SIGORTALI ARAÇ IÇIN ARAÇ SAHIBINE ÖDEMEDE BULUNAN SIGORTA ŞIRKETINCE, ZARARIN GIDERILMESI ISTEMIYLE IDARE ALEYHINE AÇILAN DAVANIN, ADLİ YARGI YERİNDE ÇÖZÜMLENMESI GEREKTIĞI UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAKKINDA KANUN (2247) Madde 19
Hukuk Bölümü 2013/113 E. , 2013/872 K.
- SIGORTALI ARAÇ IÇIN ARAÇ SAHIBINE ÖDEMEDE BULUNAN SIGORTA ŞIRKETINCE, ZARARIN GIDERILMESI ISTEMIYLE IDARE ALEYHINE AÇILAN DAVANIN, ADLİ YARGI YERİNDE ÇÖZÜMLENMESI GEREKTIĞI
- UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAKKINDA KANUN (2247) Madde 19
“İçtihat Metni”Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.
Davacı : HDİ Sigorta A.Ş.
Vekilleri : Av. H.B.
Davalı : Gaziantep Büyükşehir Belediyesi
Vekili : Av. K.S.
O L A Y : Davacı şirket vekili dava dilekçesinde, müvekkili Şirket nezdinde, 250031021619 poliçe numaralı, Kasko Sigortası bulunan 27….. plaka sayılı aracın; 02.06.2011 tarihinde M.Fevzi Çakmak Bulvarı üzerinde kalyon kavşağı ışıklarında her iki yöne de yeşil ışık yanması sebebiyle yaralamalı, maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, kazanın oluşumunda davalı idarenin kusuru bulunduğunu; olaydan sonra hasar bedelinin müvekkili şirket tarafından sigortalısına ödendiğini; tanzim edilen kaza raporunda; her iki yöne de yeşil ışık yandığından, kalyon kavşağında sinyalizasyondan sorumlu kuruluşun 2918 Kanunun 10/B-1 kod nolu kuralı ihlal ettiğinden asli kusurlu olduğu, diğer araç sürücülerinin ise bu kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı kanaatine varıldığının belirtildiğini; kaza raporunda davalı idareye %100 kusur izafe edildiğini; söz konusu hasar için Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na rücu başvurusu yapıldığını, davalı idarenin başvurularına cevap vermediğini; Şehitkamil Belediyesinin red cevabı vererek sorumluluğun Büyükşehir Belediyesi’nde olduğunu; Karayolları müdürlüğünün de red cevabı vererek sorumluluk alanları olmadığını belirttiğini; hasar ödenmesi ile mukavele şartlarına, Borçlar Kanunu ve Ticaret Kanunu’nun ilgili hükümleri gereğince müvekkili şirketin, sigortalısı yerine kaim olduğunu ve sigortalısının zararına sebebiyet verenler aleyhine her türlü hakların müvekkili şirkete intikal ettiğini ifade ederek; fazlaya dair talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla 7.750,00-TL. tazminat alacaklarının ödeme tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.
GAZİANTEP 1.SULH HUKUK MAHKEMESİ; 27.12.2011 gün ve E:2011/1604, K:2011/2196 sayı ile, dava dilekçesinin özetini yaptıktan sonra; davalı vekilinin cevap dilekçesinde; Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Planlama ve Raylı Sistemler Daire Başkanlığının 14/10/2011 tarih, M.27.0GBB.0.41.02.11/135 sayılı yazı içeriğinde “Kavşak kontrol cihazlarımız; herhangi bir kaza nedeniyle oluşabilecek tehlikeli yeşil ışık çakışmalarına karşı korumalı olup böyle bir arıza durumunda mevcut sinyalizasyon sistemi 300 milisaniye içinde devreye girerek mezkur kazanın olduğu kavşağın çalışmasını kapatarak olası kazaların önüne geçmektedir. ” şeklinde belirtildiğini, ayrıca kazanın meydana geldiği an itibariyle bahse konu kavşaktaki araç yoğunluğunun 5064 araç/saat olduğunu, dolayısıyla iddia edildiği gibi sinyalizasyon hatası olmuş olsa idi çok sayıda trafik kazasının gerçekleşmesinin kaçınılmaz olduğunu, aksi yöndeki iddiaların bilime ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, talep edilen alacak miktarının fahiş ve abartılı olduğunu, gerçek zararı yansıtmadığını, sinyalizasyon sisteminin herhangi bir arıza halinde 300 milisaniye içerisinde devreye girerek davacı tarafın iddia ettiği gibi bir kazanın oluşumunu olanaksız kıldığını, talep edilen faizin başlangıç tarihinin, dava tarihi yerine ödeme tarihi olarak gösterildiğinden hukuka aykırı olduğunu, ayrıca işbu davanın hizmet kusuru iddiasına dayandığı