ÖZET: İstanbul/Kartal PTT Şubesi’nden Mardin iline gönderilmek üzere verilen evlenme izin belgesinin kaybolması nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen manevi tazminatın ödenmesi istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.
T.C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ HUKUK BÖLÜMÜ ESAS NO : 2015 / 13 KARAR NO : 2015 / 20 KARAR TR : 26.01.2015 | ÖZET: İstanbul/Kartal PTT Şubesi’nden Mardin iline gönderilmek üzere verilen evlenme izin belgesinin kaybolması nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen manevi tazminatın ödenmesi istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk. |
K A R A R
Davacılar : 1-M.T.
2-M.İ.
Vekilleri : Av.A.Y.Ç.
Davalı : PTT Genel Müdürlüğü
Vekili : Av.C.S.
O L A Y : Davacılar vekili, dava dilekçesinde özetle; davacılardan Mardin de ikamet eden Murad İsmail’in çifte vatandaş olduğunu; Suriye’den nişanlı olduğu bayan ile evlenebilmek için izin belgesi aldığını; bu izin belgesini Türk Dışişleri Bakanlığı’ndan onaylatarak İstanbul’daki Suriye Konsolosluğu’ndaki işlem için yakın arkadaşı M.T.’ye gönderdiğini; M.T.’nin de bu evrakı Suriye Konsolosluğu’na ve ayrıca İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ndeki Yabancılar Dairesi’ne de onaylatarak M.İ.’e 21.01.2013 tarihinde Kartal PTT Şubesi’nden Mardin Kızıltepe’ye gönderilmek üzere kargoya teslim ettiğini; evrakı gönderen M.T. gönderdiği evrakın Mardin’e ulaşmaması üzerine akıbetini öğrenmek için Kartal PTT Müdürlüğü’ne gittiğinde görevlinin yanlışlıkla evrakı çöpe atması nedeniyle kaybolduğunun bildirildiğini; davacılardan M.İ.’in bu nedenle evlenemediği ve ülkesinin içinde bulunduğu karışıklık nedeniyle söz konusu belgenin yeniden alınamadığını belirterek; davalı kurumun hizmet verdiği sektörde ağır kusurundan kaynaklanan bir şekilde kişilik haklarının zedelenmesinden dolayı evrakı postaya veren davacılardan M.T.’ye 10.000,00 TL ve evrakın sahibi olan diğer davacı M. İ.’e ise 40.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı kurumdan tahsili istemiyle adli yargıda dava açılmıştır.
İSTANBUL ANADOLU 15.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ : 04.09.2013 gün ve E:2013/126, K:2013/413 sayılı kararında; “… Davanın konusu 21.01.2013 tarihinde Kartal Ptt şubesinden Mardin iline gönderilen evlenme izin belgesinin zayi olmasından dolayı kişilik haklarının zedelenmesinden kaynaklanan manevi tazminat talebidir.
Dava bu haliyle hizmet kurusundan kaynaklanan manevi zararın tazminine ilişkindir. Zira evlenme izin belgesinin zayi olduğu öne sürülmektedir. Yapılan bu hata ise hizmet kusuruna dayanmaktadır. Hizmet kusurundan doğan bu davaların idari yargıda görülmesi gerekir. Adli mahkemelerin görev alanına girmektedir. Bu sebeple davanın idari yargıda görülmesi gerekir.
Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında resen nazara alınması gerekir. Bu sebeple davanın yargı yolu bakımından reddine karar verilmesi gerekmektedir…” şeklindeki gerekçe ile yargı yolu bakımından davanın reddine karar vermiştir.
Adli yargıda verilen görevsizlik kararı temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Davacı vekili bu kez aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.
İSTANBUL 10. İDARE MAHKEMESİ: 12.11.2014 gün ve E:2014/445 sayılı kararında; “…Uyuşmazlık konusu olayda, davacılar tarafından söz konusu tazminatın ödenmesi istemiyle İstanbul Anadolu 15.Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan dava sonucunda anılan Mahkemenin 04.09.2013 tarih ve E:2013/126, K2013/413 sayılı kararı ile davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görev yönünden reddine karar verildiği dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden anlaşılmaktadır.
