);

Single Blog Title

This is a single blog caption

ASKERİ SUÇ SAHTE RAPOR VERMEK SUÇ TASNİİ 353 S. ASKERİ MAHKEMELER KURULUŞU VE YARGILAMA USULÜ K… [ Madde 9 ] 353 S. ASKERİ MAHKEMELER KURULUŞU VE YARGILAMA USULÜ K… [ Madde 17 ] 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 245 ] 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 283 ] 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 354 ] 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 80 ] 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK… [ Madde 14 ]

Ceza Bölümü 2001/128 E., 2001/127 K.

 

  • ASKERİ SUÇ
  • SAHTE RAPOR VERMEK
  • SUÇ TASNİİ
  • 353 S. ASKERİ MAHKEMELER KURULUŞU VE YARGILAMA USULÜ K… [ Madde 9 ]
  • 353 S. ASKERİ MAHKEMELER KURULUŞU VE YARGILAMA USULÜ K… [ Madde 17 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 245 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 283 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 354 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 80 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK… [ Madde 14 ]

 

“İçtihat Metni”

OLAY : Yüksekova Güvenli Karakol Komutanı olarak görevli sanık J.

Ütğm. Hüseyin Özen’in 28.8.1999 günü saat 22:30 sıralarında, aldığı bir ihbar sonucu, emrindeki personel ile birlikte Güvenli Köyüne giderek, Zahir Baran’ın evinde arama yaptığı, bu sırada evde bulunan insanları dövdüğü ve dövdürttüğü, gözetim altına aldırdığı, Fuat ve Cevdet Altekin adlı kişileri de döverek, müteselsilen efrada sui muamele suçunu işlediği, dövdüğü kişilerin J.Erler Yaşar Demir ve Derviş Taş’a mukavemet ettikleri ve cebir kullandıkları, erlerin de bu mukavemeti bertaraf etmek için bu kişileri dövdükleri izlenimini yaratmak amacıyla, 1. Dağ ve Komd.Tb. Komutanlığı emrinde görevli sanık Tbp. Atğm. Hacı Ali Genç ile anlaştığı ve bu sanığın da 29.8.1999 günlü J.Erlerin cebire maruz kaldıklarına dair sahte rapor tanzim ettiği, böylece, sahte rapor vermek suçunu işlediği, sanık Hüseyin’in de bu raporu soruşturma dosyasına koyarak, sahte raporu kullanmak suçunu işlediği, yine 29.8.1999 günü, Zahir Baran’ın evine gizlice dörtyüz adet bixi mt. mermisi koydurup, daha sonra evde arama yaptırarak önceden gizlediği mermileri buldurttuğu, böylece, suç tasnii suçunu işlediği ileri sürülerek, sanık Hüseyin Özen’in eylemine uyan aynı Ceza Kanunu’nun 245, 283/1, 354/1 ve 80., sanık Hacı Ali Genç’in eylemine uyan aynı Kanun’un 354/1. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle Jandarma Asayiş Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 15.2.2000 gün ve E: 2000/394, K: 2000/81 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

JANDARMA ASAYİŞ KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 23.6.2000 gün ve E: 2000/496, K: 2000/339 sayıyla, yüklenen suçların askeri suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması, sanık Hüseyin Özen’in emekliye ayrılması ve sanık Hacı Ali Genç’in terhis edilmesiyle, askeri mahkemede yargılanmalarını gerektiren ilginin de kesildiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Yüksekova Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

YÜKSEKOVA ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 12.10.2000 gün ve E: 2000/403, K: 2000/459 sayıyla; asker kişi sanıkların, askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri ileri sürülen suçlar nedeniyle askeri yargı yerinde yargılanmaları gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine dava dosyası, Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ali HÜNER’in Başkanlığında, Üyeler; Cengiz ERDOĞAN, Refik DİZDAROĞLU, Keskin KAYLAN, Necmettin ÖZKAN, Recep SÖZEN, Ahmet ALKIŞ’ın katılımlarıyla yapılan 12.11.2001 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Yavuz Sezai KARAA’nın, davanın çözümünün adli yargının görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

USULE İLİŞKİN İNCELEME:

Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa’nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.

ESASA İLİŞKİN İNCELEME: 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu’nun “Askeri Mahkemelerin Görevleri” başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan “Genel Görev” başlıklı 9. maddesinde; “Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler” denilmektedir.

“Askeri suç” ise, öğretide ve uygulamada;

a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu’nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu’nda, kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,

c) Türk Ceza Kanunu’na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.

Aynı Yasa’nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesinde; “askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer” denilmektedir.

Ancak, Anayasa Mahkemesi’nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E: 1996/74, K: 1998/45 sayılı kararı ile maddenin ikinci tümcesinde yer alan “… ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması…” sözcükleri iptal edilmiştir.

Bu duruma göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle birlikte sanığa yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır.

Somut olayda, görevsizlik kararı veren adli yargı yerince, asker kişi sanıklara yüklenen eylemin, askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işlendiği gerekçesine yer verilmiş ise de; yargılama sırasında sanıkların terhis edildikleri dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.

Yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması ve askeri mahkemede yargılanmalarını gerektiren ilginin de kesilmiş olması nedeniyle, 353 sayılı Yasa’nın 4191 sayılı Yasa ile değişik 17. maddesi hükmü uyarınca, sanıkların askeri mahkemede yargılanmalarını gerektiren ilginin kesilmiş olması nedeniyle davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Yüksekova Asliye Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

SONUÇ : Anlaşmazlığın niteliğine göre, davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Yüksekova Asliye Ceza Mahkemesi’nin 12.10.2000 günlü, E: 2000/403, K: 2000/459 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 12.11.2001 günü KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ ile karar verildi.