);

Single Blog Title

This is a single blog caption

EMNİYETİ SUİSTİMAL ASKERİ MAHKEMEDE YARGILANMAYI GEREKTİREN İLGİNİN KESİLMESİ ASKERİN SÖZLEŞMESİNİN FESHEDİLMESİ HIRSIZLIK 353 S. ASKERİ MAHKEMELER KURULUŞU VE YARGILAMA USULÜ K… [ Madde 9 ] 353 S. ASKERİ MAHKEMELER KURULUŞU VE YARGILAMA USULÜ K… [ Madde 17 ] 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 491 ] 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK… [ Madde 14 ]

Ceza Bölümü 2000/26 E., 2000/26 K.

 

  • EMNİYETİ SUİSTİMAL
  • ASKERİ MAHKEMEDE YARGILANMAYI GEREKTİREN İLGİNİN KESİLMESİ
  • ASKERİN SÖZLEŞMESİNİN FESHEDİLMESİ
  • HIRSIZLIK
  • 353 S. ASKERİ MAHKEMELER KURULUŞU VE YARGILAMA USULÜ K… [ Madde 9 ]
  • 353 S. ASKERİ MAHKEMELER KURULUŞU VE YARGILAMA USULÜ K… [ Madde 17 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 491 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK… [ Madde 14 ]

 

“İçtihat Metni”

OLAY : Van 21. Jandarma Sınır Tümeni Özel Harekat Grup Komutanlığı emrinde görevli sanık Uzm.Çvş. İlker Öztürkten ile aynı Komutanlık emrinde görevli, yakınan Uzm. J.Çvş. Kerim Işık’ın, 25.10.1997 günü, yakınana ait otomobil ile Van İlinde dolaştıkları sırada, yakınanın sigara almak için araçtan indiği, döndüğünde ise otomobilin bıraktığı yerde olmadığını görünce arkadaşı olan sanığın daha sonra aracı getireceği düşüncesi ile evine gittiği, 10.11.1997 günü Adana İlinde aracın terk edilmiş olarak bulunduğu, böylece, sanığın, karşılıklı nezaket icaplarından ileri gelen itimadı suistimal neticesi olarak sıyanetine terk ve tevdi olunmuş otomobili çaldığı ve yakınana ait kredi kartlarından para çektiği ileri sürülerek eylemine uyan Türk Ceza Kanunu’nun 491/3. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 3.12.1997 gün ve E: 1997/1445, K: 1997/403 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

VAN SULH CEZA MAHKEMESİ: 2.3.1999 gün ve E: 1997/679, K: 1999/168 sayıyla; suç günü, asker kişi olan sanığın, asker kişiye karşı işlemiş olduğu suçu nedeniyle açılan kamu davasında, yargılama sırasında sanığın uzman erbaş sözleşmesinin feshedilmesiyle askerlikle ilişiğinin kesilmesi, sonuca etkili olmayacağından yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Jandarma Asayiş Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

JANDARMA ASAYİŞ KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 3.12.1999 gün ve E: 1999/1057, K: 1999/689 sayıyla; sanığın 27.6.1998 tarihinde sözleşmesinin feshedildiği, yüklenen suçun askeri bir suç olmadığı, askeri bir suça da bağlı bulunmadığı, askeri savcılıkça bir kamu davası da açılmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, Jandarma Asayiş Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nce, Mahkememize gönderilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ali HÜNER’in Başkanlığında, Üyeler; Hasan GERÇEKER, Refik DİZDAROĞLU, Keskin KAYLAN, Necmettin ÖZKAN, Recep SÖZEN, Tamer KORKMAZ’ın katılımlarıyla yapılan 3.7.2000 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı İrfan YILMAZLAR’ın, davanın çözümünün adli yargının görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

USULE İLİŞKİN İNCELEME:

Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa’nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.

ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu’nun “Askeri Mahkemelerin Görevleri” başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan “Genel Görev” başlıklı 9. maddesinde; “Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler” denilmektedir.

“Askeri suç” ise, öğretide ve uygulamada;

a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu’nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu’nda, kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,

c) Türk Ceza Kanunu’na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.

Aynı Yasa’nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesinde; “askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer” denilmektedir. Ancak, Anayasa Mahkemesi’nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E: 1996/74, K: 1998/45 sayılı kararı ile maddenin ikinci tümcesinde yer alan “… ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması…” sözcükleri iptal edilmiştir.

Bu duruma göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle birlikte sanığa yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır.

Somut olayda, asker kişi sanık hakkında, asker kişiye karşı işlendiği ileri sürülen “hırsızlık” suçu nedeniyle Türk Ceza Kanunu’nun 491/3. madde ve fıkrası uyarınca cezalandırılması istemiyle, kamu davası açıldığı, yargılama sırasında sanığın uzman erbaş sözleşmesinin feshedildiği, dosya içindeki bilgilerden anlaşılmaktadır. Adli yargı yerinin görevsizlik kararı gerekçesinde asker kişi sanığın, asker kişiye karşı işlediği ileri sürülen suç nedeniyle yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesine yer verilmiş ise de; 353 sayılı Yasa’nın 17. maddesi hükmü uyarınca ve aynı maddenin ikinci tümcesinde yer alan “… ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması…” sözcüklerinin iptali karşısında, yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması ve askeri mahkemede yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmiş olması nedeniyle davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Van Sulh Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

SONUÇ : Anlaşmazlığın niteliğine göre, davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Van Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2.3.1999 günlü E: 1997/679, K: 1999/168 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 3.7.2000 günü KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ ile karar verildi.