1953 tarih ve 6145 sayılı Kanun ile “Türkiye Cumhuriyeti Posta, Telgraf ve Telefon İşletmesi” kurulmuş; 1924 tarih ve 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu’nun 10.06.1994 tarih ve 4000 sayılı Kanun’la değiştirilen 1.maddesi ile, posta ve telgraf tesisi ve işletmesine ilişkin hizmetler Posta işletmesi Genel Müdürlüğü’nce (P.İ), telekomünikasyon hizmetleri ise Türk Telekomünikasyon A.Ş. Tarafından yürütülecek şekilde yeniden yapılandırılmış; 27.01.2000 tarih ve 4502 sayılı Kanun ile de “Türkiye Cumhuriyeti Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü” adını almış olup, 22.02.2000 tarih ve 23972 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Ana Statü’nün “Hukuki Bünye” başlıklı 2.maddesinin 1 numaralı bendinde, bu Ana Statü ile teşkil olunan Türkiye Cumhuriyeti Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü’nün, tüzel kişiliğe sahip, faaliyetlerinde özerk ve sorumluluğu sermayesiyle sınırlı bir Kamu İktisadi Kuruluşu olduğu belirtilmiş ve aynı maddenin 2 numaralı bendinde de, 233 sayılı KHK ve bu Ana Statü hükümleri saklı kalmak üzere özel hukuk hükümlerine tabi bulunduğuna işaret edilmiştir.
Buna göre, Posta ve Telgraf Teşkilatı, tekel kapsamında kamu hizmeti yürüten, tüzel kişiliğe sahip bir kamu kuruluşu ise de, 233 sayılı Kamu iktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve Ana Statü ile özerk bir tarzda ve ekonomik gereklere uygun olarak karlılık ve verimlilik ilkeleri doğrultusunda yönetilmesi amacıyla, iktisadi faaliyetleri bakımından özel hukuk hükümlerine tabi kılındığı açıktır…” şeklindeki gerekçe ile davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu belirtilerek dava dosyasının adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Nurdane TOPUZ, Mehmet Ali DURAN, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 26.01.2015 günlü toplantısında:
l-İLK İNCELEME:Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesi’nce anılan Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen usul ve yönteme uygun biçimde başvuruda bulunulduğu anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık görülmediğinden esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.
II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Filiz BUDAK’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, 21.01.2013 tarihinde davacılardan M.T. tarafından İstanbul/Kartal PTT Şubesi’nden Mardin iline gönderilmek üzere verilen, davacılardan M.İ.’e ait evlenme izin belgesinin kaybolması nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen manevi tazminatın ödenmesi istemiyle açılmıştır.
17.07.1953 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6145 sayılı Kanun ile “Türkiye Cumhuriyeti Posta, Telgraf ve Telefon İşletmesi” kurulmuş; 1924 tarih ve 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu’nun 10.6.1994 tarih ve 4000 sayılı Kanun’la değiştirilen 1. maddesi ile, posta ve telgraf tesis ve işletmesine ilişkin hizmetler Posta İşletmesi Genel Müdürlüğü’nce (P.İ), telekomünikasyon hizmetleri ise Türk Telekomünikasyon A.Ş. tarafından yürütülecek şekilde yeniden yapılandırılmış; 27.1.2000 tarih ve 4502 sayılı Kanun ile de “Türkiye Cumhuriyeti Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü” adını almış olup, 22.2.2000 tarih ve 23972 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Ana Statü’nün “Hukuki Bünye” başlıklı 3. maddesinin 1 numaralı bendinde, bu Ana Statü ile teşkil olunan Türkiye Cumhuriyeti Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü’nün, tüzel kişiliğe sahip, faaliyetlerinde özerk ve sorumluluğu sermayesiyle sınırlı bir Kamu İktisadi Kuruluşu olduğu belirtilmiş ve aynı maddenin 2 numaralı bendinde de, 233 sayılı KHK ve bu Ana Statü hükümleri saklı kalmak üzere özel hukuk hükümlerine tabi bulunduğuna işaret edilmiştir.
Buna göre, Posta ve Telgraf Teşkilatı, tekel kapsamında kamu hizmeti yürüten, tüzel kişiliğe sahip bir kamu kuruluşu ise de, 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve Ana Statü ile, özerk bir tarzda ve ekonomik gereklere uygun olarak kârlılık ve verimlilik ilkeleri doğrultusunda yönetilmesi amacıyla, iktisadi faaliyetleri bakımından özel hukuk hükümlerine tabi kılındığı açıktır.
