);

Single Blog Title

This is a single blog caption

RÜŞVET ALMAK VE VERMEK TÜRK CEZA KANUNU (5237) Madde 252 TÜRK CEZA KANUNU (5237) Madde 252

Ceza Bölümü         2012/25 E.  ,  2012/25 K.

  • RÜŞVET ALMAK VE VERMEK
  • TÜRK CEZA KANUNU (5237) Madde 252
  • TÜRK CEZA KANUNU (5237) Madde 252

“İçtihat Metni”Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

 

Davacı           : K.H.

Sanıklar         : 1- M.C.

2- H.B.

OLAY             : Hatay/ Reyhanlı 2. Hd. A. 1. Hd. Tb. 3. Hudut Bölük Komutanlığı Bükülmez Hd. Tk. Karakol Komutanlığı emrinde görevli sanık P. Onb. B.K.’ın, 24.6.2005 günü 12.00-16.00 nöbet saati sırasında 51 numaralı çelik kule bölgesinde sanıklar P. Er F.D. ve P. Er M.A. ile nöbet tuttukları sırada sivil kişi sanıklar H.B. ile M.C.’nun yanlarına gelerek “kaçakçılık işi ile az iş yapılarak çabuk para kazanabileceğini” söyledikleri ve sınırdan mülteci geçirme konusunda anlaşma yaptıkları, bir adet Nokia 3310 marka cep telefonu bıraktıkları, iş bittikten sonra 750 YTL para verecekleri konusunda anlaştıkları, bırakılan telefonla irtibat sağlanarak 7.7.2005 günü, saat 05:00 sıralarında anlaştıkları üzere 20-25 kadar mülteciyi sınırdan geçirdikleri, aynı Komutanlık emrinde görevli P. Kd. Çvş. M.V.’un durumundan şüphelenerek telefonu yakalaması üzerine sanıklardan B.K.’ın olayı ikrar etmesi üzerine sivil kişi sanıkların vaat edilen parayı asker kişi sanıklara teslim ederken yakalandıkları, böylece sanıkların rüşvet almak ve rüşvet vermek suçlarını işledikleri ileri sürülerek eylemlerine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 252/1. maddesi uyarınca cezalandırılmaları istemiyle Hatay Cumhuriyeti Başsavcılığı’nın 9.9.2005 gün ve E:2005/2771, K:2005/178 sayılı iddiana-mesiyle kamu davası açılmıştır.

HATAY AĞIR CEZA MAHKEMESİ: 26.1.2006 gün ve E:2005/667, K:2006/40 sayıyla, asker ve sivil kişi sanıkların iştirak halinde “askeri suç” olan rüşvet almak ve vermek suçunu işledikleri ileri sürüldüğünden 353 sayılı Yasa’nın 12. maddesi uyarınca yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, 6. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

6. KOLORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 2.9.2010 gün ve E:2010/154, K:2010/1109 sayıyla, sivil kişi sanıklar hakkında açılan kamu davasında, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 3. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı, asker kişi sanıkların yüklenen eylem nedeniyle cezalandırılmalarına karar vermiş, kararın asker kişi sanıklar ile sivil kişi sanık M.C. tarafından temyiz edilmesi üzerine, Askeri Yargıtay 1. Dairesi’nin, 27.4.2012 gün ve E:2012/591, K:2012/565 sayılı kararı ile, görevsizlik kararının onanmasına, mahkumiyet hükümlerinin usule aykırılıklar yönünden bozulmasına karar verilmiş, görevsizlik kararlarının kararı temyiz eden ve etmeyen sivil kişi sanıklar açısından bu şekilde kesinleşmesinden sonra, dava dosyası, 6. Mekanize Piyade Tümen Komutanlığı Askeri Savcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler; Ali Cengiz ÖZBEK, Ahmet DURU, Ahmet KARADAVUT, Y. Sezai KARAA, Turgut SÖNMEZ, Haluk ZEYBEL’in katılımlarıyla yapılan 02.07.2012 günlü toplantısında;

I-İLK İNCELEME: Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmediği, adli ve askeri yargı yerleri arasında Yasa’nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN’ın adli yargı,  Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Hulusi GÜL’ün davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu’nun “Askeri Mahkemelerin Görevleri” başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan “Genel Görev” başlıklı 9. maddesinde; “Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler” denilmektedir.

“Askeri suç” ise öğretide ve uygulamada:

a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu’nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu’nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,

c) Türk Ceza Kanunu’na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.

Aynı Yasa’nın “Müşterek Suçlar” başlığı altında düzenlenen 12. maddesinde  “Askeri mahkemelere ve adliye mahkemelerine tabi kişiler tarafından bir suçun müştereken işlenmesi halinde eğer suç Askeri Ceza Kanununda yazılı bir suç ise sanıkların yargılanmaları askeri  mahkemelere; eğer suç Askeri Ceza Kanununda yazılı olmayan bir suç ise adliye mahkemelerine aittir” denilerek, Askeri Ceza Kanununda yazılı olan bir suçun müştereken işlenmesi halinde sanıkların yargılamalarının askeri mahkemelerde yapılacağı hükme bağlanmıştır.

12.9.2010 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilip, 23.9.2010 gün ve 27708 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5982 sayılı Yasa’nın 15. maddesi ile değişik Anayasa’nın 145. Maddesinde, “Askeri yargı, askeri mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür. Bu mahkemeler; asker kişiler tarafından işlenen askeri suçlar ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidir. Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlara ait davalar her halde adliye mahkemelerinde görülür.

Savaş hali haricinde, asker olmayan kişiler askeri mahkemelerde yargılanamaz” ;

9.7.2009 gün ve 27283 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5918 sayılı  “Türk  Ceza  Kanunu  ile  Bazı  Kanunlarda  Değişiklik  Yapılmasına  Dair  Kanun”un  6. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 3. maddesine eklenen ikinci fıkrasında “Barış zamanında, asker olmayan kişilerin Askeri Ceza Kanununda veya diğer kanunlarda yer alan askeri mahkemelerin yargı yetkisine tabi bir suçu tek başına veya asker kişilerle iştirak halinde işlemesi durumunda asker olmayan kişilerin soruşturmaları Cumhuriyet savcıları, kovuşturmaları adli yargı mahkemeleri tarafından yapılır”

denilmiştir.

Özel kanun niteliğindeki Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu’nun 12. maddesinde öngörülen asker ve sivil ayrımını etkiler nitelikte olan Anayasa’nın 145. maddesinin ikinci fıkrası ile  Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 3. maddesine eklenen ikinci fıkrasındaki düzenlemeler nedeniyle, barış  zamanında  sivil kişilerin Askeri Ceza Kanununda

veya diğer kanunlarda yer alan askeri mahkemelerin yargı yetkisine tabii bir suçu tek başına veya asker kişilerle iştirak halinde işlemeleri durumunda adli yargı yerinde yargılanacakları sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Hatay Ağır Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ: Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Hatay Ağır Ceza Mahkemesi’nin 26.1.2006 gün ve E:2005/667, K:2006/40 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 02.07.2012 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.