);

Single Blog Title

This is a single blog caption

KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZ IÇIN TAKDIR EDILEN BEDELE ITIRAZ EDILEREK AÇILAN BEDELIN ARTTIRILMASI DAVASI KAMULAŞTIRMA KANUNU (2942) Madde 14

Hukuk Bölümü         2001/8 E.  ,  2001/13 K.

  • KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZ IÇIN TAKDIR EDILEN BEDELE ITIRAZ EDILEREK AÇILAN BEDELIN ARTTIRILMASI DAVASI
  • KAMULAŞTIRMA KANUNU (2942) Madde 14

“İçtihat Metni”Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           :İ.T. Mirasçıları

Vekili              :Av. A.Y.Y.

Davalı            :Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Vekili              :Av. A.T., Av. A.K.K.

OLAY             :Davacıların murisine ait bina ve ağaçların, Altındağ- Siteler Mahallesinde açılması öngörülen imar yolu üzerinde kaldığı nedeniyle ve Altındağ Belediye Başkanlığının 16.4.1997 günlü yazısında, yol güzergahı ile ilgili olarak İmar Islah Planları ile konut parseli olarak ayrılan parsellerin ihtiyaç ve talepler dikkate alınarak sanayi parseline dönüştürülmüş olması nedeniyle tüm yapıların enkaz vasfında olduğunun ve yolun açılması için üzerinde bulunan bütün yapıların enkaz bedeli üzerinden kamulaştırılması gerektiğinin bildirildiğinden bahisle, Ankara Büyükşehir Belediye Encümenince, 17.7.1997 gün ve 2806 sayı ile, İlçe Kıymet Takdir Komisyonu tarafından bina kıymetinin %10’u olarak saptanan 309.486.000.-TL. enkaz bedeli üzerinden kamulaştırılmasına karar verilmiş; ağaçlar için takdir edilen bedel de ilâve edilmek suretiyle 319.486.000.-TL. kamulaştırma bedeli, muris adına ulusal bankalardan birinde bloke edilmiştir.

Davacılar vekilince, Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 1997/748 D.İş sayılı dosyasında yapılan tespite göre kamulaştırma bedelinin rayiç değerinin çok altında olduğu ileri sürülerek, 5.600.000.000.-TL. bedel farkı kadar arttırılması ve davalıdan yasal faiziyle birlikte tahsiline hükmedilmesi istemiyle, 22.9.1997 gününde adli yargı yerinde dava açılmıştır.

ANKARA 15. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’nce; 11.2.1998 gün ve E:1997/610, K:1998/49 sayı ile,  resen seçilen bilirkişilerce mahallinde yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporu benimsenmek suretiyle, dava kısmen kabul edilmiş ve 5.536.039.714.-TL. kamulaştırma bedel farkının, dava tarihinden 1.1.1998 tarihine kadar %30 ve 1.1.1998 tarihinden itibaren ise %50 yasal faiziyle birlikte davalı idareden alınıp davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiştir.

Bu karar, davalı idarece temyiz edilmiştir.

YARGITAY 5. HUKUK DAİRESİ’nce; 18.10.1999 gün ve E:1999/14869, K:1999/15831 sayı ile, “Davalı idarece 17.7.1997 tarihli belediye encümen kararına dayanılarak dava konusu yapıya enkaz bedeli takdir edilmiştir. Davacı tarafça kendilerine enkaz bedeli değil bina bedelinin ödenmesi gerektiği öne sürüldüğüne ve encümen kararına karşı çıkıldığına göre idarenin enkaz bedeli takdiri de idari bir işlem olan encümen kararına ilişkin olduğundan bina bedelini kapsayan uyuşmazlığın inceleme yeri idari yargıdır.

Bina bedeline ilişkin uyuşmazlık yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi gerekirken bina hususunda işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle anılan mahkeme kararı bozulmuştur.

