);

Single Blog Title

This is a single blog caption

RESMI EVRAKTA SAHTECILIK TÜRK CEZA KANUNU (5237) Madde 204

Ceza Bölümü         2011/27 E.  ,  2011/27 K.

  • RESMI EVRAKTA SAHTECILIK
  • TÜRK CEZA KANUNU (5237) Madde 204

“İçtihat Metni”Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           : K.H.

Yakınan        : M.Y.

Sanık             : A.A.

O L A Y          : Sivas/Gemerek/Kartalkaya J. Krk. Komutanlığı emrinde görevli sanık Uzm. J. I. Kad. Çvş. A.A.’ın, 18.7.2005 günü, bireysel tüketici kredisi talebiyle müracaat ettiği bankadan kendisinin ve krediye kefil olacak diğer kişilerin kurumlarından aldıkları maaşları gösterir belge istenmesi üzerine, kendisinin ve aynı Komutanlık emrinde görevli M.Ç. ve H.D. isimli kişilerin görev durumlarını ve maaşlarını gösterir şekilde, banka şube müdürlüğüne hitaben yazılmış üç adet belge düzenleyerek, belgelerin altına Gemerek İlçe Jandarma Komutanı olarak görev yapan J. Ütğm. M.Y.’un kişisel kaşesini basıp, üzerine okunaklı olmayacak şekilde “y” ibaresini yazmak suretiyle bu kişinin imzasını taklit ederek imzaladığı belgeyi banka şubesine ibraz ederek kredi kullandığı, böylece, resmi evrakta sahtecilik suçunu işlediği ileri sürülerek eylemine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 204/1,43/1,53/1 maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Gemerek Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 1.12.2006 gün ve E:2006/253, K:2006/102 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

GEMEREK ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 3.4.2008 gün ve E: 2006/162, K:2008/38 sayı ile, sanık ile yakınanın asker kişi olmaları nedeniyle 353 sayılı Yasa’nın 9. maddesi uyarınca yargılamanın askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle itiraz yolu açık olmak üzere görevsizlik kararı vermiş, dava dosyası, 5. Piyade Eğitim Tugay Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

5. PİYADE EĞİTİM TUGAY KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 30.12.2010 gün ve E:2010/43, K:2010/542 sayı ile, yargılama sırasında sanığın disiplinsizlik ve ahlaki durumu nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiğinin kesildiği, yüklenen eylemin askeri suç olmadığı nedeniyle 353 sayılı Yasa’nın 9,17. maddeleri uyarınca yargılamanın adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, kendisine gelmekle Askeri Yargıtay Başkanlığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir.

Mahkememize gönderilen dava dosyasında, Uyuşmazlık Mahkemesi’nce 6.6.2011 gün ve E:2011/13, K:2011/13 sayılı karar ile adli yargı yerince verilen görevsizlik kararı kesinleşmeden dava dosyası Mahkememize gönderildiğinden, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilip dosyanın Mahkemesine gönderilmesinden sonra, dosyadaki eksiklik giderilip, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararı kesinleştirilerek dava dosyası, aynı Mahkemece, Mahkememize gönderilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler; Ali Cengiz ÖZBEK, Ahmet DURU, Ahmet KARADAVUT, Y. Sezai KARAA, Turgut SÖNMEZ, Haluk ZEYBEL’in katılımlarıyla yapılan 14.11.2011 günlü toplantısında;

I-İLK İNCELEME: Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmediği, adli ve askeri yargı yerleri arasında Yasa’nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın incelen-mesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN’nın adli yargı,  Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Hulusi GÜL’ün davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu’nun “Askeri Mahkemelerin Görevleri” başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan “Genel Görev” başlıklı 9. maddesinde; “Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler” denilmektedir.

“Askeri suç” ise, öğretide ve uygulamada;

a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu’nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu’nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,

c) Türk Ceza Kanunu’na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.

Aynı Yasa’nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesinde; “askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer” denilmekte iken, maddenin “… ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması …” tümcesi Anayasa Mahkemesi’nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

Buna göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır.

Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararında, sanık ile yakınanın asker kişi oldukları ve 353 sayılı Yasa’nın 9. maddesinde belirtilen şekilde asker kişiye karşı işlendiği ileri sürülen eylem nedeniyle yargılamanın askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesine yer verilmiş ise de, sanığın yargılama aşamasında disiplinsizlik ve ahlaki durum nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiğinin kesildiği dosya içinde bulunan bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.

Öte yandan, sanığa yüklenen eylemin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda düzenlendiği, Askeri Ceza Kanunu’nda bu suça ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığı, bu nedenle yüklenen eylemin “askeri suç” olmadığı açıktır.

353 sayılı Yasa’nın 17. maddesinde, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevinin değişmeyeceği, ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması durumunda, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği düzenlenmiş bulunduğundan ve somut olayda sanığa yüklenen eylemin askeri suç olmadığı anlaşıldığından, 353 sayılı Yasa’nın 17. maddesi uyarınca davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Gemerek Asliye Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ: Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Gemerek Asliye Ceza Mahkemesi’nin 3.4.2008 gün ve E:2006/162, K:2008/38 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 14.11.2011 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.