gözetilerek görevsizlik kararı verilmesine karar verilmesini talep ettiğini; davanın, davalı idarenin hizmet kusuruna dayalı tazminat davası olduğunu, davalı belediyenin hizmet kusuruna dayalı olarak davanın açılmış olması sebebiyle, görevli mahkemenin Gaziantep İdare Mahkemesi olduğunu belirterek; dava dilekçesinin, davanın davalı idarenin hizmet kusuruna dayanması ve davanın açılış tarihi itibariyle Gaziantep İdare Mahkemesi’nin görevli bulunması sebebiyle görev yönünden REDDİNE karar vermiş; temyiz edilmesi üzerine bu karar Yargıtay 17.H.D:nin 29.6.2012 gün ve E:2012/5670, K:2012/8390 sayılı kararıyla onanmış, söz konusu Mahkeme kararı kesinleşmiştir.
Davacı vekili, bu kez aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.
GAZİANTEP 2.İDARE MAHKEMESİ:19.10.2012 gün ve E:2012/1754 sayı ile, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Belediye Trafik Birimleri, Görev ve Yetkileri” başlıklı 10. Maddesinde; “Bu Kanunla belediyelere verilen görevler il ve ilçe trafik komisyonları ve mahalli trafik birimleri ile işbirliği yapılarak yürütülür. / B) Görev ve yetkiler / Yapım ve bakımından sorumlu olduğu yolları trafik düzeni ve güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmak,/ Gerekli görülen kavşaklara ve yerlere trafik ışıklı işaretleri, işaret levhaları koymak ve yer işaretlemeleri yapmak, / Karayolu yapısında ve üzerinde yapılacak çalışmalarda gerekli tedbirleri almak, aldırmak ve denetlemek, / Karayolunda trafik için tehlike teşkil eden engelleri gece veya gündüze göre kolayca görülebilecek şekilde işaretlemek veya ortadan kaldırmak, / Yol yapısı veya işaretleme yetersizliği yüzünden trafik kazalarının vuku bulduğu yerlerde, yetkililerce teklif edilen tedbirleri almak, / Çocuklar için trafik eğitim tesisleri yapmak veya yapılmasını sağlamak, / Bu Kanun ve bu Kanuna göre çıkarılan yönetmeliklerle verilen diğer görevleri yapmak.” hükmüne yer verilmiş olduğu; “görevli ve yetkili Mahkeme” başlıklı 110. Maddesinin ilk fıkrasında; “(Değişik madde: 11/01/2011-6099 S.K./14.mad.)İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dâhil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun hükümleri uygulanır.” hükmüne, geçici 21. Maddesinde ise; “(Ek madde: 11/01/2011-6099 S.K./15.mad.)Bu Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrasının göreve ilişkin hükmü, yürürlüğe girdiği tarihten önce idari yargıda ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde açılmış bulunan davalara uygulanmaz.” hükmüne yer verilmiş olduğu; Gaziantep 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 27.12.2011 tarih ve E:2011/1604, K:2011/2196 sayılı görevsizlik kararı üzerine mahkemelerinde açılan davada, davacı şirket tarafından sigorta edilen aracın, Gaziantep İli, M.Fevzi Çakmek Bulvarı üzerinde bulunan Kalyon kavşakları ışıklarında her iki yöne de yeşil ışık yanması sebebiyle maddi hasarlı kazaya karışarak hasara uğraması sebebiyle, araç sahibine ödenen hasar bedeli olan 7.750,00 TL’nin yasal faiziyle birlikte tazminin istenilmekte olduğu, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ve açıklamaların birlikte irdelenmesinden; bakılmakta olan davanın 2918 sayılı Yasa’nın 110. maddesi uyarınca Mahkemelerinin görev alanına girmeyip adli yargı yerinin görev alanına girdiği sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle; dava dosyasının, görevli yargı yerinin belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Bahri AYDOĞAN, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Ayhan AKARSU ve Metin ULUKANLIGİL’in katılımlarıyla yapılan 4.6.2013 günlü toplantısında:
l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, idari yargı dosyası ile birlikte adli yargı dosyası da gönderilmek suretiyle 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen şekilde başvurulduğu ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.