ANKARA 15. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 26.1.2000 gün ve E:1999/752, K:2000/14 sayı ile, Yargıtay bozma kararına uymak suretiyle, enkaz bedelinin takdir edildiği encümen kararının idari nitelikte olması nedeniyle davanın idari yargı yerinde çözümlenmesinin gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

Davacılar  vekili, kamulaştırma bedeli farkı 5.537.000.000.-TL. alacağın, binanın yıkım tarihinden itibaren Devlet borçları için öngörülen en yüksek faiziyle birlikte davalı idareden tahsiline hükmedilmesi istemiyle, 10.4.2000 gününde idari yargı yerinde dava açmıştır.

ANKARA 5. İDARE MAHKEMESİ; 31.10.2000 gün ve E:2000/395, K:2000/919 sayı ile, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 14. maddesi  uyarınca, kamulaştırmada takdir edilen bedele ilişkin davanın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ali HÜNER’ in Başkanlığında, Üyeler: Mahir Ersin GERMEÇ, Dr. Mustafa KILIÇOĞLU, Bekir AKSOYLU, Mustafa BİRDEN, Ertuğrul TAKA ve Dr. Serdar ÖZGÜLDÜR’ ün katılımlarıyla yapılan 16.4.2001 günlü toplantısında, Raportör- Hakim İsa YEĞENOĞLU’ nun davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Danıştay Savcısı Emin Celalettin ÖZKAN’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

USULE İLİŞKİN İNCELEME:

Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, adli ve idari yargı yerleri arasında anılan Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu ve idari yargı dosyasının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak, davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık görülmemiş, esas inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.

ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

Dava, kamulaştırılan taşınmazın bedelinin arttırılması isteminden ibarettir.

Anayasa’nın 46. maddesinde, kamulaştırma bedelinin hesaplanma tarz ve usullerinin kanunla belirleneceğine işaret edilmiş; kamulaştırma bedelinin, nakden ve peşin olarak ödeneceği kuralına yer verilmiştir.

2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nda, 10. maddeye göre teşkil olunan kıymet takdiri komisyonlarınca, 11. maddesinde belirtilen objektif esaslar dikkate alınarak kamulaştırma bedelinin takdir edileceği belirtilmiş ve 14. madde ile de, kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda; takdir olunan bedel ile maddi hatalara karşı ise adli yargıda dava açılacağına işaret edilmek suretiyle, görev konusu açık bir şekilde düzenlenmiştir.

Olayda, idarece kamulaştırma kararı alındığı ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nda öngörülen yöntem izlenmek suretiyle işlemlerin tamamlandığı anlaşılmaktadır.

Bedel takdiri de, esasen kamulaştırma işlemi gibi, kamu gücüne dayalı , re’sen ve tek yanlı olması nedeniyle idari işlem niteliğini taşımakta ise de; yasakoyucu, karma bir düzenlemeyi benimsemiş olup, bedele ilişkin davalarda adli yargıyı görevli kılmıştır.

Şu halde, kamulaştırma işlemi sonucunda davacı adına bankada bloke edilen bedele itiraz edildiğine göre, 2942 sayılı Yasa’nın 14. maddesinin görevli yargı yerine işaret eden açık düzenlemesi karşısında, kamulaştırma bedelinin Yasa’nın 11. maddesindeki esaslara uygunluğunun yargısal denetiminin adli yargı yerince yapılacağında kuşkuya yer bulunmamaktadır.

Belirtilen durum karşısında, olayda kamulaştırma işleminin iptaline yönelik bir dava açılmayıp, yapılan kamulaştırmada gerek takdir edilen gerekse bankada bloke edilen bedele itiraz edilerek açılan kamulaştırma değerinin arttırılması davasının görüm ve çözümü, 2942 sayılı Yasa’nın 14. maddesine göre adli yargı yerinin görevine girmektedir.

Açıklanan nedenlerle, Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

SONUÇ         :Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 26.1.2000 gün ve E:1999/752, K:2000/14 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 16.4.2001 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ İLE karar verildi.