Bu durumda, posta hizmetini yürüten Kuruluş ile bu hizmetten yararlananlar arasındaki hukuki ilişkinin, Kuruluşun günlük iktisadi faaliyetlerinden doğan bir özel hukuk ilişkisi niteliğini taşıdığında kuşkuya yer yoktur.
Öte yandan,2.3.1950 tarih ve 5584 sayılı Posta Kanununun yerini alan 9.5.2013 tarih ve 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanunu ile Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi kurulmuş olup, Kanun’un ‘’ Kuruluş ‘’ başlıklı 21.maddesinde;
‘’ (1) Bu Kanun ile kuruluş ve tescile ilişkin hükümleri hariç olmak üzere 6102 sayılı Kanun ve özel hukuk hükümlerine tabi Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi unvanı altında bir anonim şirket kurulmuştur.
(2) PTT’nin sermayesinin tamamı Hazineye aittir. Hazine Müsteşarlığının mülkiyet hakkı ile kâr payı hakkı saklı kalmak üzere ve kamunun pay sahipliğinden kaynaklanan bütün mali hakları Hazine Müsteşarlığında kalmak kaydıyla Hazine Müsteşarlığının PTT’deki pay sahipliğine dayanan oy, yönetim, temsil, denetim gibi hak ve yetkileri Bakanlık tarafından kullanılır. Bu hak ve yetkilerin kullanımına ilişkin her türlü mali ve hukuki sorumluluk Bakanlığa aittir.
(3) PTT, bu Kanun ve 6102 sayılı Kanunun bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerine göre Kalkınma Bakanlığının görüşü ve Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanın uygun görüşü alınarak hazırlanan esas sözleşmesinin Genel Kurul tarafından onaylanmasını müteakip yapılacak tescil ve ilan ile faaliyete geçer. Esas sözleşmede yapılacak değişikliklerde Kalkınma Bakanlığının görüşü ve Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanın uygun görüşü aranır. 6102 sayılı Kanunun ayni ve nakdî sermayesinin vaz’ına müteallik hükümleri ile 414 üncü madde hükmü PTT hakkında uygulanmaz.
(4) 16/7/1965 tarihli ve 697 sayılı Ulaştırma ve Haberleşme Hizmetlerinin Olağanüstü Hallerde ve Savaşta Ne Suretle Yürütüleceğine Dair Kanun ile millî güvenlik ve kamu düzeni gerekleri ve sıkıyönetim ve seferberlik hâllerinde posta hizmetlerinin yürütülmesine ilişkin özel kanunların hükümleri saklıdır. ‘’ hükümleri,
‘’ Faaliyet Konuları ve Nitelikleri ‘’ başlıklı 22.maddesinde;
(1) PTT; yurt içinde ve yurt dışında her türlü taşımacılık hizmetlerini de içerecek şekilde posta, koli, kargo ve lojistik hizmetleri, pul basımı ve satımı, denetlemeye ilişkin hükümleri saklı kalmak kaydıyla, 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununa tabi olmaksızın, anılan Kanun kapsamında belirtilen faaliyet konuları ile ilgili olarak bankalarla yapacağı sözleşmeler doğrultusunda bankalara destek hizmeti, parasal posta hizmeti, ödeme hizmeti sunma, adres bilgi kayıt sistemi ve elektronik sertifika hizmet sağlayıcılığı, elektronik ortam dâhil her türlü tebligat ve telgraf hizmetine ilişkin faaliyetler ile esas sözleşmesinde belirlenen diğer faaliyetleri yürütür.
(2) PTT, 2/4/1987 tarihli ve 3346 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri ile Fonların Türkiye Büyük Millet Meclisince Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun hükümlerine tabidir.
(3) PTT’nin teşkilatı, sermaye miktarı, hisseleri, hesapları ve kârın dağıtımına ilişkin esaslar esas sözleşmesinde gösterilir.
(4) PTT’nin yurt içinde ve yurt dışında şirket kurma veya kurulu bulunan şirketlere ortak olmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlar Kurulu tarafından belirlenir.
