);

Single Blog Title

This is a single blog caption

Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Cezai Uygulama

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2018/4542 E.  ,  2018/7864 K.

  • 5510 sayılı Kanundan kaynaklı uygulama işleminde adli yargının, düzenleyici işlemde idari yargının görevli olduğu

“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/4542
Karar No : 2018/7864

Davacı :
Vekili :
Osmaniye Mah. Şirin Sk. Kadıoğlu Apt. No:36/2 Bakırköy/İSTANBUL
Davalılar : 1-
Willy Brandt Sokak No:9 06690 Çankaya/ANKARA
Davalı : 2- Başkanlığı

Davanın Özeti : Davacı tarafından; Başkanlığı İstanbul İl Müdürlüğünün 10.07.2018 tarih ve 40815654-030.03.-E.7587421 sayılı işlemi ile davacı adına 892.599,96 TL borç çıkarılmasına ilişkin işlemin dayanağı olan davalı Başkanlığı ile Türk Eczacılar Birliği arasında 01.04.2016 tarihinde imzalanan Kapsamındaki Kişilerin Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine ilişkin 2016 yılı Protokolünün 5.3.10. maddesinde yer alan “eczane çalışanları” ve “10 (on) katı tutarındaki cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır” ibarelerinin; usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
Danıştay Tetkik Hakimi : Dr. Murat ŞAŞI
Düşüncesi : 2577 sayılı Kanun’un 5. maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesinin aynı Kanunun 15. maddesi uyarınca reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesince tetkik hâkiminin açıklamaları dinlendikten sonra dosya incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; Kumbay Eczanesi mesul müdürü olan davacıya yersiz ödemeden kaynaklı 892.599,96 TL borç çıkarılmasına ilişkin İstanbul İl Müdürlüğünün 10.07.2018 tarih ve 40815654-030.03. E.7587421 sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan Başkanlığı ile Türk Eczacılar Birliği arasında 01.04.2016 tarihinde imzalanan Kapsamındaki Kişilerin Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine ilişkin 2016 yılı Protokolünün 5.3.10. maddesinde yer alan “eczane çalışanları” ve “10 (on) katı tutarındaki cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır” ibarelerinin iptali istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 5. maddesinde, her bir idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı, ancak aralarında maddi ya da hukuki yönden bağlılık ya da sebep sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçeyle dava açılabileceği, aynı Kanunun 15. maddesinin 1/d bendinde ise, 5. maddeye uygun olmayan dava dilekçesinin otuz gün içinde yeniden dava açılmak üzere reddedileceği hükmüne yer verilmiştir.
2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 24. maddesinde ise, kamu kurum ve kuruluşlarınca çıkarılan ve ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlerin iptali istemiyle açılacak davalarda, ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’ın görevli olduğu kurala bağlanmıştır.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun ”Uyuşmazlıkların çözüm yeri” başlıklı 101. maddesinde de, ”Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür.” kuralına yer verilmiştir.
Yukarıda aktarılan Kanun maddelerine göre, 5510 sayılı Kanunun veya bu Kanuna dayanılarak çıkarılan düzenleyici işlemlerin uygulanması sonucunda tesis edilen bireysel işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların görüm ve çözümünde iş mahkemesinin görevli olduğu; sözü edilen Kanunun uygulanmasını göstermek için çıkarılan düzenleyici işlemlere karşı açılan davaların ise, ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’da görüleceği hususunda duraksama bulunmamaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; Kumbay Eczanesi’nin sahibi ve mesul müdürü olan davacıya İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün tarih ve 40815654-030.03.-E.7587421 sayılı işlemi ile yersiz ödeme kapsamında 892.599,96 TL borç çıkarılmıştır. Davacı tarafından, davalı idarenin anılan işlemi ile bu işleme dayanak gösterilen düzenleyici işlem birlikte dava edilmiştir.
Bu durumda uyuşmazlığın, yersiz ödeme kapsamında borç çıkarılmasına ilişkin işlemin iptali isteminden kaynaklanan kısmının, 5510 sayılı Kanunun 101. maddesi uyarınca iş mahkemesinde; Kapsamındaki Kişilerin Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine ilişkin 2016 yılı Protokolün hukuka aykırı olduğu ileri sürülen maddelerinin iptaline ilişkin kısmının ise Danıştay’da görülmesi gerekmektedir.
Dolayısıyla, adli ve idari yargı olmak üzere iki ayrı yargı düzeninde görülmesi gereken, bu nedenle yargı düzenleri yönünden aralarında hukuki birlik bulunmayan iki ayrı işleme ve tazminat istemine yönelik tek dilekçeyle açılan bu davanın tamamının Danıştay’da görülmesine olanak bulunmamaktadır.

Bu itibarla, davacı tarafından, yukarıda aktarılan şekilde 2577 sayılı Kanunun 5. maddeye uygun olarak yenilenecek dilekçe ile yeniden dava açılması ve bu dilekçede, düzenleyici işlemin iptali istenilen kısım veya kısımlarının hukuka aykırılık sebepleriyle birlikte, menfaat bağı kurulmak suretiyle hiçbir tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça belirtilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15/1-d maddesi uyarınca bu kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde 5. maddeye uygun şekilde, yukarıda belirtilen hususlar göz önüne alınarak ayrı ayrı dilekçelerle dava açmakta serbest olmak üzere DAVA DİLEKÇESİNİN REDDİNE, 2577 sayılı Kanunun 15/5. maddesi hükmüne göre dilekçenin reddi üzerine yeniden verilen dilekçede aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceği hususunun davacıya duyurulmasına, 74,80 TL karar harcı ve 28 TL posta giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, dava dilekçesi örneği ile eklerinin ve bu dava açılırken yatırılan başvuru harcı, yürütmenin durdurulması harcı ve vekalet harcı ile artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, 27/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan Vekili

Üye

Üye

Üye

Üye