);

Single Blog Title

This is a single blog caption

SAĞLIK HIZMETININ IŞLEYIŞINDEKI YETERSIZLIK NEDENIYLE HIZMET KUSURUNUN ORTAYA ÇIKTIĞI ILERI SÜRÜLEREK UĞRANILAN ZARARIN TAZMINI ISTEMI 1982 ANAYASASI (2709) Madde 125

Hukuk Bölümü         2010/128 E.  ,  2011/70 K.

  • SAĞLIK HIZMETININ IŞLEYIŞINDEKI YETERSIZLIK NEDENIYLE HIZMET KUSURUNUN ORTAYA ÇIKTIĞI ILERI SÜRÜLEREK UĞRANILAN ZARARIN TAZMINI ISTEMI
  • 1982 ANAYASASI (2709) Madde 125

“İçtihat Metni”Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

             Davacılar      : 1- M.İ.

                                      2- İ.İ.

                                      3- İ.İ.

                                      4- İ.İ.’ye velayeten

            Vekili              : Av. N.Ü.Ö.

            Davalılar        : 1- Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğü

           Vekilleri          : Av. H.A.– Av. M.O.

                                      2- Prof. Dr. S.T.

                                     3- Dr. F.V.

            O  L  A  Y       : Davacı vekili, müvekkilesi M.İ.’nin ameliyat olmak üzere 10.4.2008 tarihinde Hacettepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Servisine yatış yaptığını ve 11.4.2008 tarihinde ameliyat olduğunu, davalılar tarafından yapılan hata ve ihmaller ile  5 ay boyunca ailesi ile birlikte acı ve sıkıntı çektiğini, halen ağır kaldıramama ve yeme içme problemleri yaşadığını ve doktor hatası ile geçirdiği operasyonlar sebebiyle karın kısmının dikiş izleri ile dolu olduğunu, sürekli korse giymek zorunda kaldığını, kendisini yarım insan gibi hissettiğini, hiçbir şekilde tam olarak iyileşemediğini, yaşadıkları sebebiyle hem kendisinin hem de eşi ve çocuklarının maddi ve manevi mağduriyeti olduğunu ileri sürerek;  M.İ. için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; şimdilik 1.000,00 TL Maddi Tazminat ile yine müvekkile M.İ. için 40.000,00 TL Manevi Tazminat, eşi İ.İ. için 5.000,00 TL, çocukları İ.İ. için 2.500,00 TL, İ.İ. için 2.500,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL Manevi Tazminatın 11.4.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesi istemiyle Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğü ile Prof Dr. S.T. ve Dr. F.V. aleyhine adli yargı yerinde dava açmıştır.

            Davalılar tarafından birinci savunma dilekçelerinde, kamu tüzel kişiliğine sahip ve katma bütçeli bir yüksek öğretim kurumu olan Üniversiteye karşı sağlık hizmetinin yürütülmesi sırasında meydana geldiği iddia olunan zarardan dolayı açılan tazminat davasının  idari yargı yerinde görülmesinin gerektiği ileri sürülerek, görev itirazında bulunulmuştur.

            ANKARA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 6.10.2009 günlü celsesinde E:2009/139 sayılı kararı ile davanın haksız fiilden dolayı açıldığı dolayısıyla, davalı Üniversite vekilinin görev itirazının reddine karar vermiştir.

            Davalı Rektörlük vekilince süresi içerisinde verilen dilekçe ile olumulu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle başvuruda bulunulması üzerine dilekçe ve ekleri Danıştay Başsavcılığına gönderilmiştir.

DANIŞTAY BAŞSAVCISI;  Anayasanın 125 inci maddesinde, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğunun belirtildiği, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2 nci maddesinde idari dava türlerinin sayıldığı, bu maddenin (1-b) bendinde de, idari eylem ve işlemlerden dolayı hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları, görüm ve çözümü idari yargının görev alanına giren idari dava türleri arasında gösterildiği, dosyanın incelenmesinden, davalı Üniversiteye bağlı Tıp Fakültesi Hastanesi, Kadın Doğum servisinde yapılan ameliyat ve sonrasında tıbbi özenin gösterilmediği ve gerekli bakımların yapılmadığı, umulan iyileşmenin olmadığı, hata ve ihmaller nedeniyle ailece beş ay boyunca acı ve sıkıntı çekildiği ileri sürülerek Üniversite Rektörlüğü ile tedaviyi uygulayan hekimler aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açıldığı anlaşılmakta olup, davalı idareye bağlı hastanede sağlık hizmetinin gereği gibi yürütülmediği iddiasından kaynaklanan davada, kamu hizmeti yürüttüğü kuşkusuz olan Üniversite Hastanesinin bu hizmeti yürüttüğü sırada kişilere verdiği zararın giderilmesine yönelik bulunan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin 1/b. bendinde yer alan “idari eylem ve işlemlerden dolayı hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları” kapsamına girdiğinde kuşku bulunmadığı; bu durumda, uyuşmazlığa konu edilen davanın Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğü aleyhine açılan kısmının, idari eylem ve işlemlerden dolayı zarara uğrayanlar tarafından açılacak tam yargı davalarına bakmakla görevli olan idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği, davanın Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğü aleyhine açılan kısmı yönünden 2247 sayılı Yasa’nın 10. maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Başkanlıkça 2247 sayılı Yasanın 13. maddesine göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın da yazılı düşüncesi istenilmiştir.

YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI; Kamu tüzel kişiliğini haiz ve katma bütçeli bir öğretim kurumu olan Üniversitenin, sağlık hizmeti vermek amacıyla kurduğu hastanede yürütülen kamu hizmetinin işleyişindeki yetersizlik nedeniyle hizmet kusuru ortaya çıktığı ve bundan dolayı uğranılan zararların kusurlu hizmeti işleten davalı idarece tazmini gerektiği öne sürülerek açılan davanın,  Anayasanın  125. maddesine göre ve 2577 sayılı Yasa’nın 2/1-b. maddesinde belirtilen tam yargı davası kapsamında idari yargı yerinde çözümlenmesi ve bu nedenle Danıştay Başsavcılığının başvurusunun kabulü ile Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin davalı Rektörlüğün görev itirazının reddine ilişkin kararının kaldırılması gerektiğini belirtmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler: Mahmut BİLGEN, RAMAZAN TUNÇ, Habibe ÜNAL, Sıddık YILDIZ, Muhittin KARATOPRAK ve Coşkun GÜNGÖR’ün katılımlarıyla yapılan 2.5.2011 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Başvuru dilekçesi ve ekleri üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı Rektörlükçe anılan Yasa’nın 10. maddesinde öngörülen şekilde görev itirazında bulunulduğu ve 12. maddede öngörülen süre içinde başvurulduğu, bu nedenle Danıştay Başsavcısı tarafından davanın Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğüne yönelik kısmı yönünden Yasa’da öngörülen usul ve yönteme uygun biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmakta olup, esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ ile Danıştay Savcısı Mehmet AKKAYA’nın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Üniversite hastanesinde yapılan ameliyat sonrasında umulan iyileşmenin sağlanamadığı ve organ fonksiyonlarında eksilme meydana geldiği öne sürülerek uğranılan zararların Üniversite Rektörlüğü tarafından giderilmesi isteminden ibarettir.

Kamu tüzel kişiliğine sahip bir yükseköğretim kurumu olan Hacettepe Üniversitesinin Tıp Fakültesi Hastanesinde, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nda belirlenen esaslara göre ve eğitim, öğretim, araştırma ve uygulama amacıyla verilen sağlık hizmetinin, kamu hizmeti olarak yürütüldüğü kuşkusuzdur.

Anayasa’nın 125.maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle  yükümlü   olduğu  kurala  bağlanmış; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/1-b. maddesinde, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları ihlal edilenler tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.

            Buna göre, kamu hizmeti  yürüten Üniversite Rektörlüğünün, bu hizmeti yürüttüğü sırada kişilere verdiği zararın tazmini istemiyle açılan davada, kamu hizmetinin yöntemine ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin, hizmet kusuru veya başka nedenle idarenin sorumluluğu bulunup bulunmadığının saptanması gerekmektedir. Bu hususların saptanması ise idare hukuku ilkelerine göre yapılabileceğinden, 2577 sayılı Yasa’nın 2/1-b. maddesi kapsamında bulunan tam yargı davasının görüm ve çözümünde idari yargı yerleri görevlidir.

            2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 62. maddesinde, üniversite öğretim elemanları ve diğer görevlilerin özlük hakları için bu Kanun, bu Kanunda belirtilmeyen hususlar için Üniversite Personel Kanunu, bunda bulunmayan hususlar için ise genel hükümlerin uygulanacağı öngörülmüş olup, Rektörlüğün yanı sıra öğretim üyesi olan tabip aleyhine de tazminat davası açılmış ise de, Anayasa’nın 129. maddesinin 5. bendinde yer alan “Memurlar ve diğer kamu görevlililerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir.” kuralı ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 13. maddesindeki, kişilerin kamu hukukuna tabi görevlerle ilgili olarak uğradıkları zararlardan dolayı, bu görevi yerine getiren personel aleyhine değil, ilgili kurum aleyhine dava açacakları, kurumun genel hükümlere göre personele rücu hakkının saklı olduğu hükmü uyarınca, Üniversite aleyhine idari yargı yerinde açılması gereken tam yargı davasının öncelikle çözümlenmesi gereğini belirtmek gerekmektedir.

Belirtilen nedenlerle, Danıştay Başsavcısının başvurusunun kabulü ile Asliye Hukuk Mahkemesi’nin davalı Rektörlüğün görev itirazının reddine ilişkin kararının kaldırılması gerekmiştir.

S O N U Ç: Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin davalı Rektörlüğün GÖREV İTİRAZININ REDDİNE İLİŞKİN KARARININ KALDIRILMASINA, 2.5.2011 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.