II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, sigortalı aracın uğradığı hasarı ödeyen sigorta şirketinin, zararın idarece giderilmesi isteminden ibaret bulunan bir rücuen tazminat davasıdır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 1. maddesinde, Kanunun amacının karayollarında can ve mal güvenliği yönünden trafik düzenini sağlayacak ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri belirlemek olduğu; “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde, bu Kanunun trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri bunların uygulamasını ve denetlenmesini ilgili kuruluşları ve bunların görev, yetki ve sorumluluk, çalışma usulleri ile diğer hükümleri kapsadığı ve bu kanunun karayollarında uygulanacağı; 10. maddesinde, yapım ve bakımdan sorumlu olduğu yolları trafik düzeni ve güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmanın, gerekli görülen kavşaklara ve yerlere trafik ışıklı işaretleri, işaret levhaları koymak ve yer işaretlemeleri yapmanın Belediye Trafik birimlerinin görev ve yetkileri arasında olduğu belirtilmiştir.
Öte yandan 2918 sayılı Yasanın 19.1.2011 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 14. maddesiyle değişik 110. maddesinde “İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dahil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun hükümleri uygulanır.
Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir”; Geçici 21. maddesinde de “Bu Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrasının göreve ilişkin hükmü, yürürlüğe girdiği tarihten önce idari yargıda ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde açılmış bulunan davalara uygulanmaz” denilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, Davacı sigorta şirketi tarafından sigorta edilen aracın, Gaziantep İli, M.Fevzi Çakmek Bulvarı üzerinde bulunan Kalyon kavşakları ışıklarında, her iki yöne de yeşil ışık yanması sebebiyle maddi hasarlı kazaya karışarak hasara uğradığı; bu nedenle Şirket tarafından araç sahibine 7.750,00 TL hasar bedelinin ödendiği; davanın ise ödenen hasar bedelinin faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Belediye aleyhine idare mahkemesinde açılan başka bir tazminat talepli tam yargı davasında, İdare Mahkemesi 2918 sayılı Yasanın 110.maddesinin 1.fıkrasının birinci ve ikinci cümlelerinin Anayasaya aykırı olduğu kanısına varmış, İdare Mahkemesinin bu iki cümlenin iptali istemiyle yaptığı başvuruyu inceleyen Anayasa Mahkemesi 8.12.2011 gün ve E:2011/124, K:2011/160 sayı ve 8.11.2012 gün ve E:2012/118, K:2012/170 sayılı aynı içerikli iki kararı ile; “2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanun’dan doğan sorumluluk davalarının adli yargıda görüleceği öngörülmektedir. İtiraz başvurusunda bulunan mahkeme ise idare mahkemesi olup davaya bakmakta görevli ve yetkili mahkeme değildir.
Başvurunun Mahkeme’nin yetkisizliği nedeniyle reddi gerekir.” kararına varmıştır.
Bu durumda, 2918 sayılı Yasanın 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 110. maddesi ile Anayasa Mahkemesi’nin benzer bir konuda İdare Mahkemesi’nin davaya bakmakla görevli bulunmadığı yolundaki kararları gözetildiğinde, bahsi geçen Kanun maddesinin karayollarında, can ve mal güvenliği yönünden trafik düzeninin sağlanarak trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri kapsadığı ve Kanunun, trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulanmasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluşları ve bunların görev yetki ve sorumlulukları ile, çalışma usullerini kapsadığı, dolayısıyla oluşan trafik kazası nedeniyle açılacak sorumluluk davalarının görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu; meydana gelen zararın tazmini istemiyle açılan bu davanın da adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, Gaziantep 2.İdare Mahkemesince yapılan başvurunun kabulü ile Gaziantep 1.Sulh Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.
SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Gaziantep 2.İdare Mahkemesince yapılan BAŞVURUNUN KABULÜ ile, Gaziantep 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 27.12.2011 gün ve E:2011/1604, K:2011/2196 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 4.6.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.