);

Single Blog Title

This is a single blog caption

KAMU KURULUŞUNDAKİ İŞÇİNİN, TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNİN UYGULANMASINDAN DOLAYI KURUMU İLE ARASINDAKİ DAVA 2709 S. 1982 ANAYASASI [ Madde 128 ] 657 S. DEVLET MEMURLARI KANUNU [ Madde 4 ] 5521 S. İŞ MAHKEMELERİ KANUNU [ Madde 1 ]

Hukuk Bölümü 2005/25 E., 2005/43 K.

 

  • KAMU KURULUŞUNDAKİ İŞÇİNİN, TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNİN UYGULANMASINDAN DOLAYI KURUMU İLE ARASINDAKİ DAVA
  • 2709 S. 1982 ANAYASASI [ Madde 128 ]
  • 657 S. DEVLET MEMURLARI KANUNU [ Madde 4 ]
  • 5521 S. İŞ MAHKEMELERİ KANUNU [ Madde 1 ]

 

“İçtihat Metni”

OLAY : DSİ Adana VI. Bölge Müdürlüğü, ASO Sulamaları İşletme ve Bakım Şube Müdürlüğünde işçi statüsünde çalışan davacı, 10. Dönem Toplu İş Sözleşmesinin 58. maddesine dayanılarak 26.6.2004 günlü Genel Müdürlük onayı ile aynı Bölge Müdürlüğüne bağlı Antakya 63. Şube Müdürlüğü emrine nakledilmiştir.

Davacı vekili, Toplu İş Sözleşmesi ile İş Kanunu’na aykırı olarak müvekkilinin yazılı rızası olmaksızın Antakya 63. Şube Müdürlüğüne naklinin iptali ve eski işyerine iadesine karar verilmesi istemiyle, 22.9.2004 gününde adli yargı yerinde dava açmıştır.

ADANA 1. İŞ MAHKEMESİ; 2.11.2004 gün ve E:2004/1296, K:2004/1664 sayı ile, dava dilekçesinden, davacının iş akdinin işveren veya işçi tarafından feshedilmediğinin anlaşıldığı, bu sebeple davacının feshin geçersizliğini ileri sürerek 4857 sayılı Yasa’nın 21. maddesi gereğince açtığı bir işe iade davasının da söz konusu olmadığı, açılan davanın kamu kurumu niteliğindeki davalı işveren tarafından başka bir İle tayinine ilişkin idari tasarrufa bağlı idari nitelikteki işlemin iptaline yönelik olduğundan 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu hükümleri içerisinde bulunmadığı, idarenin idari bir tasarrufu niteliğindeki işçi tayininin iptaline ilişkin bu davanın İdare Mahkemesinin görevi içine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

Davacı vekili, aynı istekle, 18.11.2004 gününde bu kez idari yargı yerinde dava açmıştır.

ADANA 1. İDARE MAHKEMESİ; 24.11.2004 gün ve E:2004/1726, K:2004/1388 sayı ile, kamu kurumlarının daimi işçi kadrolarına ilgili kurumların yapacağı atamalara yönelik işlemlerin tek yanlı ve etkili yönetsel işlemler olduğu ve atama sonrası hizmet akdi imzalanıncaya kadar çıkacak uyuşmazlıkların yönetsel yargı yerlerince çözümleneceği genel kabul görmüş olmakla birlikte, sözleşme bağıtlandıktan sonra hizmet sözleşmesi ve Toplu İş Sözleşmesi ile işveren sıfatıyla kendisine tanınan yönetim hakkının bir gereği olarak bu sözleşmelerin konusu işin esaslı unsurlarını ( örneğin işyerini ) değiştirmeye yönelik tasarruflarının doğurduğu uyuşmazlıkların ise, hizmet akdinin özel hukuk sözleşmesi niteliği gereği ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca adli yargı yerlerinde görülmesi ve çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Tülay TUĞCU ‘nun Başkanlığında, Üyeler: M. Lütfü ÜÇKARDEŞLER, Coşkun ÖZTÜRK, Serap AKSOYLU, Z. Nurhan YÜCEL, Abdullah ARSLAN ve H. Hasan MUTLU’nun katılımlarıyla yapılan 16.5.2005 günlü toplantısında,

