARGILAMA USULÜ K… [ Madde 17 ]
- 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 459 ]
- 2918 S. KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU [ Madde 119 ]
“İçtihat Metni”
OLAY : Özalp 2. J.Snr.Tb. Komutanlığı emrinde görevli sanık J.Er Mustafa Uzuner’in 25.7.2000 günü, 798903 plakalı askeri araç ile kaçakçılık olayı ile ilgili olarak yapılmakta olan takip sırasında aracın hakimiyetini kaybettiği, aracın yoldan çıkarak yan yatması sonucunda araç içerisinde bulunan aynı Komutanlık emrinde görevli mağdur Mahmut Uçak’ın, hayati tehlike geçirecek, İsmail Demir’in 10 gün, Necati Uygun’un 7 gün iş ve gücünden kalacak şekilde yaralanmalarına sebebiyet verdiği ileri sürülerek, eylemine uyan Türk Ceza Kanunu’nun 459/2, son., 2918 sayılı Yasa’nın 119/2. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Van/Saray Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 17.5.2001 gün ve E: 2001/191, K: 2001/151 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.
VAN/SARAY ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 28.9.2001 gün ve E: 2001/159, K: 2001/168 sayıyla; asker kişi sanığın, asker kişilere karşı, askerlik hizmet ve görevleri nedeniyle işlediği ileri sürülen suç nedeniyle, 353 sayılı Yasa’nın 9. maddesi hükmü uyarınca, yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ne gönderilmiştir.
JANDARMA ASAYİŞ KOLORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 19.3.2003 gün ve E: 2003/283, K: 2003/95 sayıyla; yüklenen eylemin, askeri suç olmadığı, askeri bir suça bağlı bulunmadığı, sanığın yargılama sırasında terhis edilmesiyle askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin kesildiği, bu nedenle yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, aynı Mahkemece, Mahkememize gönderilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Yalçın ACARGÜN’ün Başkanlığında, Üyeler; Süleyman ÖZCAN, Hamdi Yaver AKTAN, Muvaffak TATAR, Recep SÖZEN, Erdoğan GENEL, Mehmet Sadık LİMAN’ın katılımlarıyla yapılan 29.9.2003 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Önder BAŞOĞUL’un, davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
USULE İLİŞKİN İNCELEME:
Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Adli ve askeri yargı yerleri arasında Yasa’nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.
ESASA İLİŞKİN İNCELEME:
353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu’nun “Askeri Mahkemelerin Görevleri” başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan “Genel Görev” başlıklı 9. maddesinde; “Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler” denilmektedir.
“Askeri suç” ise, öğretide ve uygulamada;
a ) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu’nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,
b ) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu’nda, kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,
c ) Türk Ceza Kanunu’na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.
Aynı Yasa’nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesinde; “askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer” denilmektedir.
Ancak, Anayasa Mahkemesi’nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E: 1996/74, K: 1998/45 sayılı kararı ile maddenin ikinci tümcesinde yer alan “… ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması …” sözcükleri iptal edilmiştir.
Bu duruma göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle birlikte sanığa yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır.
Somut olayda, görevsizlik kararı veren adli yargı yerince, asker kişi sanığa yüklenen eylemin, asker kişilere karşı, askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işlendiği gerekçesine yer verilmiş ise de; yargılama sırasında sanığın terhis edildiği dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması ve askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin de kesilmiş olması nedeniyle, 353 sayılı Yasa’nın 4191 sayılı Yasa ile değişik 17. maddesi hükmü uyarınca, davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Van/Saray Asliye Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.
SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Van/Saray Asliye Ceza Mahkemesi’nin 28.9.2001 günlü ve E: 2001/159, K: 2001/168 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, Üyeler Süleyman ÖZCAN ile Muvaffak TATAR’ın farklı gerekçeleriyle 29.9.2003 günü KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
KARŞI OY GEREKÇESİ :
Özalp 2. J.Snr.Tb. Komutanlığı emrinde görevli sanık J.Er Mustafa Uzuner’in, 25.7.2000 günü, 798903 plakalı askeri araç ile kaçakçılık olayı ile ilgili olarak yapılmakta olan takip sırasında aracın hakimiyetini kaybettiği, aracın yoldan çıkarak yan yatması sonucunda araç içerisinde bulunan aynı Komutanlık emrinde görevli mağdurlar Mahmut Uçak’ın, İsmail Demir’in ve Necati Uygun’un yaralanmalarına sebebiyet verdiği ileri sürülerek açılan kamu davasında Van/Saray Asliye Ceza Mahkemesi ve Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nce verilen görevsizlik kararları nedeniyle olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur.
Somut olayda sanık, Jandarma Personeli olduğuna göre, Jandarmanın hangi nitelikteki görevler ile görevlendirildiğine ilişkin yasal düzenlemenin göz önünde tutulması, suça konu olayın meydana geldiği sırada yerine getirilmekte olan görevinin ise, Yasa’da belirtilen görevlerden hangisine uygun olduğunun incelenmesi gerekmektedir.
2803 sayılı Jandarma Teşkilat Görev Ve Yetkileri Kanunu’nun 7. maddesinde, Jandarmanın sorumluluk alanlarında genel olarak görevleri:
a ) Mülki görevleri;
Emniyet ve asayiş ile kamu düzenini sağlamak, korumak ve kollamak, kaçakçılığı men, takip ve tahkik etmek, suç işlenmesini önlemek için gerekli tedbirleri almak ve uygulamak, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinin dış korunmalarını yapmak,
b ) Adli görevleri; İşlenmiş suçlarla ilgili olarak kanunlarda belirtilen işlemleri yapmak ve bunlara ilişkin adli hizmetleri yerine getirmek,
c ) Askeri görevleri;
Askeri kanun ve nizamların gereği görevlerle Genelkurmay Başkanlığı’nca verilen görevleri yapmak,
d ) Diğer görevleri;
Yukarıda belirtilen görevler dışında kalan ve diğer kanun ve nizam hükümlerinin icrası ile bunlara dayalı emir ve kararlarla Jandarmaya verilen görevleri yapmak, şeklinde sayılmıştır.
Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında, sanık J.Er Mustafa Uzuner’in, olay günü, kaçakçılığı men, takip ve tahkik etmek, suç işlemesini önlemek için gerekli tedbirleri almak ve uygulamakla görevli olduğu, bu görevin de Jandarmanın idari ( mülki ) görevleri arasında yer aldığı açıktır.
2803 sayılı Yasa’nın 15. maddesinde, Jandarma personelinin askeri görevleri dışında kalan görevleri sırasında işledikleri suçlar nedeniyle adli yargı yerinde yargılanacakları kuralı düzenlenmiş bulunmaktadır. Bu durumda, asker kişi sanığın mülki görevleri sırasında işlediği ileri sürülen suç nedeniyle ve bu gerekçe ile adli yargı yerinde yargılanması gerektiği düşüncesinde olduğumuzdan kararın gerekçe kısmına katılmıyoruz.
Üye Üye
Süleyman ÖZCAN Muvaffak TATAR