TÜRK CEZA KANUNU’NUN 17. MADDESINDE ÖNGÖRÜLEN KOŞULLARI IHLAL EDEN HÜKÜMLÜ CEZA KANUNUNUN MEVKİİ MER?İYETE VAZ?INA MÜTEALLİK KANUN (MÜLGA) (825) Madde 5
Ceza Bölümü 2001/87 E. , 2001/79 K.
- TÜRK CEZA KANUNU’NUN 17. MADDESINDE ÖNGÖRÜLEN KOŞULLARI IHLAL EDEN HÜKÜMLÜ
- CEZA KANUNUNUN MEVKİİ MER?İYETE VAZ?INA MÜTEALLİK KANUN (MÜLGA) (825) Madde 5
“İçtihat Metni”Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.
Davacı : K.H.
Sanık : S.İ.
O L A Y : Maltepe/İstanbul 2. Zh. Tug. Tow Bl. Komutanlığı emrinde görevli Top. Er S.İ.’nin firar suçu nedeniyle yapılan yargılaması sonucunda, 1. Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nce on ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, 9.6.1997 tarihinde kesinleşen bu hükmün İstanbul Özel Tip Kapalı Cezaevinde infazı sırasında Eyüp 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 22.8.1997 gün ve 1997/266 Müt. sayılı kararıyla, 647 sayılı Yasa’nın 19 ve ek-2. maddeleri uyarınca, bihakkın tahliye tarihi 18.2.1998 olmak üzere 22.8.1997 gününden geçerli olmak üzere şartla salıverilmiştir.
Sanığın bihakkın tahliye tarihi olan 18.2.1998 gününden önce deneme süresi içinde yeniden 1.9.1997-24.4.1998 tarihleri arasında mükerrer firar suçunu işlemesi nedeniyle, 1. Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nce 8.7.1999 gün ve 1999/125-400 sayı ile, neticeten bir yıl sekiz ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmesi ve bu hükmün de 2.8.1999 günü kesinleşmesi üzerine, 1. Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nca sanık hakkındaki 22.8.1997 gün ve 1997/266 Müt. sayılı şartla salıverilme kararının geri alınması Eyüp 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nden istenilmiştir.
EYÜP 1. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 16.11.2000 gün ve 2000/415 Müt. sayıyla; 825 sayılı Ceza Kanununun Mevkii Mer’iyete Vaz’ına Müteallik Yasa’nın 5. maddesinde “meşruten tahliyesine karar itası ve icabı halinde bu kararın geri alınması mahkumiyet kararını vermiş olan mahkemenin reisine aittir.” denilmiş olmasına ve Yargıtay’ın konuya ilişkin kararlarına göre, hükümlü hakkında mahkumiyet kararını vermiş bulunan askeri mahkemece şartla salıverilme kararının geri alınmasına karar verilmesi gerektiği açıklanarak görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, 1. Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ne gönderilmiştir.
1. ORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 30.3.2000 gün ve E:1997/290, K:2001/45 sayıyla; Uyuşmazlık Mahkemesi’nin çeşitli tarihlerdeki kararlarında belirtildiği gibi, şartla salıverilme kararının geri alınmasına karar verme görevinin şartla salıverilme kararını veren mahkemeye ait olduğu, bu durumun şartla salıverme müessesesinin amacına ve özelliklerine uygun bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, 1. Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nca Mahkememize gönderilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ali HÜNER’in Başkanlığında, Üyeler; Cengiz ERDOĞAN, Refik DİZDAROĞLU, Keskin KAYLAN, Necmettin ÖZKAN, Recep SÖZEN, Ahmet ALKIŞ’ ın katılımlarıyla yapılan 11.6.2001 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’ in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Cemil KAYILIOĞLU’nun, davanın çözümünün adli yargının görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
USULE İLİŞKİN İNCELEME:
Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa’nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.
ESASA İLİŞKİN İNCELEME:
Şartla salıverilme, 1.3.1926 tarih ve 765 sayılı Türk Ceza Yasası’nın 16 ile 17. maddelerinde ve daha sonra da 13.7.1965 tarih ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Yasa’nın 19. maddesinde yeniden düzenlenmiştir.
647 sayılı Yasa’nın 19. maddesinin 1712 sayılı Yasa ile değişik 4. fıkrasında; “şartla salıverilmeyi gerektiren mahiyette cezaevi idaresi tarafından verilen gerekçeli mütalaanın, hükmü veren mahkemeye, hükümlü başka bir yerde bulunuyorsa hükümlünün bulunduğu yerdeki hükmü veren mahkeme derecesinde bulunan mahkemeye tevdi edileceği, mahkeme bu mütalaayı uygun görürse şartla salıverilme kararının derhal yerine getirileceği” hükme bağlanmıştır.
