);

Single Blog Title

This is a single blog caption

ÖZET :İcra ve İflas Kanunu’nun değişik 67. maddesine göre itirazın iptali istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

                               T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS   NO : 2018/786

KARAR NO : 2018/757

KARAR TR: 26.11.2018

ÖZET :İcra ve İflas Kanunu’nun değişik 67. maddesine göre itirazın iptali istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

KARAR

Davacı     : A.Sig.A.Ş.

Vekili: Av. Ö.İ.K.

Davalı     : Karayolları Genel Müdürlüğü

Vekili: Av. G.Ç.Ü.

O L A Y : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde sigortalı olan 46 BF 586 plakalı aracın 2.6.2015 tarihinde davalı tarafından yol yapım çalışmalarının yürütüldüğü Kahramanmaraş Batı Çevre Yolu üzerinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle maddi hasara uğradığını, kazanın davalı Karayollarının yol kusuru nedeniyle meydana geldiğini, kaza nedeniyle sigortalıya 21.410,00-TL tazminatın 26.6.2015 tarihinde ödendiğini, bunun üzerine davalı Karayollarına kusuruna istinaden 5.352,50-TL’nin ödenmesi için ihtarname gönderildiğini, zararın ödenmemesi sonucu Adana 9. İcra Müdürlüğünün 2015/16993 Esas sayılı icra takibi başlatıldığını, davalı kurumun itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

Adana 7. Asliye Hukuk Mahkemesi: 13.3.2017 gün ve E:2016/247, K:2017/101 sayı ile, Uyuşmazlık Mahkemesi kararları ve anılan yasal düzenlemeler uyarınca, davalı idarenin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat davalarının adli yargıda çözümlenmesi gerektiğinden, Mahkemelerinin davaya bakmakla görevli olduğu, yine davacı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin trafik kazasındaki kusur durumuna göre sorumluluğu oranında davalı taraftan rücuen tazmini istenebileceğinden davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına karar vermiş, bu karara karşı davalı idare vekili tarafından istinaf isteminde bulunulmuştur.

Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi: 13.11.2017 gün ve E:2017/973, K:2017/1307 sayı ile, uyuşmazlığın, davalı idarenin bakım ve onarımından sorumlu olduğu yoldaki çalışmadan, davalının hizmet kusurundan kaynaklandığı, buna göre davanın idari yargı yerinde açılması ve görülmesi gerektiği, ilk derece mahkemesinin davayı yargı yolu yönünden (dava şartı) reddetmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı anlaşıldığından HMK’nun 353/1-a.4 maddesi uyarınca davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına karar vermiştir.

ADANA 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 19.03.2018 gün ve E:2018/114, K:2018/136 sayı ile, kaldırma ilamı doğrultusunda davanın idari yargı yerinde açılması gerektiği kanaatine ulaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 114/1-b bendinde yargı yolunun caiz olması dava şartı olarak sayıldığından ve anılan Yasa’nın 115. maddesinde Mahkemenin, dava şartı noksanlığını tespit etmesi halinde usulden reddedeceği düzenlendiğinden; davanın HMK’nun 114, 115/2. dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili bu kez idari yargı yerinde dava açmıştır.

KAHRAMANMARAŞ İDARE MAHKEMESİ: 10.10.2018 gün ve E:2018/786 sayı ile, 2918 sayılı Kanun’un 110. maddesi hükmü gereği anılan Kanundan doğan sorumluluk davalarının adli yargıda görüleceğinin hüküm altına alındığı; bu durumda, uyuşmazlığın 2918 sayılı Kanun ile davalı idareye yüklenen sorumluluktan kaynaklandığı anlaşıldığından, anılan Kanun hükmü gereğince davanın görüm ve çözümünün adli yargının görevine girdiği sonucuna varıldığından, görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, Hicabi DURSUN’un Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Süleyman Hilmi AYDIN, Aydemir TUNÇ ve Nurdane TOPUZ’un katılımlarıyla yapılan 26.11.2018 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının Mahkemece, ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacı şirkete sigortalı aracın, 2.6.2015 tarihinde Kahramanmaraş Batı Çevre Yolu üzerinde meydana gelen trafik kazası meydana geldiği nedeniyle sigortalısına 21.410,00-TL ödendiğini, meydana gelen zarardan davalı idarenin sorumlu olduğunu belirterek ödenen bedelin ve işlemiş faizin davalıdan tahsili için yapılan takibe davalı tarafından haksız itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamı istemiyle açılmıştır.

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İlamsız takip” başlıklı Üçüncü Bap, 42-49. maddelerinde takip yöntemleri gösterilmiş; değişik 58. maddesinde, takip talebinin icra dairesine yazı ile veya sözlü olarak veya elektronik ortamda yapılacağına işaret edilmiş; değişik 60. maddesine göre, takip talebi üzerine icra müdürünce ödeme emri düzenleneceği ve 62-65. maddelerde itiraza ilişkin hükümlere yer verilmiş olup, değişik 66. maddede, süresi içinde yapılan itirazın takibi durduracağı kurala bağlanmıştır.

             İtiraz nedeniyle takibin durması üzerine alacaklıya, itirazın iptali için Yasada iki yola başvurma olanağı tanınmış olup, bunlardan birincisi, 67. maddeye göre mahkemeye başvurmak, ikincisi ise 68, ek 68/a ve ek 68/b maddelerine göre tetkik merciinden itirazın kaldırılmasını istemektir.

             İncelenen uyuşmazlıkta alacaklı konumundaki davacı tarafından, değişik 67. maddeye göre mahkemeye başvurmak suretiyle itirazın iptali davası açılmıştır.

Söz konusu 67. Madde (Değişik: 18/2/1965 – 538/37 md.), “(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/15 md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.

(Değişik: 9/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.

İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.

Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır” hükümlerini taşımaktadır.

Anılan Yasanın değişik 1. maddesinin birinci fıkrasında, “Her asliye mahkemesinin yargı çevresinde yeteri kadar icra dairesi bulunur” denilmekte olup, yukarıda hükmü yazılı 67. maddede sözü edilen “mahkeme” ile, icra dairesinin bulunduğu yargı çevresi bakımından bağlı olduğu asliye mahkemesinin anlaşılması ve takip hukukuna özgü bulunan itirazın iptali davasının asliye mahkemesinde görülmesi gerektiği açıktır.

Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinde, idari dava türleri: a)İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, b)İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, c)Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak sayılmıştır.

Bu duruma göre, İcra ve İflas Kanunu’nun değişik 67. maddesine göre açılan itirazın iptali davasının görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu dolayısıyla, Kahramanmaraş İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile, Adana 7. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 19.3.2018 gün ve E:2018/114, K:2018/136 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasıgerekmiştir.

S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenleKahramanmaraş İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, Adana 7. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 19.3.2018 gün ve E:2018/114, K:2018/136 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 26.11.2018 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

      Başkan                               Üye                               Üye                              Üye

       Hicabi                              Şükrü                          Mehmet                          Birol

    DURSUN                           BOZER                         AKSU                          SONER

                                                  Üye                                Üye                              Üye

                                         Süleyman Hilmi                 Aydemir                        Nurdane

                                               AYDIN                          TUNÇ                          TOPUZ