);

Single Blog Title

This is a single blog caption

ÖZET : Genel idari yargı yerinde açılan davanın öncesinde, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nce verilmiş kesin veya kesinleşmiş bir görevsizlik kararı bulunmadığı anlaşıldığından, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde belirtilen koşulların oluşmaması nedeniyle,  aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİNE karar verilmesi gerektiği hk.

                    T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

HUKUK BÖLÜMÜ

ESAS NO       : 2015 / 558

KARAR NO : 2015 / 575

KARAR TR   : 28.09.2015

ÖZET : Genel idari yargı yerinde açılan davanın öncesinde, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nce verilmiş kesin veya kesinleşmiş bir görevsizlik kararı bulunmadığı anlaşıldığından, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde belirtilen koşulların oluşmaması nedeniyle,  aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİNE karar verilmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

K  A  R  A  R

 

Davacı            : K.T. adına Sivil Memurlar Sendikası (SİMESEN)

Vekili              : Av. İ.K.

Davalı             : Milli Savunma Bakanlığı

Vekili              : Av. Ü.K.A.

O L A Y         : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 19.09.2006 tarihinde KKK.lığı Destek Kıtaları Komutanlığı Gazino Müdürlüğü’nde göreve başladığını, daha sonra halen görev yaptığı KKK.lığı Lojistik K.lığı 11. Ana İkmal Merkezi K.lığı tabldot kısmına “aşçı” kadrosuna atandığını, müvekkilinin yardımcı hizmetler sınıfında görev yaptığını, ancak bu sınıfta kariyer bakımından ilerleme olanağının sınırlı olduğunu, oysa hem Bursa Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek lisesi mutfak bölümünden, hem de Afyon Kocatepe Üniversitesi Afyon Meslek Yüksekokulu Aşçılık Bölümü mezunu olduğunu, halen de Gazino mutfağında fiilen aşçılık görevini ifa ettiğini, bu durumda 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 36’ncı maddesi kapsamında teknik hizmetler sınıfına geçirilme şartları olarak belirlenen “teknik mesleklerden birine mensup olma” ve “meslekle ilgili görevi fiilen yapma” şartlarını taşıdığını, bu nedenle eğitimine daha uygun olan teknik hizmetler sınıfında görevine devam etmesi gerektiğini, davalı idarenin buna göre sınıfını çalıştığı kadroya (aşçı) uygun hale getirmesi gerektiğini, halen bulunduğu yardımcı hizmetler sınıfı ile geçirilmesini talep ettiği teknik hizmetler sınıfı arasında yaklaşık 400,00 TL maaş farkı bulunduğunu, aşçılık mesleğinin teknik bilgi, beceri ve tecrübe isteyen bir meslek olduğunu, YÖK’ün 12.09.2012 tarihli toplantısında alınan karara göre aşçılık önlisans programı mezunlarının “tekniker” unvanını kullanmasının uygun görüldüğünü, halen Harita Genel K.lığı TMK’sında 2 adet tekniker unvanında aşçı kadrosunun açık olduğunu, müvekkilinin kendi konusunda uzman ve eğitimini eksiksiz tamamlamış olduğunu, eğitim aldığı üniversite tarafından da üstün başarıya layık görülmüş olduğunu (üstün onur belgesi ile mezun olduğunu), bu halde iken halen görev yaptığı “aşçı” kadrosunun yardımcı hizmetler sınıfından teknik hizmetler sınıfına geçirilmesini talep ettiğini, ancak bu talebinin İkmal K.lığının 23.06.2014 tarihli yazısı ile reddedildiğini, bu işlemin Hukuka aykırı olduğunu ve bu nedenle öncelikle 1602 sayılı AYİM Kanunun 20’nci maddesinin “ … sivil memurlardır.” ibaresinin Anayasaya aykırılığı ciddi görülerek iptali için dava dosyasının Anayasa Mahkemesine gönderilmesine ve karar verilene kadar bekletici mesele yapılmasına ve 23.06.2014 gün ve MRKŞ:47350434-1230-603-14 sayılı teknik hizmetler sınıfına geçirilmeme işleminin de iptaline karar verilmesi istemi ile Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nde dava açmıştır.

