ÖZET : Sigortalı aracın uğradığı hasarı ödeyen sigorta şirketinin, zararın idarece giderilmesi istemiyle açtığı davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.
T.C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ HUKUK BÖLÜMÜ ESAS NO : 2015 / 607 KARAR NO : 2015 / 619 KARAR TR : 28.09.2015 | ÖZET : Sigortalı aracın uğradığı hasarı ödeyen sigorta şirketinin, zararın idarece giderilmesi istemiyle açtığı davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.
|
K A R A R
Davacı : A. S. A.Ş.
Vekili : Av. F.P.
Davalı : Esenyurt Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. M. D.
O L A Y : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete 0210-03732648 nolu tüm oto kasko sigorta poliçesi ile sigortalı R.G.’e ait Y.G.’ün sevk ve idaresindeki 34 P-2746 plakalı aracın 13/05/2012 tarihinde İstanbul- Esenyurt Dereyolu Cad.330 nolu sokakta seyir halinde iken yol üzerinde çıkıntı halinde bulunan rögar kapağına aracının alt kısımlarının çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın davalı tarafından yolun bakım ve onarımı yapılmadığı nedeniyle oluştuğunu, müvekkili şirkete vaki hasar ihbarına müteakip yapılan inceleme neticesinde düzenlenen 01/06/2012 tarihli ekspertiz raporu ve faturalara istinaden sigortalıya 6.503,75 TL hasar tazminatı 14/06/2012 tarihinde ödendiğini, müvekkili şirketin TTK’nun 1472 maddesi gereğince sigortalısının haklarına halef olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 4.877,81 TL rücuen tazminat alacağının ödeme günü olan 14/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile yargılama harç ve giderlerin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.
BÜYÜKÇEKMECE 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 13.3.2014 gün ve E:2013/809, K:2014/118 sayı ile, dava, kazanın yolun gerekli bakım ve onarımının yapılmadığı ve kazanın oluşumuna sebebiyet verildiği ve hizmet kusurunun bulunduğu belirterek, davalı belediyenin yolun gerekli bakım ve onarımını yapmaması nedeniyle kusurlu olduğu ileri sürülerek davalının hizmet kusuruna dayandırıldığından ve davaya bakma görevi idari yargıya ait olduğundan, Mahkemelerinin yargı yolu bakımından görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar vermiş, bu karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi: 22.1.2015 gün ve E:2014/23957, K:2015/759 sayı ile, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün onanmasına karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.
Davacı vekili bu kez idari yargı yerinde dava açmıştır.
İSTANBUL 9. İDARE MAHKEMESİ: 5.5.2015 gün ve E:2015/886, K:2015/955 sayı ile, dava konusu uyuşmazlığın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun uygulanmasına ilişkin bir tazminat davası olduğu, anılan Kanunun 110. maddesi uyarınca davanın görüm ve çözümünde adli yargı mercilerinin görevli olduğu gerekçesiyle adli yargının görev alanına giren davanın 2577 sayılı Yasa’nın 14/3-a ve 15/1-a maddeleri uyarınca görev yönünden reddine karar vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşmiştir.
Davacı vekili adli ve idari yargı yerlerince verilmiş olan görevsizlik kararları nedeniyle oluştuğunu ileri sürdüğü olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle başvuruda bulunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf Ziyaattin CENİK, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN, Mehmet AKBULUT ve Yüksel DOĞAN’ın katılımlarıyla yapılan 28.09.2015 günlü toplantısında;
l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının Mahkemece, ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.
II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN davada adli yargının, Danıştay Savcısı Yakup BAL ise davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, sigortalı aracın uğradığı hasarı ödeyen sigorta şirketinin, zararın idarece giderilmesi isteminden ibaret bulunan bir rücuen tazminat davasıdır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 1. maddesinde, Kanunun amacının karayollarında can ve mal güvenliği yönünden trafik düzenini sağlayacak ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri belirlemek olduğu; “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde, bu Kanunun trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri bunların uygulamasını ve denetlenmesini ilgili kuruluşları ve bunların görev, yetki ve sorumluluk, çalışma usulleri ile diğer hükümleri kapsadığı ve bu kanunun karayollarında uygulanacağı belirtilmiştir.
Öte yandan 2918 sayılı Yasanın 19.1.2011 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 14. maddesiyle değişik 110. maddesinde “İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dahil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun hükümleri uygulanır.
Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir”; Geçici 21. maddesinde de “Bu Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrasının göreve ilişkin hükmü, yürürlüğe girdiği tarihten önce idari yargıda ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde açılmış bulunan davalara uygulanmaz” denilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, dava dosyasında mevcut bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda; Şirkete sigortalı vasıtanı