ASKER KIŞI SANIĞA YÜKLENEN SUÇUN, ASKERI BIR SUÇ OLMAMASI, ASKERI BIR SUÇA BAĞLI BULUNMAMASI VE ASKERI MAHKEMEDE YARGILANMAYI GEREKTIREN ILGININ KESILMIŞ OLMASI ASKERİ CEZA KANUNU (1632) Madde 117
Ceza Bölümü 2000/3 E. , 2000/7 K.
- ASKER KIŞI SANIĞA YÜKLENEN SUÇUN, ASKERI BIR SUÇ OLMAMASI, ASKERI BIR SUÇA BAĞLI BULUNMAMASI VE ASKERI MAHKEMEDE YARGILANMAYI GEREKTIREN ILGININ KESILMIŞ OLMASI
- ASKERİ CEZA KANUNU (1632) Madde 117
“İçtihat Metni”Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.
Davacı : K.H.
Müdahil : V.B.
Sanık : Ş.S.
O L A Y : 17.9.1992 günü, mesai başlangıcından itibaren alkol almaya başlayan, Kıbrıs 230. P. A. 4. Mot. P. Bl. Komutanlığı emrinde Takım Komutanı olarak görevli bulunan sanık P. Atğm. Ş.S.’ın, öğle saatlerinde saç kontrolünde saçını uzun bulduğu erlere hakaret ettiği, memleketinden telefon gelip görüşmek için izin isteyen mağdur P. Er V.B.’a küfür edip tokat attığı, akşam saatlerinde ise mangayı toplayıp erlere hakaret ettiği, mağdur P. Er V.B.’u manganın önüne çıkartıp küfür ederek tokatladığı ve elinde bulunan dolu tabancasını kalbine dayayarak ateş ettiği, kurşunun sol meme başının 5 cm. üstünden girip kaburgaya çarparak yön değiştirip akciğerin iki lobunu parçaladıktan sonra sırttan çıktığı, böylece sanığın, adam öldürmeye tam teşebbüs, müteaddit asta müessir fiil suçlarını işlediği ileri sürülerek; eylemine uyan Türk Ceza Kanunu’nun 448, 62. maddeleri uyarınca cezalandırılması, eylemin silahın suistimali suretiyle hizmetin ifası esnasında işlendiği dikkate alınarak, Askeri Ceza Kanunu’nun 51/B maddesi uyarınca cezasının artırılması, ayrıca Askeri Ceza Kanunu’nun 117. maddesinin iki kez tatbiki ile cezalandırılması istemiyle Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 23.10.1992 gün ve E:1992/1480, K:1992/370 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmış, görev sırasında sarhoşluk, asta fena muamelede bulunmak, müteaddit asta hakaret suçlarından ise sanığın Disiplin Mahkemesinde yargılanması gerektiği açıklanarak görevsizlik kararı verilmiştir.
Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesi: 30.11.1993 gün ve E:1993/141, K:1993/491 sayıyla; sanığa yüklenen, asta müessir fiil suçlarından cezalandırılmasına, adam öldürmeye tam teşebbüs suçundan ise, suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanığın terhis edilmesiyle askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin de kesildiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın askeri savcı tarafından görevsizlik kararı yönünden temyiz edilmesi üzerine;
Askeri Yargıtay 4. Dairesi; 13.9.1994 gün ve E:1994/391, K:1994/391 sayılı ilâmı ile, kararı usul yönünden bozmuş, temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermiştir.
KIBRIS TÜRK BARIŞ KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 21.3.1995 gün ve E:1995/120, K:1995/53 sayıyla; bozma kararından önceki gerekçeler ile görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, İstanbul Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmiştir.
Eyüp 2. Ağır Ceza Mahkemesi: 4.12.1997 gün ve E:1996/217, K:1997/251 sayıyla; sanığa yüklenen eylemi, hayati tehlike oluşturacak ve 25 gün iş ve güçten kalacak şekilde tabanca ile yaralamak suçu olarak nitelendirerek, cezalandırılmasına karar vermiş, kararın Cumhuriyet Savcısı tarafından temyizi üzerine;
Yargıtay 1. Ceza Dairesi; 28.10.1998 gün ve E:1998/2582, K:1998/3281 sayılı ilâmı ile; 353 sayılı Yasa’nın 17. maddesi hükmü uyarınca asker kişi sanık hakkında terhisinden önce kamu davası askeri mahkemeye açıldığından yargılama görevinin askeri yargıya ait olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar vermiştir.
EYÜP 2. AĞIR CEZA MAHKEMESİ: 30.12.1998 gün ve E: 1998/330, K:1998/164 sayıyla; bozma ilâmında yer alan gerekçelerle görevsizlik kararı vermiş, karar, sanık vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 1. Ceza Dairesi temyiz isteminin süre yönünden reddine karar vermiş, kararın kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, kendisine gelmekle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ali HÜNER’in Başkanlığında, Üyeler; Hasan GERÇEKER, Refik DİZDAROĞLU, Keskin KAYLAN, Necmettin ÖZKAN , Recep SÖZEN, A. Fahir KAYACAN’ ın katılımlarıyla yapılan 19.6.2000 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’ in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet ÖZDEVECİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Y.Sezai KARAA’nın, davanın çözümünün adli yargının görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
USULE İLİŞKİN İNCELEME:
Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa’nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.
ESASA İLİŞKİN İNCELEME:
353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu’nun “Askeri Mahkemelerin Görevleri” başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan “Genel Görev” başlıklı 9. maddesinde; “Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler” denilmektedir.
“Askeri suç” ise, öğretide ve uygulamada;
a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu’nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,
b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu’nda, kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,
c) Türk Ceza Kanunu’na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalâa edilmektedir.
Aynı Yasa’nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesinde; “askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer” denilmektedir.
Ancak, Anayasa Mahkemesi’nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile maddenin ikinci tümcesinde yer alan “… ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması …” sözcükleri iptal edilmiştir.
Bu duruma göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle birlikte sanığa yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır.
Somut olayda, asker kişi sanık hakkında, asker kişiye karşı, askeri mahalde,askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işlendiği ileri sürülen “adam öldürmeye tam teşebbüs” suçu nedeniyle askeri mahkemeye kamu davası açıldığı, yargılama sırasında sanığın terhis edildiği, dosya içindeki bilgilerden anlaşılmaktadır. Adli yargı yerinin görevsizlik kararı gerekçesinde askeri mahkemede yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesinden (terhis tarihinden) önce sanık hakkındaki kamu davasının askeri mahkemeye açıldığından söz edilmekte ise de; 353 sayılı Yasa’nın 4191 sayılı Yasa ile değişik 17. maddesinin ikinci tümcesinde yer alan “… ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması …” sözcüklerinin iptali karşısında, yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması ve askeri mahkemede yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmiş olması nedeniyle davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Eyüp 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Anlaşmazlığın niteliğine göre, davanın ADLİ YARGI yerinde görülmesi gerektiğine, bu nedenle Eyüp 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 30.12.1998 günlü, E: 1998/330, K: 1998/164 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA19.6.2000 günü KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ ile karar verildi.