I-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre adli ve idari yargı yerleri arasında anılan Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu idari yargı dosyasının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacının istemi üzerine sona görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim İsa YEĞENOĞLU’nun davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Danıştay Savcısı Nevzat ÖZGÜR’ün davada adli yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

KARAR : Dava, DSİ ‘ye ait Adana İli’ndeki işyerinde işçi statüsünde çalışan davacının isteği dışında Antakya’daki işyerine naklinin iptali ile eski işyerine iadesi istemiyle açılmıştır.

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün, yasa ile kurulmuş, merkezi idareye bağlı, tüzel kişiliğe sahip ve katma bütçeli bir kamu kuruluşu olduğu çekişmesizdir.

Anayasa’nın 128. maddesinde “Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür.

Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir.” hükümlerine yer verilmiş; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “İstihdam Şekilleri” başlıklı 4. maddesinde,”Kamu hizmetleri; memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürülür.” denilmiş ve ilk üç istihdam şekli tanımlandıktan sonra, bunların dışında kalan kişiler olarak belirtilen işçiler hakkında 657 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanmayacağına işaret edilmek suretiyle, kamu kurum ve kuruluşlarında statü hukuku dışında kalan istihdam şekli de benimsenmiş olup, kamuda çalışan işçiler hakkında özel bir yasal düzenleme de öngörülmemiş bulunduğundan bunların iş hukukuna tabi olduklarında kuşkuya yer yoktur.

Olayda, davacının DSİ’nin Adana İli’ndeki işyerinde çalışan işçi olduğu, DSİ Genel Müdürlüğü ve bağlı işyerleri için TÜRK- İŞ üyesi TES-İŞ ( Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri ) Sendikası ile KAMU-İŞ ( Kamu İşletmeleri İşverenleri ) Sendikası arasında yürürlük süresi 1.3.2003/28.2.2005 olmak üzere bağıtlanan 10. Dönem İşletme Toplu İş Sözleşmesinin “İş ve İşyeri Değişikliği ” başlıklı 58. maddesine göre, belediye hudutları dışındaki işyerlerine daimi olarak nakledilmesinin işçinin yazılı rızasına bağlı olduğu halde, sözkonusu yazılı rızası alınmaksızın Antakya İli’ndeki işyerine nakledilmesi üzerine, görev uyuşmazlığına konu edilen davayı açtığı anlaşılmaktadır.

Bu duruma göre, davalı İdare ile davacı arasındaki hukuki ilişki İş Kanunu’na tabi hizmet sözleşmesine dayalı olarak kurulmuş bir iş hukuku ilişkisi niteliğini taşıdığından, davacının Toplu İş Sözleşmesi hükümlerine aykırı olarak işyerinin değiştirilmesine ilişkin dava konusu işlemin, idarenin yetkili organı tarafından işveren sıfatıyla tesis edilmiş bir özel hukuk işlemi olduğu açıktır.

Aksine bir düşünce, işverenin salt bir kamu kuruluşu olması nedeniyle, statü hukukuna tabi olmayan personeli hakkındaki tüm yazılı irade beyanlarının idari işlem niteliğinde görülerek, özel hukuk alanına dahil bulunan uyuşmazlıkların da idari yargı denetimine tabi kılınması sonucunu doğurur.

Belirtilen tüm bu hususlara göre ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesi ile, İş Kanunu’na göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanunu’na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesiyle İş Mahkemelerinin görevli kılınmış olması karşısında, işçi olan davacı ile işvereni arasında iş akdinden ( Toplu İş Sözleşmesinden ) doğan davanın görüm ve çözümünde adli yargı yeri görevli bulunmaktadır.

Açıklanan nedenlerle, İş Mahkemesi’nce verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Adana 1. İş Mahkemesi’nin 2.11.2004 gün ve E:2004/1296, K: 2004/1664 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 16.5.2005 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.