Şartla salıverilme kararının geri alınması ise, Türk Ceza Yasası’nın 17. maddesinin 3506 sayılı Yasa ile değişik 1. fıkrasının 1. cümlesinde “şartla salıverilmiş olan hükümlü geri kalan süre içinde işlediği kasıtlı bir cürümden dolayı şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezaya mahkum olur veya mecbur olduğu şartları yerine getirmez ise, şartla salıverilme kararı geri alınır.” hükmü ile düzenlenmektedir.
Şartla salıverilme öğretide, mahkum edildiği hürriyeti bağlayıcı cezalardan Yasa’nın gösterdiği bir kısmını iyi hal ile kurallara tam uyarak geçirmiş bulunan mahkumun, konulmuş olan şartlara her bakımdan uymaması durumunda geri alınması koşuluyla mahkumiyet süresini tamamıyla bitirmeden mercii’nce alınacak bir kararla salıverilmesi olarak tanımlanmaktadır.
Şu halde, şartla salıverilme; ceza hükmünü ve ilgilinin hükümlü sıfatını ortadan kaldırmayıp, ceza süresinin sonuna kadar şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezaya mahkum olacak şekilde yeniden kasten suç işlememek ve mecbur olduğu şartları yerine getirmek koşullarıyla tanınan bu haktan yararlanan hükümlü hakkındaki cezanın infaz şekillerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Olayımızda, firar suçu nedeniyle 1. Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nin kararıyla on ay hapis cezasına mahkum olan Top. Er S.İ.’nin, cezasının infaz edildiği cezaevinin bulunduğu yer olan Eyüp İlçesinin bağlısı olduğu ve hükmü veren mahkemenin derecesinde olan Eyüp 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nce şartla salıverilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
825 sayılı Yasa’nın 5. maddesi ile, şartla salıverilme kararının verilmesi ve gerektiğinde bu kararın geri alınması, mahkumiyet kararını vermiş olan mahkemenin reisine aittir, denilmek suretiyle, ceza hükmünün infazı şekillerinden olan şartla salıverilmeye ilişkin kararın da cezaya hükmeden mahkemece verilmesi esası kabul edilmiştir.
Buna karşılık, 647 sayılı Yasa’nın 19. maddesinin 1712 sayılı yasa ile değişik 4. fıkrasında “…hükmü veren mahkemeye, hükümlü başka bir yerde bulunuyorsa, hükümlünün bulunduğu yerdeki hükmü veren mahkeme derecesinde bulunan mahkemeye…” denilmek suretiyle şartla salıverilme kararının infazın gerçekleştiği yer mahkemesince de verilebileceği esası getirilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında, her ne kadar ceza kanununun tatbikatına ilişkin bulunan 825 sayılı Yasa’da, şartla salıverilme kararının hükmü veren mahkemece verilmesi esası kabul edilmiş ise de; bu yasadan sonraki tarihli ve infaz hukukuna ilişkin özel yasa niteliğini taşıyan 647 sayılı Yasa’da bu kararın, hükümlünün bulunduğu yerdeki hükmü veren mahkemenin derecesinde bulunan mahkemece verileceğinin öngörülmüş olması karşısında, bu esasa bağlı olarak, şartla salıverilme kararının aynı mahkemece geri alınması, 647 sayılı Yasa’nın gerekçesinde açıklanan 19. maddenin anılan hükmü ile ilgili olarak “uygulamada, infaz yeri ile hükmü veren mahkeme çoğu defa ayrı yerlerde bulunduğundan, hükümlü hakkında meşruten tahliyesine mütedair kararın zaruri gecikmesini bertaraf etmek…” şeklindeki amaca da uygun düşecektir.
Ayrıca, 647 sayılı Yasa’nın geçici 4. maddesinde yer alan “diğer kanunların bu kanuna aykırı hükümleri uygulanmaz” hükmü gözönüne alındığında, 825 sayılı Yasa’nın 5. maddesi hükmünün 647 sayılı Yasa’nın 19. maddesindeki hükmü ile çeliştiğinin kabulü halinde de, uyuşmazlığın çözümünde 647 sayılı Yasa hükmüne itibar edilmesi gerekeceği açıktır.
Açıklanan nedenlerle, hükümlünün şartla salıverilmesine Eyüp 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nce karar verildiğine göre bu kararın geri alınmasına ilişkin davanın da aynı mahkemenin görev alanına girdiğinin kabulü ile Eyüp 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nce verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Anlaşmazlığın niteliğine göre, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Eyüp 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 16.11.2000 günlü, 2000/415 Müt. sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, 11.6.2001 günü kesin olarak oybirliği ile karar verildi.