Askeri Yüksek İdare Mahkemesi İkinci Daire’si: 18.02.2015 gün ve 2015/390 GENSEK, 2015/294 Esas, 2015/285 Karar sayılı kararı ile aynen: “…KKK.lığı Lojistik Kliği 1 Vinci Ana ikmal Merkezi Kliği tabldot kısmında yardımcı hizmetler sınıfında “aşçı” kadrosunda sivil memur olarak görev yapan davacının asker kişi olduğu, ancak davacının Bursa Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek lisesi mutfak bölümünden ve Afyon Kocatepe Üniversitesi Afyon Meslek Yüksekokulu Aşçılık Bölümü mezun olmasına ve YÖK’ün kararına göre anılan bölümden mezun olması sebebiyle “tekniker” unvanı bulunmasına rağmen bu öğrenim durumu dikkate alınmaksızın yardımcı hizmetler sınıfında “aşçı” kadrosunda memuriyete alındığı, oysa öğrenim durumu ve fiilen yaptığı iş dolayısıyla 657 sayılı yasanın 36’ncı maddesinde düzenlenen “teknik hizmetler sınıfı” için belirtilen şartları taşıdığını öne sürerek, memuriyete giriş tarihi itibariyle teknik hizmetler sınıfına geçirilmemesi işlemini dava konusu yaptığı, bu haliyle “aşçı” kadrosunda görev yapan davacının, yardımcı hizmetler sınıfından teknik hizmetler sınıfına geçirilmemesi işleminin, bir kamu kurum veya kuruluşunda “aşçı” olarak görev yapan ve davacı gibi meslek lisesi ve meslek yüksek okulunun aşçılık bölümünden mezun olanların teknik hizmetler sınıfına geçirilmemesi işleminden herhangi bir farkı bulunmadığı, işlemin yargısal denetimde askerlik mesleğinin gereklerini yakından bilmenin önem taşımadığı gibi, “aşçı” kadrosunun yardımcı hizmetler sınıfında ya da teknik hizmetler sınıfında yer almasının askeri ihtiyaçlarla da bir ilgisinin bulunmadığı, bu uyuşmazlığın 657 sayılı yasanın 36’ncı maddesinde kapsamında çözüme kavuşturulacak bir işlem olduğu, dolayısıyla davacı hakkında tesis edilen işlem ve onun çözümünde varılacak sonuç ile, aynı durumdaki sivil kişi hakkında aynı işlemden doğan dava ve onun çözümünde varılacak sonucun farklı olmadığı, dolayısıyla tesis edilen işlemin Askeri hizmete ilişkin olmadığı, Anayasanın 157 ve 1602 sayılı Kanunun 20’nci maddeleri uyarınca “asker kişiyi ilgilendirme” ve “askeri hizmete ilişkin bulunma” koşullarının birlikte gerçekleşmediği, bu nedenle davanın görüm ve çözüm yerinin AYİM değil Genel İdari Yargı yeri olduğu” şeklindeki gerekçesi ile davanın görev yönünden reddine karar vermiş, davalı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuş, karar düzeltme talebi hakkında bir karar verilmediği, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin 01.07.2015 gün ve 2015/1470/İd.Ks. sayılı yazısından anlaşılmıştır.

Davacı vekili tarafından aynı istemlerle bu kez idari yargı yerinde dava açılmıştır.

Ankara 15.İdare Mahkemesi: 29.04.2015 gün ve 2015/913 Esas sayılı kararı ile; “Sivil memur olarak görev yapan davacının 1602 sayılı Kanunun 20. maddesinde sayılan asker kişilerden olduğu ve bu nedenle dava konusu işlemin asker kişiyi ilgilendirdiği tartışmasız olup; davacının teknik hizmetler sınıfında bir kadroya atanmak isteminin reddine ilişkin işlemin askeri hizmete ilişkin olduğunun kabul edilmesi, başka bir anlatımla anılan işlemin davacının yaptığı hizmetten bağımsız olmaması nedeniyle, 1602 sayılı Kanuna göre asker kişi sayılan sivil memurun kadrosunun değiştirilmesi talebinden doğan davada “askeri hizmete ilişkin bulunma” koşulunun da gerçekleşmiş bulunması karşısında; dava konusu uyuşmazlığın çözümlenmesi Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin görevine girmektedir./Danıştay 5.Dairesi’nin 25.11.2014 tarih ve E:2014/4835 K:2014/8406 sayılı kararı da bu yöndedir.” şeklindeki gerekçesi ile uyuşmazlığın görüm ve çözümünün askeri idari yargının görev alanına girdiğini belirterek, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 19.maddesi hükümleri uyarınca görevli yargı merciinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesine, dosya incelemesinin Uyuşmazlık Mahkemesi’nce karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vererek dosya Mahkememize gönderilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf Ziyaattin CENİK, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN, Mehmet AKBULUT ve Yüksel DOĞAN’ın katılımlarıyla yapılan 28.09.2015 günlü toplantısında: Raportör-Hakim Birgül YİĞİT’in, başvurunun reddi yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 19. maddesinde “Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler.

(Değişik ikinci fıkra: 23/7/2008 – 5791/9 md.) Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir.” hükme bağlanmış, aynı Yasanın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmiştir.

Dosya kapsamında yapılan incelemede; Askeri Yüksek İdare Mahkemesi İkinci Daire’sinin 18.02.2015 gün ve 2015/390 Gensek, 2015/294 Esas, 2015/285 Karar sayılı kararı ile davanın görev yönünden reddine karar verildiği, davalı vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulduğu, ancak dosya kapsamında, karar düzeltme talebi hakkında verilen bir kararın olmadığı anlaşılmakla; bu husus Mahkememizin 29.06.2015 gün, 2015/558 Esas sayılı müzekkeresi ile Mahkemesinden sorulmuş olup, verilen 01.07.2015 tarih 2015/1470/İd.Ks. Gensek sayılı cevabi yazıda; bahse konu karar düzeltme talebi hakkında henüz karar verilmediğinin bildirildiği görülmüştür.

Olayda, Ankara 15.İdare Mahkemesi’nce, görevli merciin belirlenmesi için 2247 sayılı Yasanın 19.maddesi kapsamında Mahkememize başvurulmuş olmasına karşın, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2.Daire’sinin görevsizlik kararı hakkında, 1602 sayılı Yasa’nın 45.maddesinde öngörülen yasal yargı yolları henüz tüketilmemiş olup incelemesi devam ettiğinden, 2247 sayılı Yasanın 19. maddesinde öngörülen “kesin ve kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine” koşulu geçekleşmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasanın 19. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan Ankara 15.İdare Mahkemesi’nce yapılan başvurunun, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca reddine karar verilmesinin gerekmiştir.

S O N U Ç : 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan Ankara 15.İdare Mahkemesi’nce yapılan BAŞVURUNUN, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 28.09.2015 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

 

 

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

Üye

Yusuf Ziyaattin

CENİK

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

 

 

 

 

Üye

Yüksel

DOĞAN