(5) PTT, uluslararası birlik ve kuruluşların çalışmalarında, işletmeci olarak posta sektörünü temsil etmeye ve protokol yapmaya yetkilidir. ‘’ hükümleri yer almakta olup,
‘’ Sorumluluk, Başvuru Hakkı ve Zamanaşımı ‘’ başlıklı 29.maddesinde de; ‘’
(1) Hizmet akdiyle görev yapan işçiler hariç diğer PTT çalışanları ve acenteleri, PTT’nin paralarına ve para hükmündeki evrak ve senetlerine ve diğer mevcutlarına karşı işledikleri suçlar ile bilanço, tutanak, rapor ve benzeri her türlü belge ve defterleri üzerinde işledikleri suçlar ve ifa ettikleri görevlerinden doğan suçlardan dolayı kamu görevlisi gibi cezalandırılır.
(2) PTT hizmetleri ile ilgili olarak herhangi bir talepte bulunmak ve PTT’nin sorumlu olduğu hâllerde dava etme hakkı o hizmetten yararlanana aittir.
(3) PTT hizmetleri ile ilgili olarak talepte bulunma ve dava açma hakkı faaliyet konusu işlemin tesisi tarihinden itibaren bir yılın sonunda zamanaşımına uğrar. Bu süre, PTT’ye başvuru ile kesilir ve yapılan inceleme ve araştırmaların sonucunun ilgililere bildirildiği tarihte kesildiği yerden yeniden başlar. Bu süre yeni bir başvuru ile tekrar kesilmez.
(4) PTT anlaşmazlık konusu olmayan posta hizmetine ait evrakı iki yıl saklamak zorundadır. Ancak mahkemeye, icra dairesine ve kanunla yetkili kılınmış mercilere başvurulduğunun tebliğ edilmesi hâlinde, anlaşmazlık konusu evrak ihtilaf sonuçlanıncaya kadar saklanır.
(5) Mahkemeye, icraya ve kanunla yetkili kılınmış mercilere başvurulması hâlinde zamanaşımı süresi hariç genel hükümler uygulanır.‘’ hükümleri yer almaktadır. Benzer düzenlemeler, olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5584 sayılı Posta Kanununun 46 – 55 inci maddelerinde de yer almaktadır.
Olayda, davacılardan M.İ.’e ait evlenme izin belgesinin Mardin İli, Kızıltepe İlçesi’ne gönderilmek üzere diğer davacı M.T. tarafından 21.01.2013 tarihinde İstanbul/Kartal PTT Müdürlüğü’ne verilmesine rağmen yerine ulaşamadığı, bu durumun öğrenilmesi sonrası Kartal PTT Müdürlüğü’ne yapılan başvuru sonrasında yapılan incelemede, söz konusu evrakın yanlışlıkla çöpe atıldığının davacılardan M.T.’ye bildirildiği; davacılardan M.İ.’in evlenme evraklarının kaybolması nedeniyle evlenemediği, evlilik ve düğün hazırlıklarının boşa gittiği, Suriye’deki iç savaş nedeniyle ülkesine tekrar dönerek evlenme izin belgesi almasının mümkün olmadığı ve bu olayda idarenin kusurlu olduğu iddiası ile manevi tazminat isteği ile davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Belirtilen yasal düzenlemeler karşısında, olayda bir idari işlem ya da eylemden doğmuş bir zarar söz konusu olmayıp, posta alıcısının uğradığı zarardan dolayı Kuruluşun tazmin yükümlülüğünün saptanmasına ilişkin bulunan davanın, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yeri görevli bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, İstanbul 10. İdare Mahkemesi’nin başvurusunun kabulü ile, İstanbul Anadolu 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 04.09.2013 gün E:2013/126 K:2013/413 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.
S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle İstanbul 10. İdare Mahkemesi’nin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, İstanbul Anadolu 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 04.09.2013 gün E:2013/126 K:2013/413 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 26.01.2015 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Başkan Serdar ÖZGÜLDÜR
| Üye Eyüp Sabri BAYDAR
Üye Mehmet Ali DURAN | Üye Ali ÇOLAK
Üye Ayhan AKARSU | Üye Nurdane TOPUZ
Üye Mehmet AKBULUT |